AKİT MENÜ

Gündem

Erdoğan’ın affı tam ibretlik! Tarihin darbeci paşalara kestiği cezanın en büyüğü

Hukukçular Derneği, 28 Şubat hükümlülerinin cezalarının infazının kaldırılmasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada "28 Şubat darbesini yapan paşaların hedef aldıkları, fikir ve inancıyla mücadele ettikleri, siyaset yapmasını yasakladıkları ve hürriyetine kast ettikleri Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkisiyle affedilmeleri, hiç kuşkusuz tarihin onlara kestiği cezaların en büyüğüdür. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaşlılara duyduğu engin merhametin bir sonucu olarak af edilmişlerdir." ifadesi dikkat çekti.

 RECEP YEŞİL 

Bundan 27 yıl önce askeri vesayetin zoruyla hükümeti görevden çektiren ve 28 Şubat'ı post-modern darbe olarak tarihin kara sayfalarına geçiren paşaların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kalan cezalarına af geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan Resmi Gazete kararıyla; Çevik Bir, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Haci Sülük, Aliefter Aslan, Avni Yılmaz, Sevda Yüksel, Gülbey Sarıoğlu, Süleyman Tuna, Abdulhekim Yılmaz, Çetin Doğan ve Aydan Erol tahliye edildi.

Hukukçular Derneği, 28 Şubat hükümlülerinin cezalarının infazının kaldırılmasına ilişkin açıklama yaptı. 

"Tarihin onlara kestiği cezaların en büyüğü..."

"Millet ve Tarih Affetmeyecek" başlıklı açıklamada "28 Şubat darbesini yapan paşaların hedef aldıkları, fikir ve inancıyla mücadele ettikleri, siyaset yapmasını yasakladıkları ve hürriyetine kast ettikleri Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkisiyle affedilmeleri, hiç kuşkusuz tarihin onlara kestiği cezaların en büyüğüdür. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaşlılara duyduğu engin merhametin bir sonucu olarak af edilmişlerdir." ifadesi dikkat çekti.

İşte o açıklama:

Darbenin her türlüsü, Türkiye Cumhuriyeti'nin insan onuruna saygılı ve hukukun üstünlüğüne bağlı demokratik bir devlet olmasının önündeki en büyük engeldir. Çünkü darbeler, millet iradesini gasp eden, özgürlükleri ortadan kaldıran, bilim ve düşüncenin gelişmesine engel olan, vesayeti güçlendiren ve kendi halkına zulmeden müdahalelerdir.

Darbeler içinde sonuçları açısından en vahim olanı 28 Şubat darbesidir. Bu tarih, insanların çalışma, eğitim, tedavi olma ve örgütlenme başta olmak üzere temel haklarının ellerinden alındığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün kaldırıldığı, din ve vicdan özgürlüğünün yok sayıldığı, hakim ve savcıların askeri bürokrasiden brifingler aldığı bir karanlık dönemi ifade etmektedir. Ortaokul, lise ve üniversite kapılarında bekleyen polisler, eğitim görmek isteyen genç kızlarımızı ve onlara destek veren arkadaşlarını okullarına almadılar. Oysa onların yegane "kusurları" darbecilerin talimatlarına uygun biçimde giyinmemek ve başörtülü olmaktı. Adına "ikna odası" denilen cebir ve baskı merkezlerinde inançları ve hayatları arasında tercih yapmaya zorlandılar. O süreçte inançları gereği ibadet eden insanlar hakkında soruşturmalar açıldı ve pek çoğu işinden oldu; Batı Çalışma Grubu denilen illegal yapının emirleriyle fişlendiler. Gözyaşı döken çocukların, gençlerin, anne ve babaların darbeciler nezdinde hiçbir kıymeti yoktu. Güçlüydüler. Kamusal yetkileri illegal şekilde kullanmayı ve haksızlık yapmayı kendileri için hak görüyorlardı. Böyle karanlık bir ortamın ardından milletimiz, önceki örneklerinde olduğu gibi, kendisine tepeden bakanların, inancına ve değerlerine düşmanlık edenlerin hesabını sandıkta gördü.

Türkiye, son 22 yıllık dönemde millet iradesi üzerinde oluşturulan vesayet odaklarını ortadan kaldırdı, darbecileri yargılayarak mahkûm etti ve cezaevlerine gönderdi. Darbecilerin vaktiyle örs olarak kullandığı halkımız bu defa çekiç olmuş, darbecileri ve darbeden yana olanları birer birer elemiştir. Zira "gücün güçsüz yanı güce dayanmasıdır." (Valery) Milletin vicdanında ve tarih önünde mahkûm edilen 28 Şubat darbesinin suçlusu bir kısım paşalar, yargılanarak hukuk önünde de mahkûm oldular. Ne var ki cezalarını çekmek üzere konuldukları cezaevinden, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından cezalarının infazının kaldırılmasıyla tahliye oldular.

28 Şubat darbesini yapan paşaların hedef aldıkları, fikir ve inancıyla mücadele ettikleri, siyaset yapmasını yasakladıkları ve hürriyetine kast ettikleri Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkisiyle affedilmeleri, hiç kuşkusuz tarihin onlara kestiği cezaların en büyüğüdür. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaşlılara duyduğu engin merhametin bir sonucu olarak af edilmişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın darbeci paşaların cezalarını kaldırması, temsil ettiği “Cumhur Başkanlığı” makamı namına ve gereği olaraktır; asla milletimizin vicdanı adına bir af değildir. Kamuoyunun kabulü de bu yöndedir.

Milletimizin vicdanında ve tarih önünde mahkûmiyetleri devam edecek olan darbeci paşalar; güçlü, aydınlık, demokratik, hak ve özgürlükleri güvence altına alan, din ve vicdan hürriyetinin kısıtlanmadığı, herkesin kendini güvende ve mutlu hissettiği, hukuk devletinin tüm kurumlarıyla oluştuğu Türkiye yüzyılında unutulup gideceklerdir.

Şurası unutulmamalıdır ki hukuk ve demokrasi daha da güçlendirilecek, darbe virüsünün tekrar ortaya çıkmasına asla müsaade edilmeyecek, darbeyi ve vesayeti çağrıştıran her türlü eylemin hesabı halkımızın ve sivil toplumun iradesiyle hukuk önünde sorulacaktır!

Yorumlara Git

20 Eylül 1238: Mahmûd B. Ahmed Nâsîrî'nin vefatı (Alim)

İsrail’den skandal talimat! Savaş kuzeyde resmen başladı

Amerikalılar Trump’ın mitinginde dehşeti yaşadı! Gizli Servis bilerek müdahale etmemiş

İsrail’in vaadettiği serveti elinin tersiyle itti: Kanlı para istemem!

Bazı fakülte ve enstitülere kapatma kararı Resmi Gazete'de