Belçika, toplam geliştirme maliyetinin 100 milyar avroya mâl olacağı düşünülen Geleceğin Muharebe Hava Sistemi (FCAS) projesinin yeni ortağı oldu. Belçika, 26 Nisan 2024 tarihinde Yeni Nesil Silah Sistemi/Geleceğin Muharebe Hava Sistemi (NGWS/FCAS) gözlemci ülke olarak katılmayı kabul ederek.

AVRUPA BELÇİKA 2025 YILINDA TAM KATILIMCI OLACAK

Savunma Bakanı Ludivine Dedonder’ın öncülük ettiği karar, projeye dahil olan başlıca ülkeler olan Almanya, Fransa ve İspanya ile yapılan bir dizi görüşmenin ardından geldi. Ayrıca gözlemci üye olarak yapılan katılımın ardından Belçika’nın 2025 Haziran tarihinde Almanya, Fransa ve İspanya’nın ardından Geleceğin Muharebe Hava Sistemi projesine dördünce ortak olarak tam katılım sağlayacağı da açıklandı. Gözlemci statüsü elde etmenin yanı sıra, Belçika Bakanlar Kurulu, Belçika savunma sanayiinin yeteneklerini artırmayı amaçlayan 60 milyon Avroluk bir araştırma ve geliştirme programını onayladı. Belçika’nın 2025 yılında projeye tam ortak olarak programa katılmasıyla, finansal ve endüstriyel düzeydeki rolüyle ilgili detaylara dair ise verilmedi. savunma iş birliğinde önemli bir adım attı.

RAFELE VE EUROFIGHTER YERİNİ ALACAK

2017’de lansmanı yapılan Geleceğin Muharebe Hava Sistemi projesi, Rafale ve Eurofighter gibi Avrupa ülkeleri tarafından kullanılan savaş uçaklarını 6. Nesil bir savaş uçağı ile değiştirmeyi hedefleyen ve Almanya, Fransa ve İspanya öncülüğünde yürütülen çok uluslu bir savaş uçağı geliştirme projedir. Projenin gelişimi ortak ülkelerin lider havacılık şirketleri tarafından yönetilen altı teknoloji ayağına bölünmüş durumda. Bu geliştirme aşamaları, uçağın geliştirilmesi, destekleyici insansız savaş uçaklarının geliştirilmesi, motorların geliştirilmesi, Savaş Bulutu teknolojisinin geliştirilmesi, sensörlerin geliştirilmesi ve gizlilik teknolojilerinin geliştirilmesini kapsıyor. Proje, Fransa’dan Dassault Aviation, Almanya’dan Airbus ve İspanya’dan Indra liderliğinde oluşturulan konsorsiyum tarafından geliştiriliyor.
YAPAY ZEKA DESTEKLİ OLACAK
Proje kapsamında ilk uçuşun 2028 – 2029 yıllarında gerçekleştirilmesi hedeflenirken 2040 yılına kadar tam operasyonel kapasiteye ulaşılması planlanıyor. Yapay zeka, gelişmiş sensörler ve gizli teknolojiler dahil olmak üzere karmaşık teknolojik yeniliklerin uçağa entegre edilmesi öngörülüyor. Bu girişim, modern savaş senaryolarında veri ve bağlantının artan öneminin altını çizerek, ağ merkezli savaşa doğru önemli bir geçişe işaret ediyor. Proje içerisinde ayrıca veri açısından zengin bir ağa sahip Savaş Bulutu teknolojisini geliştirilerek uçağa entegre edilmesi hedefleniyor. Savaş Bulutu (CC) teknolojisinin Geleceğin Muharebe Hava Sistemi projesinin temel taşlarından biri olduğu ve çeşitli platformlarda veri transferi ile operasyonların kusursuz yönetimini kolaylaştıran devrim niteliğinde bir dijital çerçeve görevi göreceği belirtiliyor. Bu sistemin, havadaki insanlı ve insansız sistemler arasında gerçek zamanlı istihbarat paylaşımı ve koordinasyonun yanı sıra deniz, kara ve siber güçlerle entegrasyona olanak sağlaması bekleniyor. 1B olarak bilinen geliştirme aşamasının tamamlanmasının ardından proje ortaklarının üretim aşamasına dair endüstriyel iş paylaşımı yapması ve seri üretime başlaması beklenirken seri üretimin başlangıç tarihine dair henüz bir tarih belirlenebilmiş değil.