AKİT MENÜ

Gündem

CHP-DEM uzlaşısının geldiği nokta: Atatürk'e küfür ettiler

Sözde ‘kent uzlaşısı’ adı altında Kandil’in siyasi ayağıyla bir araya gelen CHP’liler, ittifak ortağının her türlü alçaklığına göz yumuyor. CHP, İstiklal Marşı okumayan, Türk bayrağını kaldıran, teröristlerin heykelini diken DEM’lilerin son olarak Diyarbakır Sur ilçesinde Atatürk’e küfür etmesi karşısında dut yemiş bülbüle döndü.

2024-04-21 12:43:31

Sebahattin Ayan  İstanbul

Yerel seçimlerin ardından DEM Partili belediyelerde art arda skandallar yaşanmaya devam ediyor. Diyarbakır’da mazbatayı alır almaz Kürtçe tabelaya vergi indirimi, Amed ismiyle tiyatro festivali gibi bölücü faaliyetlere girişen DEM Partili eş başkanlar, Belediye Meclis salonundaki Türk Bayrağını kaldırma hadsizliğinde bulunmasının ardından yeni bir rezalet haberi daha geldi. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Gazi Mustafa Kemal ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küfür edildi. DEM Partili yöneticiler Diyarbakır Sur Belediyesi makamına geldiklerinde Mustafa Kemal ve Erdoğan’ın fotoğraflarını işaret edip küfür ettiler. Yayınlanan görüntülerde U.G. adlı partilinin, “Kaldırın bu kebrağların (p..enklerin) fotoğraflarını” dediği duyuldu. Yerel seçimler öncesi PKK’nın siyasi uzantısı DEM Partililer ile ‘kent uzlaşısı’ adı altında ittifak çalışmaları yapan CHP’nin bu skandallar sonunda nasıl tavır takınacağı merak konusu olurken AK Parti ve hükümetten tepki yağdı.

Çelik ve Tunç'tan tepki

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, tepkisi şöyle ifade etti: “Bazı DEM Parti yöneticilerinin Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Devletimizin ve milletimizin birliğini temsil eden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, bağımsızlığımızın sembolü şanlı bayrağımıza ve İstiklal Marşımıza yönelik çirkin yaklaşımları asla kabul edilemez. Siyaset alanı meşru bir alandır. Meşru alan içinde hareket etme yetkisi almış olanlar, yetkilerini gayrı meşru yaklaşımlar için kullanmazlar. Söz konusu çirkin yaklaşımlar içerisinde olanlara karşı tavrımız ve duruşumuz nettir. Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin değerlerini savunmaya ve bunlara dönük saldırılara karşı durmaya devam edeceğiz.” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da şunları kaydetti: “Diyarbakır Sur Belediyesi makam odasında, DEM Parti yöneticileri tarafından Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren sözler sarf edilmesi nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatılmıştır. Ülkemizin birlik ve beraberliğini hedef alan, huzur ortamını bozmaya çalışan hiçbir olumsuz girişime asla müsaade edilmeyecektir.”

Olayların müsebbibi CHP'dir

Parlamenter Gazeteci Yazarlar Birliği Başkanı ve eski AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir ise, şunları söyledi: “Bizim Erzurum’da derler ki ‘yüzün ağ’ olsun. Kimin için derler? İşgüzarlık yapanlar için söylerler. Ben de CHP için diyorum ki ‘yüzünüz ağ’ olsun. Eserinizle iftihar edin. Bakın bölücüleri taşıdınız oralar, devlet kademelerine belediye başkanlıklarına getirdiniz şimdi devletin dibine dinamit koyuyorlar. Bu DEM’liler koyuyor anlamına gelmiyor. CHP’liler koyuyor. Bunun başka izahı yok. Bunları belediye başkanı yapanlar, bunlarla kent uzlaşısı deyip, seçim kazanmak için ön açanlar, Kandil’i resmen Diyarbakır’a, Mardin’e, Tunceli’ye taşıdılar. Bunlara millet lanet okuyor. Yazıklar olsun. Devleti bu hale getirdiler. Teröristin heykelini açıyorlar. Böyle bir rezalet olabilir mi? İstiklal Marşımızı okutmuyorlar. Bayrağı orta yerden kaldırıyorlar. Aleni bir biçimde bir vilayetin ismini değiştiriyorlar. Bunun müsebbibi CHP olmuştur. Devletin de ‘ya devlet başa ya kuzgun leşe’ demesi lazım. Bunlara asla tahammül gösterilmemesi gerekiyor. Böyle bir rezalet olur mu? Devlet elimizin altından gidiyor. Buralara derhal kayyumun atanması lazım acımasız bir şekilde. Van’daki olay. Bu işin başı odur. Van’da Belediye Başkanı Adayı olamayacak bir adamın aday olmasına cevaz veren hâkim kimdir? Bu hâkime ne tür bir müeyyide uygulanmıştır bugüne kadar? Bunun derhal orta yere konması lazım. Yani demokrasi diye diye devletimizi elimizden alıyorlar. Demokrasi elbette sonuna kadar fikir özgürlüğü, inanç özgürlüğü ama bunların yaptığı fikir özgürlüğü filan değil, yıkım özgürlüğüdür. Ve bu yıkım özgürlüğünün altını döşeyen de CHP olmuştur. Millet, lanet okuyor bunlara. Şu anda olanları millet görüyor. Tabii bu arada biz bunları daha önce söyledik. Hem genel seçim öncesinde söyledik hem yerel seçim öncesinde söyledik. Bunlar DEM’le ortak olarak Kandil’in yolunu açıyorlar. Devletimizi bölecek noktaya kadar taşıyacaklar bu işi.”

Hedefleri ülkeyi karıştırmak

Sur Belediyesindeki DEM Parti rezaletini akit’e değerlendiren Siyasal İletişimci Ferhat Murat, şunları dile getirdi: “Dikkat çekilmesi gereken konu ‘partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ diyen CHP’nin sessizliği ve bu konuya tepkisizliği. Gardırop Atatürkçülüğünü siyasetlerinin her alanında konforlu bir şekilde kullanan CHP’liler ‘kent uzlaşısı’ adı altında ittifak yaptıkları, iş birliği yaptıkları DEM Partiden Atatürk’e yönelik galiz ifadeler söz konusu olunca üç maymunu oynuyorlar. Kör, sağır, dilsiz oluyorlar. Dem Partinin Atatürk’e karşı; hani aslında bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na karşı yapılan saygısızlığa da ses çıkarması lazım ama hadi onu geçtik. Ama Atatürk’e yönelik sözlere kör sağır dilsiz olmaları samimiyetsiz bir siyaset ortaya koyduklarını ve aslında altılı masanın şekil değişerek, başkalaşarak, masa gitse de örtünün altında beraberliklerinin devam ettiğini net bir şekilde önümüze seriyor. Dem partisini cesaretlendiren, hoyratlaştıran CHP’nin sessizliğidir. Burada da dikkat edilmesi gereken konu şu. Özellikle Dem partili belediyeler şu anda kazandıkları belediyelere kayyum atanması için bir çaba içerisine girmiş durumdalar. Çünkü kayyum atandıktan sonra muhalefetin de desteğiyle sokakları, ülkeyi karıştırma sürecine girecekler.”

Bu baş kaldırıdır

Yesevi Alperenler Derneği Genel Başkanı Kürşat Mican da, şunları ifade etti: “CHP’yle DEM Partisi aynı yerden besleniyor, aynı mihraklar tarafından. Dış mihraklar özellikle yönlendiriyor, yönetiyor, destekliyor, besliyor. Atatürk’ün ve Cumhurbaşkanı’nın portresinin indirilmesine yönelik kurulan cümleler aslında anayasal düzene karşı büyük bir başkaldırı hakarettir. Devletin bütünlüğüne, varlığına kastedilmiş bu terör mihrakları CHP tarafından destekleniyor ve CHP’liler buna da ses çıkarmayacaktır. Yani basit cümlelerle geçiştireceklerdir. Çünkü CHP’nin zihniyeti hiçbir zaman devletine ve milletine hizmet etmek olmamıştır. Millete her zaman muhalif olmuştur. Değerlerine karşı da elinden geldiği kadar dejenerasyon operasyonuna destek vermiştir. Kendi seküler değerlerini yükseltmek için daha refaha kavuşturmak için gayret eden bir yapı CHP. Atatürk için de hiçbir şekilde hamle yapmayacaklardır, geçiştireceklerdir. Çünkü bunlar terör gruplarıyla, bölücü örgütle birlikte hareket ediyor. Buna söyleyecek daha bir cümle yok.

Millet bunları görsün

“Milletimiz şunu görmesi lazım. Ya askerimizi, polisimizi, beşikteki bebeğimizi, milletimizi şehit eden; açıkça senin devletini böleceğim, bayrağını indireceğim diyen PKK terör örgütünün siyasi uzantısı olan DEM’le veyahut da diğer siyasi oluşumlarla kol kola girmek demek zaten vatan ihanet etmek demektir. Sen de vatanı bölmek istiyorsun demektir. PKK terör örgütünü sen de açık bir şekilde destekliyorsun demektir. Ya bu siyasi ittifak yaptık cümleleri vesaire bunlar geçiştirmedir. Bunlarla ittifak yapmazsak biz cümleleri de aynı zamanda ne kadar karaktersiz olduklarını ne kadar vatansız olduklarını milliyetçiliğe ne kadar ters ve zıt olduklarını ortaya koymaktadır.”

Yorumlara Git

İsrail’in vaadettiği serveti elinin tersiyle itti: Kanlı para istemem!

Bazı fakülte ve enstitülere kapatma kararı Resmi Gazete'de

Hukuk tarihinde bir ilk! Resmen başladı: Kirayı o belirleyecek…

Bayraktar TB2 o ülkeye yardımına koştu!

Yaralı taşıyan ambulansa yol vermeyen kamyon sürücüsüne şaka gibi ceza! Çileden çıkmamak elde değil