Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetö’vari kumpasın kurulduğu Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin davanın firari sanığı Serdar Sertçelik’in iddiaları üzerine 7 şüpheli tutuklandı. Bunların arasında Kılıçdaroğlu’nun eski danışmanı Ramazan Kubat’ın da bulunduğu öğrenildi. Kubat’ın, Sertçelik’in çakarlı araçla yurt dışına kaçırılmasında rol almakla suçlandığı belirtiliyor. Daha önce de Kılıçdaroğlu’nun 6 danışmanı ByLock ve FETÖ’cü çıkmıştı. Resim birleştiğinde CHP’nin adeta “FETÖ’cülerin merkezi” haline getirildiğini ortaya koyuyor.

FETÖ/PKK cirit atıyor

Konuya ilişkin akit’e değerlendirmelerde bulunan TÜRKAD Başkan Yardımcısı Avukat Hadi Dündar, şunları söyledi: “CHP ne yazık ki Kılıçdaroğlu ile başka bir yöne savruldu. Örgütler tarafından ele geçirilmeye çalışıldı. Kaybettiği onca seçime rağmen koltukta kalabilmek adına taviz üstüne taviz verdi. Bu da FETÖ, PKK ve diğer örgütlerin partide cirit atmasına neden oldu. Bu nedenle Kılıçdaroğlu ile partiye giren her şahsın detaylı incelenmesi gerekir. Fetö’vari kumpaslardan medet ummak acizliktir. Kılıçdaroğlu bu danışmanların kimler tarafından önerildiğini, referansların kimler olduğunu açıklamasını gerekir. Aksi takdirde şekilde FETÖ’ye yardım ettiği izlenimi vermiş olur. Bora olayında ise 17-25 Aralık kumpasının profesyonel hali ile karşı karşıyayız. Sonuna kadar gitmezsek vahim olaylarla karşı karşıya kalırız. CHP’nin kendisini temize çıkarması gerekir. Her taşın altında çıkan CHP’de temizlik yapılamazsa teröre teslim olmuş bir parti imajının kurbanı olacaktır.”

Darbecilerle bir olmuş

Gazeteci Yazar Mehmet Fırat da şunları dile getirdi: “Kurulduğu günden beri CHP zihniyeti, darbelerle-darbecilerle bir ve beraber olmuştur. İttihat Terakki zihniyeti CHP’de partileşmiş ve halkın ensesine kene gibi yapışmıştır. Son yaşanan kumpasta da yine CHP faktörünü görmekteyiz. Anlaşılan siyonist, Kemalist, FETÖ işbirliği yaparak film çevirmeye kalkmış. E muhtıra, Gezi, MİT, 17-25, 15 Temmuz, YSK, dolar, fahiş zamlar, halkın sinir uçlarıyla oynama... Her yol deneniyor. Buna karşı Erdoğan’ın halkın teveccühünü yarı yolda bırakmayacak politikalara ihtiyacı vardır. 10 milyon seçmenin sandığa gitmemesi mevcut siyasi yapıdan ümidini kesmesiyle alakalıdır. Bu halı altına süpürülüyor. Kemalizm ile alınacak yol kalmadı. Köklerimize dönmenin ve yeni bir inkişafa yol açmanın eşiğindeyiz.”