Bilkent Şehir Hastanesinde ölüm döşeğindeki kız kardeşinin başında bekleyen hasta yakınının elindeki Kur’an-ı Kerim’i gören görevli psikoloğun, kutsal kitabımızı elinin tersiyle iterek, “Bunu burada okuma” dediği, CİMER’e verilen şikayet dilekçesine yansıdı.

Psikologa bak!

Hastanede 28 şubat terörü estiren görevlinin Uzman Psikolog Fatma Kurumlu olduğu öğrenilirken, CİMER’e verdiği dilekçede olayı özetleyen Aysel Kaşaltı, başından geçenleri şöyle anlattı: “Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde yatmakta olan Kanser hastası kızkardeşim 26.03.2024 günü ambulansla Şehit Murat Erdi Eker Hastanesi Palyatif bölümüne getirildi. Bilinci yarı açık getirildiği hastanede 01.04.2024 günü vefat etti. 28.03.2024 günü öğleden sonra odaya gelen psikolog olduğunu söyleyen, adının Fatma olduğunu öğrendiğim sarışın bayan yüksek sesle ‘geçmiş olsun’ diyerek odaya girdi. Hastanın adını ve soyadını sordu elindeki listeye yazdı. Ne hastanın durumuna baktı, ne bize kim olduğumuzu sordu, ne haldeyiz bir psikolog olarak bizimle ilgilendi.

Bana dik dik baktı

“O sırada karşısında durmaktaydım. Gözünü bana dikerek rahatsız edici bir şekilde dik dik baktı. Ben de ‘bir şey mi söyleyecektiniz’ deyince elimde tutmakta olduğum kapalı haldeki Kur’an-ı Kerim’e elinin tersiyle dokunarak ‘bunu burada okuma’ dedi. Ben de Kur’an-ı Kerim’i aynı katta bulunan ibadethaneden almıştım, oraya götürüyordum. Ayaktaydım, gayri ihtiyari ‘yok yerine götürüyorum’ dedim. Doktor geldiğinde de hemşire geldiğinde de Kur’an-ı Kerim okumam problem olmazken kendini psikolog olarak tanıtan birinin bu davranışını kabul edemiyorum. Böyle bir bölümde (kaldığım süre içinde hergün bir hatta iki gün 2 kişinin vefat ettiği) çalışmasının ne kadar doğru olduğunu takdirlerinize arz ediyorum. Hem kutsalıma hem şahsıma yapılan bu saygısızlığı kabul edemiyorum.”

Sağlıkçı eşine terbiyesizlik

Aysel Kaşaltı’nın, uzun yıllar önemli devlet hastanelerinde müdürlük görevlerinde bulunmuş olan eşi Halil Kaşaltı da akit’e yaptığı açıklamada, şunları dile getirdi: “Uzun yıllar devletimizin en önemli hastanelerinde müdürlük yaptım. Böyle bir olaya ilk kez şahit oluyorum. Hasta yakınlarının inancına, ibadetine engel olmaya kalkılması başlı başına skandal. Hele hele bunu doktorluk mesleğini icra eden birilerinin yapması en vahimi.” Öte yandan, defalarca aradığımız hastane telefonlarını açan olmadığı için hastane yetkililerinden konuya ilişkin bilgi almak mümkün olmadı.