Dini kesime yönelik zulüm fırtınası estiren, cezaları onandığı günden bu yana “yaşlıyız”, “ölüyoruz” diyerek cezaevinden çıkmanın yollarını arayan cuntacılar hastalık ve bunama bahanesiyle tahliye olurken, 28 Şubat darbesi sonrasında iftiralarla ve düzmece belgelerle hapse atılan, mağdur edilen alnı secdeli mazlumlar da adaletin tecelli edeceği günü bekliyor. Cuntacıların tahliye edilmesini Akit’e değerlendiren ve adli tıp engelini aşamayan mağdur aileleri ise, “28 Şubat cuntacıları Cumhurbaşkanı kararı ile tahliye edildi. Fakat 28 Şubat döneminde haksız yere hapse atılanlar hala içeride. Bu zulüm, bu haksızlık son bulsun. Adaletin tecelli etmesi için 28 Şubat mahkumları da tahliye edilsin” çağrısını yetkililere yaptılar.

Asıl mağdurlar hâlâ içeride

Jandarma Komando Yüzbaşı iken 28 Şubat cuntası tarafından ‘er’ rütbesi ile ordudan atılan HAK-DER Başkanı ve 28 Şubat Platformu Başkanı Avukat Bülent Demir, şunları dile getirdi: “28 Şubat mağduru olup 20-25 senedir cezaevinde bulunan insanlara ilişkin hiçbir olumlu girişimde bulunulamadı. Asıl mağdurlar hala içeridedir. Tüm gerçekler bütün açıklığı ile ortadayken, darbecilerin sağlık, yaşlılık gerekçesiyle af edilmesine üzücüdür. Bu kişiler tahliye olduktan hemen sonra gene o salyalı ağızlarıyla Anadolu Müslümanlarına karşı kinlerini kusacaklardır. Hastalık ve yaşlılık hali hakkaniyetli ve eşit şekilde uygulanmalıdır. Karşı mecradaki tüm yaftalamaları, tahrikleri asla kabul etmiyoruz. Biz geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de milli iradeye saygılı, ancak mağdur olmuş Anadolu Müslümanlarının yanında olmaya devam edeceğiz.”

28 Şubat mazlumlarına tahliye

28 Şubat mazlumu İsmail Şahbalta’nın kardeşi Serpil Pala da, şunları söyledi: “Cuntacılar tahliye edilirken mağdurları hâlâ içeride. Söyleyecek hiçbir söz bulamıyoruz. Hükümlü darbeciler hasta olabilir, yaşlı olabilir. Tamam. Ama o zaman bizim cezaevinde 30 yıldır yatan mazlum yakınlarımızı da tahliye etsinler. Darbeciler dışarıda, onların haksız yere hapse attığı mazlumlar içeride. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Ağabeyimin dosyasında cinayet, suç yok ama içeride, darbeciler dışarıda. Kime gideceğiz, nereye başvuracağız bilemiyoruz. Ben Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; lütfen bizi de görün artık. Benim ağabeyim ve onun gibi mazlumlar yaklaşık 30 yıldır içeride. İslami değerlerini korumak adına zindanlara düşmüş insanlar hâlâ içerideyken onları bu duruma düşürenler nasıl dışarıda olabiliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bizim mazlumlarımızı da tahliye etsin. Hastalığı olsun ya da olmasın, 28 Şubat mağduru hiç kimsenin içeride kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Artık bizim de yüzümüz gülsün. Biz de ailemizle kavuşalım. Bir toplumsal barış olacaksa ancak böyle olur. Darbecilerin tahliye edildiğini duyunca şok oldum. Cumhurbaşkanımız İslami değerleri savunan Müslüman bir insan. Cumhurbaşkanımızdan istemeyeceğiz de kimden isteyeceğiz bunu? Biz adalet istiyoruz.”

Gönüller çok yaralanmıştır

28 Şubat Gönüllüleri Platformu Başkanı Şerife Kaya da, şöyle konuştu: “28 Şubat döneminde hapse atılan 150 mazlum âlâ hapishanelerde yatıyor. Sivas mazlumları da hâlâ içeride. Bunun yanında başörtüsü zulmüyle işlerinden atılan, mağdur edilen binlerce insan var. 30 yıldır hâlâ insanlar hapislerde çürütülüyor. Bütün cürmü işleyenler dışarı çıkıyor, ama bunların mağdur ettiği, hayatını mahvettiği garip gureba hâlâ içeride. İşinden, aşından, ailesinden olan onca insan var. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’ya ve Adli Tıp raporlarına dayanarak 28 Şubat darbecilerini affetmesi 28 Şubat mağdurlarının gönlünü çok yaralamıştır. Biz isteriz ki cuntacılar yaşlılık sebebiyle dışarıya çıkıyorlarsa, onların mağdur ettiği, tüm hayatlarını mahvettiği kişilerin haklarının da teslim edilmesi, cezaevlerinde yatan mazlumların da tahliye edilmesi lazımdır. Ancak böyle toplumsal barış tesis edilebilir.”