Rabia ÖZDEMİR  Ankara 

Taksim'de, içerisinde DHKP-C'li militanların ve daha önce Gezi eylemlerine katıldığı belirlenen kişilerin de bulunduğu bir grup tarafından, Müslümanların Gazze hassasiyeti üzerinden çevirdikleri oyun, Hamas'a 'terör örgütü' derken bir anda Filistin savunucusu kesilen CHP'nin de provokasyondan nemalanmasıyla Türkiye'yi karıştırmak isteyenlere fırsat verdi.

Başörtülüler ile polis karşı karşıya getirildi!

Özellikle, yasadışı sol terör örgütü üyelerinin tuzağına düşen 'başörtülüler'in ön plana çıkarak polisle karşı karşıya getirildiği tiyatroda, onlarca polisin içerisinden birkaç polis de kışkırtmalara gelerek şiddete başvurdu. Türkiye'nin karşılaşmak istemediği üzücü manzaralara ilişkin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2 polisin açığa alındığını ve müdahalenin, protestonun ardından dağılmayıp devlet büyüklerine hakaret eden kişilere yönelik olduğunu açıkladı. Keza, medyaya sızdırılan görüntüler üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın X'te 'katil Erdoğan' etiketiyle günlerce hedef alınması, protestonun neye hizmet ettiğini de doğrular nitelikte oldu.

İsrail değil Cumhurbaşkanı Erdoğan hedef alındı!

Uluslararası kamuoyunun, 'terörist' olarak ilan ettiği Hamas için dünyada ilk kez 'mücahid ve kurtuluş ordusu' ifadesini kullanıp, Netanyahu'yu 'Gazze kasabı' olarak nitelendiren ve İsrail'in katliamcı olduğunu haykıran Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Gazze'ye ve Filistinlilere ihanet ettiği iftirası atılarak, kirli bir algı operasyonu başlatıldı.

Yaşanan gelişmeler sırasında, olayları provoke etmek istediği anlaşılan şahsın kadrajına, kadın bir polisin tokadını yiyen 'başörtülü' bir kadın girdi. Sosyal medyada, bir polis üzerinden bir anda tüm emniyet yetkililerine yönelik linç kampanyası başlatılırken; görüntülerin sahibi Rumeysa Şanlı, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde marjinal sol grupların ağzıyla konuşmaya devam etti.

Rumeysa Şanlı: 28 Şubat'ta böyle mağduriyet yaşamadık!

Mukavemet gösterdiği polisin yüzüne tüküren ve gözaltına alınan Rumeysa Şanlı, serbest bırakılmasının ardından sosyal medyadan yaptığı video paylaşımda satır aralarında iktidarı hedef haline getirerek, "28 Şubat'ta ki eylemlerde bile yerlerde sürüklenip, tekmelenip, başörtülerimiz açılmadı. Bize 28 Şubat travmasını tekrar yaşattılar. Bu hükümet döneminde bunları yaşamış olmaktan dolayı büyük hayal kırıklığı içerisindeyim." şeklinde konuştu. Amacının Gazze olduğunu söylemesine karşın açıklamasında katil İsrail yerine üniversitede başörtülü okumasının önünü açan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef gösteren Şanlı, maalesef birilerinin ekmeğine yine yağ sürdü.

Yaşanan gelişmelere ilişkin kendisi de darbe döneminde başörtülülere yönelik baskıdan payını alan 28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Başkanı Emine İlyas, yeniakit.com.tr'ye konuştu.

Gazze için 'boykota devam' çağrısı

İsrail'in Filistin halkına yapmış olduğu sistemli ve aşama aşama gerçekleştirdiği soykırım ve işgale karşı Müslümanların boykota devam etmesi gerektiğini belirten İlyas, şu ifadeleri kullandı:

"Mü'minler bir vücudun azaları gibidir" hadis-i şerifini düstur edinmiş müminler olarak Filistin'de ve tüm dünyada yaşanan zulümler ile ilgili hassasiyetimiz bellidir. İsrail ve destekçilerinin ürünlerini boykot etmek bu hassasiyetin bir gereğidir. Boykot bizim hayatımıza 7 Ekim'de girmedi. Yıllarca dünyada yaşanan tüm zulümlere karşı biz bu bilinçle hareket ettik. Sırpların Bosna katliamında zalimlerin ürünlerini hayatımızdan çıkararak boykot ettik. Bu şekilde zulmü yapan şirketlerin ürünlerini boykot etmek hayat prensibimiz oldu. Burada bir özeleştiri getirilecekse bizim Müslümanlar olarak neden yahudiler ya da zalimler kadar kaliteli, dünyaca tercih edilebilir ürünlerimiz yok? Bunu konuşmalıyız. Bunların üzerine çalışmalıyız.

Taksim'de yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmede bulunan İlyas, "Özellikle 31 Mart seçimlerinden sonra artan ve en son geldiğimiz noktada sokakta bir grubun İsrail ile ticaret yapılmasını protesto etmesi ve protesto sonrası uyarılara rağmen alandan ayrılmayarak protestoyu ''Katil Erdoğan"a dönüştürmesi gerçekten çok üzücüdür. Söz konusu kötü niyetli bu ifade halkı galeyana getirme, kin ve nefrete sürükleme amacıyla yapılmış mesnetsiz, altı boş bir yakıştırmadır. Üstelik polise hakaret ve devamında suratına tükürülmesi, polisin de karşılık vermesiyle ortaya nahoş bir tablo çıkmıştır." dedi.

"28 Şubat'ta bile devletin polisine karşı bunu yapmadık"

Başörtülülere iade-i itibarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedef gösterilip '28 Şubat'ta bile bunu yaşamadık' diyerek devlete hakaretlerin edildiği protestonun, provokasyon olduğunu söyleyen İlyas şöyle konuştu:

Bizler 28 Şubat 1997'lerden bugünlere mücadelelerle geldik ve yaptığımız mücadelelerde hakaret, iftira ve zulümlerin muhatabı olduk. Bizler bu mücadelelerimizde hiçbir zaman bir Müslümana yakışmayan bir duruşun, bir eylemin içinde olmadık. 28 Şubat sürecinde yapılan tüm haksızlıklara rağmen hiçbir zaman devletin polisine karşı olumsuz bir hareket içerisinde olmadık. Tüm tepkimizi darbecilere selam duran, bize karşı haksız uygulamalar yapan darbe ürünü siyasetçilere gösteriyorduk. Bugün tüm dünyada Gazze konusunda hassasiyeti bilinen ve tüm dünya Hamas'a terörist muamelesi yaparken Hamas'ın meşruiyetini en yüksek perdeden savunan Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a karşı bu tarz bir söylemde bulunmak sizce kimin işine yaramaktadır? Bu sözde "İslamcı" grubun yaptığı provokatif hareketler İsrail'in mi yararınadır yoksa Gazze halkının mı?

"Meselenin Gazze'den ibaret olmadığının işaretleri..."

Protestolarda dahi Müslümanca bir duruş sergilenmesi gerektiğine dikkat çeken Emine İlyas, "Biz Peygamber Efendimizi ve sahabilerimizi örnek alıyoruz. Peygamber Efendimizin hayatına baktığımızda da o sabırlı ve istikamet üzere örnek duruşu biliyoruz. Hz. Ayşe annemiz Peygamber Efendimiz için "Onun ahlakı Kur'andır.'' buyurmaktadır. Kur'anda ise "Sizin için en iyi örnekler resulunüzdedir" ifadesi vardır. Bizim mücadelemiz her zaman hak ve özgürlüklerimizi engelleyen kişi veya zumrelere karşı oldu. Sadece sözleriyle değil fiili olarak hak ve özgürlükleri savunan ve bu mücadelede samimi olanlar ile sahte bir duruşa sahip olanları ayırdık. Bugün de kim gerçekten Gazze halkının yanında kimler göstermelik bir siyasetle bu meseleyi savunuyor gayet açıktır. Bunları halkımız ferasetiyle çok iyi değerlendirmektedir. Her fırsatta mülteci karşıtlığını provoke eden, terörü meşrulaştıran, daha dün seçim sonuçları üzerinden gezi kalkışması benzeri çağrılar yapan çevrelerin propogandaları ve Van'da YSK kararı üzerinden ülkemizin fay hatlarıyla oynamak isteyenlerin eylemleriyle Gazze provokasyonunun Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan üzerinden benzer minvalde sloganlarla aynı döneme denk getirilmesini meselenin Gazze'den ibaret olmadığının işaretleri olarak değerlendirmekteyiz." diyerek uyarılarda bulundu.

İlyas konuşmasının sonunda vatandaşlara çağrı yaparak, "Geçmişte bu tür olayların ortasında kalan bizler, Filistin konusunda hassas bir dönemden geçerken geçmişte yaşadıklarımızdan edindiğimiz tecrübe ile mazlumun hakkını savunurken zalimlerin oyununa da gelmeyelim çağrısında bulunmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Başkanı Emine İlyas