Buğra Kardan  İstanbul

İstanbul’u yatırıma, 16 milyonu hizmete aç bırakan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun vukuatları bitmek bilmiyor. Milyarları reklâm tabelalarına gömen, paraları yandaşa dağıtan, ihaleleri yakınlarına ve akrabalarına akıtan İmamoğlu’nun israfta rakibi yok.

İmamoğlu’nun İBB’yi hortumladığı, avanelerini ihya ettiği hakikatini fonlu medya da ne yaparsa yapsın perdeleyemiyor. Devamlı “Kamuda Lale Devri”, “İsraf Dorukta” başlıklı haberler kaleme alan malum medya, İmamoğlu’nun belediye imkânlarıyla jet kiralayıp oğluyla Bodrum’dan Düsseldorf’a uçması karşısında da üç maymunu oynadı.

Yancı, yağcı ve rüşvetçisiniz

Fonlu medyanın Roma’da 45 sözde basın mensubunu 5 yıldızlı otelde ağırlayıp şaraba boğan, lüks araç konvoyuyla İstanbul turuna çıkan, İBB’nin milyonlarıyla tarihi yapıyı ailesi için köşke dönüştüren İmamoğlu’nun ayıplarını gizlemek adına kamu kurumlarına israf ithamında bulunmaları toplumun kahir ekseriyetini sinirlendirdi. İsraf yarışında İmamoğlu’nun eline kimsenin su dökemeyecenie dikkat çeken gazeteciler ve yazarlar “İmamoğlu en müsrif belediye başkanı ödülünü hak ediyor” ifadesini kullandılar.

Tasarruf diyor, israfın dibine vuruyor

Akit’e konuşan araştırmacı-yazar Mustafa Albayrak, şu görüşleri paylaştı: “Fonlu medya ve fonlu kalemler, İmamoğlu aleyhine tek bir yazı yazamaz. Halkın suratına tükürse ‘İmamoğlu, tükürüğünü halkı serinletmek için kullandı’ derler. Çünkü karşımızda yanlı, yağcı, rüşvetçi bir medya var. İmamoğlu’nun eylemleriyle söylemleri de hiç uyuşmuyor. Seçimlerden evvel ‘Tasarruf’ dedi, israfın dibine vurdu. Halk Ekmek ve sudan gelir elde edilmeyecek dedi, ekmek ve suya devamlı zam yaptı. Demek ki İmamoğlu’na para lâzım. Roma’ya çıkarma yapmak ve Düsseldorf’a jetle gitmek kolay değil.”

Gazeteci-yazar Sevda Türküsev ise şunları söyledi: “Yancıları, kalemşorları İmamoğlu ve ailesinin 16 milyonun parasıyla jet kiralayıp Almanya’ya uçmasına takılmazlar. Çünkü CHP’liler halka fakir fukara edebiyatı yapar ancak şaşaalı hayattan geri kalmazlar. CHP’lilerin ve yancıların tasarruf paketini tenkit etmeleri için önce kendilerinin Düsseldorf’a gitmemesi, Roma’ya gazeteci götürmemeleri gerekir.”