Tarımsal üretimiyle ünlü İzmir'in Kiraz ilçesindeki bazı bölgelerde, yeraltı suyunda olması gerekenin yüzlerce kat üstünde toksik metal içeriğine rastlandı.

Tarımsal üretimiyle ünlü İzmir’in Kiraz ilçesindeki bazı bölgelerde, yeraltı suyunda olması gerekenin yüzlerce kat üstünde toksik metal içeriğine rastlandı. Uzmanlar, yüksek toksik metalin sulama, hayvancılık, süt ve gıda endüstrilerinde keyfi kullanımının kanserden tiroid tümörlerine çok sayıda hastalığa yol açtığını vurguladı

İlçede yapılan bilimsel araştırma, bölgedeki toksik metal kirliliğin insan sağlığını tehdit ettiğini ortaya koydu. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melis Somay Altaş'ın "Türkiye'deki metal cevher yataklarının çevresinde sulama suyunun hidrojeokimyasal incelemesi: "jeoloji ve gıda güvenliği" arasındaki kritik ilişkinin anlaşılması" başlıklı bilimsel çalışması uluslararası prestije sahip Clean-Soil, Air, Water adlı dergide yayımlandı.

Meyve-sebze üretiminin yanında patates, pamuk, tütün, mısır, zeytin, incir, kestane gibi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, seracılık ve hayvancılığın yapıldığı ilçenin yeraltı suyundaki toksik metal kirliliğini de Altaş’ın yürüttüğü bilimsel araştırma ortaya koydu.

DOĞAL CEVHER YATAKLARI ÇEVRESİ ARAŞTIRILDI

Metal cevher yataklarının çevresindeki yeraltı sularında potansiyel toksik metal içeriğinin incelenmesine yönelik araştırmada, Alüminyum (Al) değerlerinin 96 ila 8676 ppb arasında, Nikel (Ni) değerlerinin 27 ila 360 ppb arasında, antimon (Sb) konsantrasyonlarının 9 ila 53.432 ppb arasında değiştiği tespit edildi.

Raporda, uluslararası EPA standartlarına göre Alüminyum değerinin 220 ppb, Nikel değerinin 50, antimon değerinin ise 5 olması gerektiği hatırlatıldı.

Yüksek toksik metal kirliliğinin sulama ve hayvancılık, süt ve gıda endüstrilerinde keyfi kullanımının insan sağlığını tehlikeye atan kanser, endokrin bozucular, tüberküloz, tiroid tümörleri, guatr, nörolojik ve kardiyovasküler hastalıklara yol açtığına dikkat çekildi.

egeligazete'nin aktardığı ahberde; Raporda, sulama amaçlarıyla kullanılan yeraltı suyundan alınan 9 örnek ile terk edilmiş antimon madeni (Türkonu Madeni) çevresinden alınan yer altı suyunun Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Jeokimya Laboratuvarı'nda standart yöntemler kullanılarak araştırıldığı bildirildi.

Açıklamanın sonuç bölümünde ise şu ifadeler yer aldı

“Tahmin edilmektedir ki jeojenik yollarla kirlenmiş suyun tarım arazilerinin sulanması ve bu tür suyun hayvancılık, süt ve gıda endüstrilerinde keyfi kullanımı, insan sağlığını tehdit eden birçok gıda kaynaklı hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durum, su kalitesinin gıda güvenliği ve insan sağlığı üzerindeki etkisinin önemini vurgulamaktadır. Tarım sektörünün ve gıda üretim zincirinin çeşitli aşamalarında düşük kaliteli suyun kullanılması, gıda güvenliği risklerini artıracaktır. Bu alandaki daha fazla araştırma, gıda güvenliği standartlarının, çevre korumasının ve küresel gıda güvenliğinin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır.”