HABER MERKEZİ

Tasarruf yapacağım naralarıyla ele geçirdiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaynaklarını kendi kariyer planlamasına ve yandaşlara peşkeş çeken CHP’li Ekrem İmamoğlu, İBB’yi adeta dilenciye çevirdi. Belediyenin bütçesini lüks gezilerle ve içkili eğlencelerle çarçur eden İmamoğlu, sözde yardımlaşma adı altında sürekli halktan bağış dileniyor. Daha önce başlattığı “Askıda Fatura” kampanyası ile ihtiyaç sahiplerinin faturalarını duyarlı vatandaşlara ödeten İmamoğlu, şimdi de 1990 yılında İBB ile ilçe belediyelerinin hizmet ve görev alanına giren konularda ilgili kurum ve kuruluşları desteklemek ve çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla kurulan İstanbul Vakfı aracılığıyla her konuda yardım istiyor. Başkanlığını Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı İstanbul Vakfı somut bir katkı sağlamak yerine kurban bağışından öğrenci bursuna, toplum yararına ücretsiz çalışacak gönüllülerden mentorluğa kadar her konuda vatandaştan destek talep ediyor.

Hizmet yerine yardım istiyor

Sözde hizmet amacıyla göreve gelen İmamoğlu’nun vatandaşlardan talep ettiği yardımlardan bazıları şöyle:

Milletin helal vergilerinden oluşan İBB bütçesini israf eden İmamoğlu, “Bu Bayram, Bir İyilik Sahibi Olun” diyerek 5 yıldır kurban eti topluyor.

Sözde öğrencilere burs vermekle övünen İmamoğlu, bu icraatı da bedavaya getirmiş durumda. İmamoğlu’na bağlı İstanbul Vakfı’nın resmi web sitesinden yapılan “Siz de Burs Vermek İster misiniz?” başlıklı duyuru ile vatandaşlardan en az bir öğrenciye burs vermeleri isteniyor.

“Mentor Olmak İster misiniz?” başlığıyla gönüllüler arayan İmamoğlu yönetimi, yaşına bakılmaksızın belirli bir uzmanlık alanına sahip olan kişilerin bilgi ve deneyimlerini paylaşarak rehberlik yapmasını talep ediyor.

Yine “Gönüllü Olmak İster misiniz?” başlıklı duyuru ile bilgisini, zamanını ve emeğini karşılık beklemeksizin iyiliğe dönüştürmek isteyen vatandaşlardan toplum için bedava çalışmaları isteniyor.

İmamoğlu yönetimi daha önce de koronavirüs salgını nedeniyle evde kalmak zorunda olan veya işini kaybeden vatandaşlarla dayanışmak amacıyla “askıda fatura” uygulaması geliştirmişti. “askidafatura.ibb.gov.tr” internet adresinde yer verilen yüksek faturalar, Ekrem’in yoksulları fabrika mı işletiyor eleştirilerine sebep olmuştu.

Roma'da hovarda İstanbul'da...

İBB’nin devasa bütçesini 6 yıldır çarçur eden ve sürekli vatandaşlardan yardım dilenerek hizmet üretiyor algısı oluşturmaya çalışan İmamoğlu’nun aymaz tavrını akit’e değerlendiren Gazeteci Cengiz Alçayır, şunları söyledi: “Kendisini her seferinde ‘gerçek bir laik’ olarak tanımlayan, ‘din ile devlet işleri arasında mesafe koymak’ gerek diyen bir belediye başkanı, devlet kurumu adına Müslümanların ibadetine ve yardımlarına göz dikiyor. Müslümanların parasını Hıristiyan memleketlerinde kurulan şarap masalarında harcayıp sonra da burada kurumsal dilencilik yapıyor. Bu ne dediğini bilmeyen bir anlayışın tezahürüdür. İşlerine geldiğinde, onun nimetlerinden faydalanmak adına hem kişisel hem de kurumsal olarak Müslümanlığa sarılıyorlar. İşlerine gelmediği zaman da İslam’ı ve Müslümanları öcü gibi gösteriyorlar. Kamunun parasını, belediyenin bütçesini hem de hiç ihtiyaç olmadığı halde 75 kişiyle şova dönüştürüp Roma’da harcayan ve ‘kimseye hesap verecek değilim’ diyen birinin, döner dönmez Müslümanların kurbanına göz dikmesi, etini, derisini, kellesini isteme gafletinde bulunması herkesin dikkatini çekiyor olmalı. Yeni Cami’de dilenip Mısır Çarşısı’nda sadaka dağıtanlar gibi, İBB Başkanı da vatandaştan dilenip yoksullara yardım dağıttığını söylüyor. Oysa daha geçenlerde 2 milyarlık eğlence ihalesi düzenledi. Bu parayla kurbanlık alsa et girmeyen yoksul evi kalmaz. Fakat bunlar belediye bütçesini kendilerine ayırıyorlar, hayırseverlerin bağışlarıyla da vatandaşın gözünü boyuyorlar. Bunlar Roma’da hovarda, İstanbul’da dilenci. İstanbul’daki Müslümanlara tavsiyem şudur: Kurbanınızı murdar etmeyin. Kurbanınızı gerçek ihtiyaç sahiplerine verin. Bilerek verin. Allah katında bir değeri olsun. Yoksa bu tip içki masalarında İslam’ı rencide etmeye çalışanlara verdiğinizde etinizin nereye gideceği belli olmaz. Daha geçen gün bir tanesi kent lokantasında yemek yapılıp satılacağını söyledi. Böyle işleyen bir sistem var. Müslümanlar uyanık olun diyoruz.”