Batı’dan fonlandığı için ismi "Mangır Merdan"  olarak anılan ve Öcalan’a “filozof” nitelemesi yapan Yanardağ’ın kanalı TELE1’de her ay düzenli olarak canlı yayına çıkacak olan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, moderatör Mehmet Ali Güller’in sunduğu “Analiz ve Sentez” isimli programa yorumlarıyla katkı sağlayacağı öğrenildi.

BAŞBUĞ İÇİN, PKK SEVİCİ KANALDA ÖZEL AYLIK PROGRAM

"Terör örgütü propagandası yapmak suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilen” Kandil’in çanak anteni Merdan’ın kanalı TELE1, yandaş gazetelere verdiği ücretli ilanda Başbuğ’un bugün saat 22:00’da konuk olacağını şu sözlerle duyurdu;

“Tele1 yepyeni bir program ile ülke be dünya gündemine ışık tutacak.. Mehmet Ali Güller’in moderatörlüğünde İlker Başbuğ, ‘Analiz ve Sentez’ programıyla artık her ay Tele1’de olacak…”

Maşeri vicdanları yaralayan ve maskeleri düşüren rezil ilanda TSK’nın eski 1 numarası İlker Başbuğ’un, terör sevicisi Merdan Yanardağ’ın kanalından program karşılığı herhangi bir ücret alıp almayacağına yönelik açıklama ise yapılmadı.

TERÖRİSTE “FİLOZOF” GÜZELLEMESİ

Abdullah Öcalan'ın 25 yıldır hapiste olduğunu ve 70 yaşını geçtiğini söyleyen Merdan Yanardağ, kendi kanal-izasyonu Tele1’de yayınlanan '4 soru 4 yanıt' programında PKK terör örgütü elebaşı ile ilgili şu rezil ifadeleri kullanmıştı: 

“Türkiye’de en uzun süre yatan siyasi mahkumdur. Normal infaz yasaları geçerli olsa aslında serbest bırakılması gerekiyor, ev hapsi vs. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Biz görmüyoruz, duymuyoruz, tartışamıyoruz. O izliyor mu izlemiyor mu bilmiyoruz. Ama orada elinde rehin olarak tutmuşsun, adamla pazarlık yapıyorsun. Onun üzerinden tehdit savuruyorsun. Ailesiyle bile görüşemiyor, avukatlarıyla görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi? Abdullah Öcalan hafife alınacak birisi değil. Neredeyse cezaevinde filozof oldu çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor. Siyaseti doğru okuyan, doğru gören, doğru çözümleyen son derece zeki birisidir.”

 

AĞLAMA DUVARI’NDAN HATIRLIYORUZ

TSK’nın eski 1 numarası İlker Başbuğ’u Siyonist İsrail’deki “ağlama duvarı”nın önünde  verdiği pozdan hatırladığını belirten ASDER Başkan Yardımcısı Emekli Albay Mustafa Hacımustafaoğlulları, akit’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

 “İlker Başbuğ'un o televizyonda ne konuşacağını bilmiyoruz ama kanalın sahibi terör örgütü PKK’nın liderine övgüden dolayı hapse atılmış bir adam. Dolayısıyla bu kanalda daimi konuk olması doğru değil. Maalesef bu şer ittifakının içinde yer alanların son dönemde neler yapabildiğini gördükçe şaşırıyoruz. Üstelik bu tür şeylere de maalesef artık şaşırmaya da alıştık. İlker Başbuğ’un nerede durduğu ise zaten geçmişinden, seceresinden belli. Yani ben onun ‘ağlama duvarı’ndaki resmini hiç unutamıyorum. Bu nedenle TELE1’e çıkacak olması beni şaşırtmıyor. Tabii ilkeli bir adam olsa, kırk bin insanımızın katili olan ve Türkiye'nin başına bela edilen bir terör örgütünün sözde başı olan bir adamın destekçisinin kanalına çıkmazdı. Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Tavrını açıkça ortaya koyması lazım. Aksi halde terörü övenlerden farkı kalmaz. Eğer koymuyorsa bu defa Başbuğ’un onlara karşı olumlu düşüncelere sahip bir kişi olarak değerlendirmesi gerekir. Bu daha da tehlikelidir.”

ASKERLİKTEN EMEKLİ OLUNMAZ

İlker Başbuğ’un kendini ifade etme hakkı olduğunu fakat doğru zeminde konuşması gerektiğini vurgulayan Emekli Albay ve Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş, “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin 1984 yılındaki ‘Eruh baskını’ndan beri PKK terör örgütüyle mücadele yürütüyor. Bu örgütün ise başında ‘bebek katili’ Abdullah Öcalan var. Onun verdiği talimatlarla bu ülkenin birçok masum evladı şehit edildi. Bugün hangi şehre gitseniz, hangi ilçeye gitseniz orada en az birkaç tane şehidimiz vardır. Bu şehitlerin aziz hatırası ve geride emanet bıraktıkları aileleri daime teröre karşı sağlam bir duruş beklerler. Bu onların en doğal hakkıdır hakkıdır. Çünkü onlar ciğerparelerini, canlarını bu vatana şehit vermişlerdir. Dolayısıyla eski bir genelkurmay başkanının geçmişte PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a ‘filozof’ deme cüretini göstermiş olan birinin kanalında daimî bir konuk statüsünde katılması belki hakkıdır ama en azından aziz şehitlerin hatırasına saygı ve o şehit ailelerinin mahzun olmaması adına bu kararına dikkat etmesi gerekir. Çünkü bazı meslekler vardır ki onlardan asla emekli olunmaz. Yani bir siyasetçi siyasetten emekli olmadığı gibi askerler de fiilen emekli olmuş olsalar bile askeri personel statüsü hala devam eder. Askeri personel kimlik kartlarını taşımayı sürdürürler. Silahlı kuvvetler mensuplarının emeklilik sonrasında bazı şeylere dikkat etmesini beklemek bu milletin en doğal hakkıdır. Özellikle silahlı kuvvetlerin en üst kademesinde görev alan isimlerin bu konuda daha da hassas olması gerekir. Evet. Burada beklenti şudur ki insanların kendini ifade etme haklarıdır. Ancak bunu uygun zeminde ve özellikle terör örgütünün elebaşına bir bebek katiline filozof diyerek onu yücelten birinin kanalında konuşması daha bir manalı olacaktır.”