MUHAMMET KUTLU  ANKARA

Siyonist terör devleti İsrail, ABD Başkanı Joe Biden’in açıkladığı barış planını kabul ettiğini bildirmesine rağmen hâlâ Gazze’deki mazlumlara yönelik soykırımını sürdürürken, HÜDA PAR, Türkiye’den İsrail’e giderek Gazze katliamına katılan çifte vatandaş Yahudilerin vatandaşlıktan çıkarılmaları, mal varlıklarına el konulması ve müebbet hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin kanun teklifini TBMM’ye sundu. Kanun teklifine göre, hem Türkiye hem İsrail vatandaşı olup şu anda İsrail saflarında savaşanların vatandaşlıktan çıkarılarak cezalandırılmaları öngörülüyor.

İsrail 8 aydır Gazze'de her türlü kırmızı çizgiyi aştı!

Akit’e özel açıklamada bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, önümüzdeki günlerde genel kurula gelecek olan kanun teklifine bütün partilerin destek vermesini hatta kanun teklifinin Meclis’te oy birliğiyle kabul edilmesini beklediklerini söyledi.

İsrail’in 8 aydır soykırım uyguladığı Gazze’deki mazlumlara sahip çıkmak için Arap ya da Müslüman olmanın gerekmediğini, insan olmanın yettiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, “Orada sadece kadınlar çocuklar öldürülmüyor. İnsanlık öldürülüyor. Küresel manada öyle bir sistem kurulmuş ki, İsrail 8 aydır Gazze’de her türlü kırmızı çizgiyi aştı. Savaşta bile kullanılması yasak olan silahlarla masum Filistinli kadın, çocuk ve siviller vuruldu. Fosfor bombalarıyla çocuk hastaneleri, okullar, evler, çadırlar vuruldu. BM binaları, görevlileri doğrudan hedef alındı. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi bu ‘siyonist katil sürüsünün hesap vermesi için’ elimizden gelen tüm çabayı göstermemiz şart. Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) İsrail’e karşı açılan davalar kısa sürede sonuçlanmayacaktır belki ama katil Netanyahu ve işbirlikçilerinin eline kelepçe bir gün mutlaka geçirilecek” dedi.

El konulan mallar aile ve gençlik fonuna aktarılacak

Meclise sundukları kanun teklifine ilişkin detayları da paylaşan Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: “İnsanlığa karşı işlenen suçların nitelikleri itibariyle evrensellik kuralları gereği, yurt dışında da olsa, başka ülke topraklarında da olsa, başka bir ülke vatandaşları tarafından başka ülke vatandaşlarına karşı işlense bile Türkiye’deki mahkemelerin bunu yargılama yetkisi vardır. Şu anda bu, Adalet Bakanı’nın talebine bağlı. Biz ise Meclis’e sunduğumuz teklifte, bu yetkinin Meclis’ten çıkan kararla da savcılara tanınmasını ve bu durumda hemen soruşturmaya başlamasını istiyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de başka bir ülke adına askere yazılanlar, onları askere alanlar da cezalandırılmalı. Bu durumda olanlar yargılanmak üzere çağrıldıklarında eğer gelmezlerse vatandaşlıktan çıkarılmalı. Ayrıca başka bir yerde üniforma giyerek soykırım suçunu işleyenlerin vatandaşlığı düşer şeklinde emredici bir hüküm getirilmesini istiyoruz. Bunların Türkiye’deki bulunan bütün mal varlıklarına el konulmasını ve bu mal varlıklarının Aile ve Gençlik Fonu'na aktarılmasını istiyoruz. Meclis’te grubu bulunan bulunmayan bütün partilerle irtibat kurduk. Onlara da teklifimizi verdik. İstiyoruz ki bütün siyasi partiler bu teklifi sahiplensin. Doğrudan doğruya Genel Kurul gündemine alınması için de başvuruda bulunduk. İnanıyorum ki Meclis’in üzerinde oy birliğiyle uzlaşacağı bir teklif bu. Buna bütün siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının destek vermesi gerektiğine inanıyoruz. 8 aydır Gazze’deki kardeşlerimizin katledilmesini, feryadını durduramadıysak demek ki yeterince çaba gösterememişiz. Devlet olma vasfı bile bulunmayan bir çetenin saflarında savaşmaya gidenleri cezalandırırsak önemli bir iş yapmış oluruz. Türkiye zalime karşı sesini daha da yükseltmelidir.”

İsrail bir devlet muamelesi görmeyi hak etmiyor

Filistin’de zulmün 76 yıldır sürdüğüne dikkati çeken Yapıcıoğlu, “Siyonist bir terör örgütünü devlet olarak tanımak, kendi iradesi bulunan, özgürlüğüne düşkün hiçbir devlete yakışmaz. İnsanlık değerlerine sahip hiçbir devlete yakışmaz. Devlet vasfını taşımayan İsrail dünyanın en tehlikeli terör örgütüdür. Bir devletin devlet olarak tanınması için sınırları belli bir toprak parçası üzerinde olması, halkı olması, bir devlet organizasyonu bulunması gerekir. İsrail’in sınırları belli mi? Yok. Bir halk var mı? Yok. Taşıma bir halk var. Hiçbir kural tanımayan bir terör organizasyonu. Dolayısıyla devlet muamelesi görmeyi de hak etmiyor. Başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan bu sorun hiç bitmeyecektir” diye konuştu.