Cumhurbaşkanı Erdoğan Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi'nde yaptığı konuşmada çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Böyle bir zamanda İslam coğrafyasının bir araya gelmesi Filistinli kardeşlerimize ve tüm mazlumlara cesaret aşılayacaktır. Sizden sadece insanlık ve kardeşlik görevinizi yerinize getirmiyorsunuz. Filistinli mazlumların yalnız olmadığını tüm insanlığa haykırıyorsunuz. Alacağınız kararların tüm dünya tarafından dikkatle takip edileceğine inanıyorum. Gazze ve Filistin için tüm alimlerimize buradan teşekkürlerimizi sunuyorum. Dünya İslam Bilginleri İstişare toplantısının başarılı geçmesini tüm Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

"Gazze Hitler Almanyası'nda gördüğümüz imha kampına dönüştü"

Gazze'de 7 Ekim'den bu yana insanlık tarihin en vahşi katliamlarından biri yaşanıyor. İsrail masum kanı dökmeye devam ediyor. 15 bin çocuk acımasızca katledildi. 35 bin Filistinli kardeşlerimiz şehit edildi. 2 milyon insan evinden yurdundan göçe zorlandı. 7 Ekim öncesinde zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanyası'nda gördüğümüz imha kampına dönüştü.

BM personeli ve insani yardım görevlileri kurşunların hedefi oldu. Kimse kusura bakmasın ama şunu çok net ifade etmek durumdayım. İnsani insanlığından utandıracak ne kadar işkence, ahlaksızlık varsa geride bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze'de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir.

Avrupa Birliği'nin ateşkes çağrısı yapamayacak kadar İsrail'e karşı teslimiyet içerisinde olduğunu gördük. Sırf İsrail'i eleştirdiği için işinden atılan rektörleri, tehdit edilen sanatçıları, konuşma hakkı verilmeyen öğrencileri gördük. Güya kendilerini özgürlükler ülkesi olarak pazarlayanların İsrail çıkarları söz konusu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük.

Karşımızdaki bu vahim tablo karşısında Filistin halkıyla tam bir dayanışma içerisindeyiz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla Gazze'ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz. Gazze'ye her hafta 127 ton içme suyu gönderiyoruz. Aralarında kanser hastalarının da olduğu 400'ün üzerindeki hasta ve yaralıyı ülkemiz hastanelerinde tedavi ettiriyoruz. İyilik gemilerimizi bölgeye sevk ediyoruz.

Filistin'e her türlü desteği veriyoruz. Hem Filistin hükümeti ve hem de Filistin'in Kuva-i Milliye'si olarak gördüğümüz Hamas ile çok yakın temas halindeyiz. İsrail ile ticareti tamamen durdurduk. Uluslararası adalet divanında İsrail'e karşı açılan soykırım davasında müdahil olma davasında katillerin hesap vermesini hedefliyoruz. Türkiye'nin gerek ticaret gerek hukuk alanında attığı adımların örnek olmasını bekliyoruz.

İsrail Filistin topraklarına ilk kez saldırmıyor. İsrail, Filistin halkına yönelik ilk kez soykırım uygulamıyor. 1948 yılından beri İsrail'in saldırılarına şahit oluyoruz.

Artık bir gerçeği kabullenmemiz gerekiyor. Siyonistler ve işbirlikçileri katliamcıları ideolojileri neyi emrediyorsa bugüne kadar onu yaptılar. Siyonist lobinin esiri olan Batılı ülkeler de savundukları değerleri çiğneme pahasına kendine verilen talimatları yerine getiriyorlar. Gazze'deki soykırımı görmezden gelecek Hamas'ı bahane ederek İsrail'e destek olmayı sürdürecekler.