Turgay Güler, Akşam gazetesindeki köşe yazısında, İstanbul Adalar'daki faytonların kaldırılmasını ve yerine elektrikli minibüslerin getirilmesini eleştirdi. Faytonların kaldırılmasının arkasında rant kapısı açma çabası olduğunu belirten Güler, Adalar'da minibüslerin yer almasının ada halkı tarafından tepkiyle karşılandığını ifade etti. Güler, CHP'li İBB'nin bu kararının yanlış olduğunu söylediği yazısında şunları kaydetti:

"Tarihler 19 Aralık 2019'u gösteriyordu. İstanbul'un Adalar ilçesinde fayton çeken atlarda 'ruam' adı verilen bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalığa rastlandı. O gece alınan bir kararla bütün faytonlar durduruldu.

Yapılan taramada toplam 1700 atın sadece 105'inde bu hastalık tespit edildi. İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri 105 atı itlaf etti. Sonrasında da üç ay süreyle Adalar ilçesinin tamamında karantina ilan edildi.

Yaklaşık bir ay kadar sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi tüm at ve faytonların satın alınacağını duyurdu. Belediye iki ay gibi kısa bir sürede satın alma işlemini tamamladı.

İBB yaklaşık bin iki yüz atı satın aldı.

Ve o günden sonra o atların akıbeti tartışma konusu oldu. Atlara ne oldu? Kimse bilmiyor! Zira yüzlerce at bir gecede sırra kadem bastı!

Hayvanseverlerin hiç umurunda olmadı. Eylem falan yapmadılar, yeri göğü inletmediler. CHP yandaşı yazar çizer takımı başıboş sokak köpekleri konusundaki son derece hassas tutumlarını bu atlara karşı göstermediler. Atlar için at kostümü giyip kişneyen çıkmadı.

İETT, birkaç gün önce Büyükada'ya faytonların yerine elektrikli minibüs getirince ortalık karıştı. Ve kayıp yüzlerce at bu vesileyle bir kez daha gündeme geldi.

Şimdi dönelim en başa! Aslında faytonların kaldırılmasının sebebi atlara yönelik kötü muameleydi. Bir deri bir kemik kalmış bakımsız atların fayton çekerken olduğu yere yığılıp ölmeleri kamuoyunun haklı tepkilerine neden olmuştu. Dahası turistler o anları paylaşıyor, dünyaya da rezil oluyorduk. Eyvallah, Batı'da da faytonlar vardı ancak manzara bizdeki gibi değildi.

Bu süreçte hiç kimsenin aklına bu faytoncuları denetlemek, gerektiğinde çalışma izinlerini ellerinden almak gelmedi. Doğru atların faytonlara koşturulması sağlanabilirdi.

Sık sık denetimlerle bu tür görüntülerin önüne geçilebilirdi.

Kolay olanı seçtiler ve faytonları yok ettiler. Açık konuşalım; böylece yeni bir rant kapısı aralanmıştı!

Ve şimdi o faytonların yerine elektrikli araçlar getirdiler. Hem de minibüs! Ada halkı da haklı olarak isyan ediyor. Adada minibüs olmaz! Birinin bu saçmalığa son vermesi gerekiyor ama zor. Çünkü Belediye Başkanı öyle münasip gördü!

Belediye başkanının kim olduğu, hangi partiden olduğu önemli değil! Başka bir şehirde başka bir belediye başkanı da çıkıp kendi zevkine göre ağaç dikiyor. Yahu şehrin ortasını kavak ağaçlarıyla donatan belediye başkanları var!

Niye? Belediye başkanımız kavak ağacı seviyor diye!

Adalardan faytonların kaldırılması, yerine minibüslerin ihdas edilmesi eminim ki CHP yandaşı yazar çizer tayfasını da rahatsız etmiştir. Konu dönüp dolaşıp tarafgirliğin sebep olduğu acınası tepkisizliğe tosluyor.

'Olmadı, olmaz, olamaz' diyebilecek biri çıkar mı acaba?

Çıkmalı."