AKİT MENÜ

Gündem

Cuntacılar dışarıda! Mazlumlar 62 bayramdır ailelerine hasretler

37 kişinin ölümüyle sonuçlanan Madımak yangınının üzerinden 31 yıl geçerken, uydurma deliller, asılsız fişlemeler, yargı oyunları ile suçlu gösterilen mazlumlar, bu bayramı da cezaevlerinde geçiriyor. Millî iradeyi hedef alan cuntacılar, “hastalık” ve “yaşlılık” gibi gerekçelerle bir bir salıverilirken, 28 Şubatçı yargının cezaevine attığı Müslümanlar bir an önce tahliye edilmeyi bekliyor.

Güncelleme Tarihi:

Sebahattin Ayan  İstanbul

Sivas Madımak olayları ve 28 Şubat darbesinin üzerinden yıllar geçerken, uydurma deliller, asılsız fişlemeler ve bürokrasi-yargı oyunları ile suçlu gösterilen mazlumların aileleri bu bayramı da buruk geçiyor. Kimisi eşinden, kimisi evladından, kardeşinden ayrı 62 bayram geçiren mağdur aileler, hasretlerinin biteceği günü bekliyor.

Darbeci kadar hak tanınmadı

Uydurma delillerle zindana atılan 28 Şubat mağduru İsmail Şah Balta’nın kardeşi Serpil Pala, şunları anlattı: “Gene bir bayram hüzünlüyüz, mutsuzuz. Bütün gençliği cezaevinde geçti. Suçsuz günahsız, İslami değerlerini korumak adına zindanlara düşmüş insanlar içeride yatarken darbeciler, caniler dışarıda. Nasıl olacak bu iş nasıl düzelecek. Bir hafta önce abimin yanına görüşe gitti. Bu benim 40. bayramım olacak dedi. Darbeciler bırakılıyor darbenin mağdur ettikleri içerde. Bu sürecin artık bitmesini insanların artık özgürlüğüne hürriyetine ve ailelerine dönmelerini istiyoruz. Bu insanlar İslami değerleri savunmak adına mücadeleye girdiler. Başörtü eylemleri vardı. Türkiye o zamanki Türkiye değil ama mazlumları hep aynı yerde. Başörtüsü, İslami değerleri savunmak için mücadele edenler hâlâ zindanlarda sürünüyor. Devletin büyükleri bu derde bir çare bulması gerekiyor. Kimseyi öldürmeyen, teröre bulaşmayan, iftiralar sonucu zindanlara atılan siyasi tutuklular artık evine dönsün. Darbecilere verilen haklar, mazlumlara da verilsin. Tek abim için değil, haksız yere hapis yatan her mazlum için tahliye istiyoruz. 40’ıncı bayram içeride son bayramı olsun” ifadelerini kullandı.

Yaşayan ölü gibiler

Uydurma deliller, asılsız fişlemelerle hapse atılan Faruk Belkavli’nin yeğeni Hümeyra Mandı da, şunları dile getirdi: “Dayımdan 62 bayramdır uzaktayız. Kendisini çok özlüyoruz. Açık görüşte kendisini sadece annem görüyor. Annem her gece gözleri yaşlı bir şekilde uyuyor. Sağlık durumu da iyi değil. Elimizden üzülmekten başka bir şey gelmiyor. Ümitlerimiz tükendi. Dayımın cezai ehliyeti de yok. Sinir sistemi çökmüş, her gün epilepsi nöbetleri geçiriyor. Adli rapor konusunda belirli oranda tutuyorlar. Sınırda bırakıyorlar. O dönemde zindana atılanlar yaşayan ölü gibiler. Aileleri neredeyse yüzünü unuttu. Görmeyenler de sesini unuttu. 31 yıldır zindandalar. Bir an önce bu zulmün bitmesini istiyoruz. Uydurma delillerle hapse attılar. Memleketinden uzakta yaşamını sürdürüyor. Yetkililerden ricamız artık bu zulmü bitirmeleri ve adil bir şekilde yargılama yapmaları. Bu bayram içerideki sonra bayramları olsun.”

Sivas olayları sonrası ömür boyu hapse mahkûm edilen Bülent Düvenci’nin eşi Buket Düvenci ise, şunları söyledi: “Bizim bayramımız hiç olmadı. Her bayramımız zor geçiyor. Hiçbir zaman bayram günü görüş gerçekleştiremedik. Ya bayramdan önce ya da bayramdan sonra görüş izni veriyorlar. Bir yanımız hep eksik kalıyor. Ortanca oğlumun bayramın ilk günü gözleri doldu.

Bayramlarımız zehir oluyor

Abisi sordu; ‘Hayırdır Hüseyin gözlerin neden doldu?’ dedi. Hüseyin de ‘babamsız bir bayram daha yaşıyoruz’ deyince hepimiz çok kötü olduk. O yüzden bizim için bayramlar hep soğuk ve hüzünlü geçti. 62 bayram olmuş. Bu sene arefe günü görüş izni verdiler. İnanın o bir saatlik görüşme bile bizim için çok büyük sevinç oluyor. Onu da bazı bayramlar izin vermiyorlar görüşmemize. Bizlerin yani Sivas mahkûm ailelerinin böyle unutulmaları bile bir vebaldir. Çünkü bu insanların bir kurban olduklarını, suçsuz olduklarını devlet de, cezayı verenler de, Müslümanlar da, otelde hayatını kaybedenlerin yakınları da biliyor. Artık yeter, dosyalar açılsın, mazlumlar yeniden yargılansın. Eşimin kalp rahatsızlığı var riskli diye ameliyatını yapmıyorlar. Bayramdan sonra kireçlenme ameliyatı olacak. Bu durumu adli tıp kurumuna da bildirdik ama kabul etmediler red verdiler. İstediklerini sapasağlam affedebiliyorlar. Gerçek sağlık sorunları olanlar hâlâ cezaevinde zulüm çekiyorlar. Rabbimin de bir adaleti var.”

Yorumlara Git

Erhürman’dan Hristodulidis’e "Kanlı Noel" tepkisi

Uyuşturucudan ifade veren Sadettin Saran'dan açıklama

AK Partili Akbaşoğlu CHP’yi fena bombaladı: Çalanlar değil, canla başla çalışanlar kazanır

Ekol TV kapatıldı! Tüm faaliyetler sonlandırıldı

Suriye'de sıcak saatler! Halep'te çatışma çıktı