AKİT MENÜ

Gündem

Mehmet Beyhan terör devletinin asıl amacını açıkladı! İsrail’in İran’a saldırmasının perde arkası

İsrail'in İran'a saldırmasının perde arkasını açıklayan Yazar Mehmet Beyhan, ayrıca İsrail'in uluslararası toplum nezdinde itibar kaybettiğini bu yüzden İran'a saldırdığını belirtti.

2024-04-19 14:33:15

 SEBAHATTİN AYAN  İSTANBUL 

İsrail uluslararası toplum nezdinde zor durumda. Batı’dan aldığı desteği de kaybediyor. İran’a saldırarak dikkat dağıtmak istiyor.

 İsrail'in 1 Nisan'da Suriye’nin başkenti Şam'daki İran konsolosluk binasını vurmasına İran’ın verdiği karşılıkla iki ülke arasında başlayan gerginlik dün sabah saatlerinde yeni bir boyut kazandı. İran'ın hafta sonu ilk kez topraklarından İsrail'i hedef almasına bu gece yarısı karşılık geldi. Dün sabah saatlerinde haydut devlet İsrail, İran’ın İsfahan şehrine dronlarla saldırı düzenledi. Gerçekleşen saldırılarda can kaybı yaşanmazken Suriye devlet haber ajansı, İsrail'in Suriye'nin güneyindeki hava savunma mevzilerine yönelik saldırısının maddi kayıplara yol açtığını duyurdu. İsrail’in İran’la birlikte Suriye ve Irak’a da saldırdığı bildirilmişti. Güvenlik uzmanları Siyonist İsrail’in İran, Suriye ve Irak’a saldırılarını gazetemize değerlendirdi. Akit’e konuşan Mehmet Beyhan, “İsrail hem içerde hem de dışarıda büyük bir sıkışmışlığın içerisindeydi. Gazze’de yaptıklarını gizlemek ve dünyanın dikkatini başka bir yöne çevirmek için İran’a saldırdı” dedi.

İSRAİL BAŞARISIZ OLDU

7 ekimde başlayan ve soykırıma dönüşen saldırıların İsrail’i zor duruma soktuğunu belirten Dış Politika Uzmanı Mehmet Beyhan, “İsrail hem içerde hem de dışarıda büyük bir sıkışmışlığın içerisindeydi. Bu sıkışmışlığı aşmak için sürekli gerginlik çıkaracağını daha önce belirtmiştik. İsrail’in İran ile gerginlik çıkarması bir sürpriz değildi. Zaten öngördüğümüz ve beklediğimiz bir durumdu. İsrail içeride neden sıkışmıştı? 7 Ekim operasyonundan sonra Netanyahu Hamas’ı yok edeceğini ve rehineleri de kurtaracağım demişti. Fakat bu süreç içerisinde bunları başaramadı. Dolayısıyla büyük bir başarısızlıkla karşı karşıya kaldı. Uluslararası planda da İsrail Kurulduğu tarihten beri ilk defa uluslararası adalet divanında yargılanıyor ve iki bakanı hakkında da tutuklama kararı çıktı. Bütün dünyanın tepkisini almıştı. Bu durumu sürdüremezdi. İsrail bunu aşmak için dikkatleri Gazze’den İran’a çevirdi. İran’da İsrail’in özellikle 1 Nisan’da elçiliğine yapmış olduğu saldırıdan dolayı cevap vermek zorundaydı. İran içinde siyaset üzerinde baskı vardı hem de gerek Lübnan gerek Yemen’de gerekse Suriye’de İran adına hareket eden vekillerde İran’a yönelik son zamanlarda eleştirilerde bulunuyordu. Dolaysıyla İran hem içerdeki eleştirele hem de kendi adına hareket eden vekilleri rahatlatmak için ‘yeri geldiği zaman cevap veriyorum’ diyebilmek için 13 Nisan’da göstermelik bir cevap verdi. Ancak bu cevap sınırlı kaldı. Önümüzdeki süreçte daha çok yaygınlaşır mı diye düşüneceksek? Amerika ve İngiltere İsrail İran’la bir savaşa girerse desteklemeyeceklerini çok net bir şekilde açıklamışlardı. Bu açıklamalarının arkasında dururlarsa bu çekişmelerin sınırlı kalacağını düşünebiliriz.” ifadelerini kullandı.

AĞABABALARI İSRAİL’İ YALNIZ BIRAKIYOR

ABD’nin kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğini ve ilerleyen süreçlerde hamiliklerini yaptıkları İsrail’i yalnız bırakacağını belirten Beyhan, “Bu sözlerinin arkasında durmazlarsa bölgesel bir savaşın derinleşeceğini söyleyebiliriz. Fakat Amerika’daki gelişmeleri takip ettiğimizde ABD şu aşamada böyle bir saldırının derinleşmesini istemiyor. Bunun iki sebebi var. Birincisi Kasım ayında bir seçime girecek. İkincisi ise ABD uzun vadede kendisine tehdit olarak Çin'i görüyor. Bütün odağını güney pasifik denizine almış durumda. Dolasıyla ABD’nin Ortadoğu’ya biçtiği üç tane rol var. Birincisi İsrail’in güvenliğini sağlamak, ABD’ye karşı olacak ideolojileri etkisiz hale getirmek ve Ortadoğu’dan batıya akan petrol akışını devam ettirmek. Bu üç husus sağlandıktan sonra ABD daha ötesini istemiyor. Fakat Katil Başbakan Netanyahu hem koltuğunu korumak için hem de dünyanın dikkatini başka yöne çekmek için İran’a saldırıyor. Amerika ve İngiltere eğer İsrail'e destek vermezse İsrail bu savaşı daha fazla derinleştiremez. Çünkü İsrail'in hem buna gücü yok hem de cesareti yok. Önümüzdeki süreçte İsrail İran’ı bahane ederek Refah’a Gazze’ye daha fazla saldıracağı ile ilgili endişelerimiz var” açıklamasını yaptı.

TÜRKİYE BÖLGEDE İNSANLIĞIN VİCDANINI TEMSİL EDİYOR

Türkiye’nin bölgedeki tutumuna da değinen Beyhan, “Türkiye bütün coğrafyalarda olduğu gibi her zaman vurguladığımız gibi kendi bölgesinde de bu çerçevesini çizdiğiniz bu coğrafyada barış ve adalet temelinde bir dış politika yürütüyor ve bu süreçte de barış ve adalet temelinde bir diplomasi yürütüyor. Türkiye'nin bu barış ve adalet temelinde izlediği dış politika ve diplomasi mekiği aslında bütün insanlığın vicdanını temsil eden bir tavırdır ve doğru bir stratejidir. Ve son derece de kıymetlidir. Aslında bu bölgede özellikle ‘Orta Doğu’ topraklarında Türkiye ve İran bu bölgenin iki köklü devletidir. Dolayısıyla bu süreçte İsrail'in ve batı emperyalist ülkelerin politikalarını etkisiz hale getirmek için birlikte hareket etmelerinde fayda vardır. Türkiye bunun farkında olduğu için birçok açıdan batının bütün eleştirilerine rağmen İran'a karşı hep olumlu bir tavır takındı. Ambargolarda da batının düşmanca tavırlarına dahil olmadı. Hatırlarsanız Obama döneminde nükleer sürecinde İran'ı kurtardı.

Ancak aynı samimiyeti, aynı fedakarlığı ne yazık ki İran'dan görmedik. Gerek PKK'ya karşı olan tutumundan olsun gerekse başka hususlarda İran'ın Türkiye'ye karşı ne yazık ki hasmane bir tutum takındığını üzüntüyle izledik. Ancak geçtiğimiz günlerde özellikle bu 13 Nisan'dan sonra BM’de toplantıda İran'ın sözde müttefiki olan Çin ve Rusya'nın İran'ı çok da fazla savunmadığını gördük. Yarım ağızla İran'ın lehine bir şeyler söylediler ama mesela Fransa'nın İngiltere'nin, Amerika'nın İsrail'in arkasında durduğu gibi Çin ve Rusya'nın İran'ın arkasında durmadığını gördük. Dolayısıyla İran’ın bu durumu çok iyi değerlendirmesi gerekir. Ve Türkiye'nin kıymetini çok iyi anlaması lazım. Zira İran'ın güvenliği için Türkiye ve İran her ne kadar tarihsel olarak, bölgesel rakip olsalar da her iki ülkenin güvenliği birbirine bağlı olduğunun İran'ın bilmesi lazım. Türkiye bunun farkındadır. Zaten bu fark olduğu için biraz önceki ifade etmeye çalıştığım dönemlerde İran'ı zor durumdan kurtarmıştır. Önümüzdeki süreçte İran bu olaylardan ders çıkarmış mı çıkarmamış mı göreceğiz” dedi.

Yorumlara Git

İsrail’den skandal talimat! Savaş kuzeyde resmen başladı

Amerikalılar Trump’ın mitinginde dehşeti yaşadı! Gizli Servis bilerek müdahale etmemiş

İsrail’in vaadettiği serveti elinin tersiyle itti: Kanlı para istemem!

Bazı fakülte ve enstitülere kapatma kararı Resmi Gazete'de

Hukuk tarihinde bir ilk! Resmen başladı: Kirayı o belirleyecek…