Buğra Kardan  İstanbul

Küresel ve bölgesel krizlerin etkilerini üzerinden atmaya başlayan, üretim ve ihracat başarılarıyla göz dolduran, büyüme rekorları kıran Türkiye’nin ekonomik yükselişi iç mihraklarda rahatsızlık uyandırıyor. Kara parayla mücadeleye hız veren ülkenin FATF gri listesinden çıkarılması bu mihraklarda rahatsızlığı bir defa daha dışa vurdu. 2021’de Türkiye’nin kara parayla mücadelede geri kaldığı gerekçesiyle gri listeye alınmasına sevinen muhalif kisveli Erdoğan düşmanları, Singapur’dan gelen iyi haberin ardından ise yalana ve küfre sarıldı. Kararı olumlu bulan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Başardık” paylaşımını takiben fonlu medyada ekonomiyle ilgili kara tablo çizme, bardağın boş tarafını göstermeye girişildi. CHP beslemesi Cumhuriyet gazetesi, gri listeden çıkışın yabancı yatırımcının getirmesi için yeterli olmayacağını savunurken, Sözcü ve Birgün enflasyon üzerinden hükümete yüklenme yoluna gitti. Ahmet Davutoğlu’nun Karar’ı ve SP’nin Milli Gazetesi de karardan hoşnut olmadı.

Küfürlü paylaşıma soruşturma

CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun İBB’sinin iştiraki Ulaşım AŞ ise aşağılık skandala imza atarak Şimşek’in paylaşımını küfürlü şekilde alıntıladı. Tepki çeken alıntının siber saldırganlar tarafından yapıldığını öne süren Ulaşım AŞ hakkında soruşturma başlatıldı. Araştırmacılar, Singapur’da gerçekleşen FATF Genel Kurulu’nda Türkiye’nin gri listesinden çıkarılmasının CHP cenahını öfke nöbetine sürüklediğini aktardılar. Fonlu medyanın ekonomiyi hedef almasının, Ulaşım AŞ’nin küfürlü paylaşımda bulunmasının bu nöbetin tezahürü olduğunu kaydettiler. “Anlaşılan o ki Türkiye ekonomisini kötülemeyi adet edinen CHP ve türevleri, yine çaktılar. ‘Ülke batsın da Erdoğan gitsin’ diyen bedhahlar Singapur’dan gelen müjdeyle iyice zıvanadan çıktılar” ifadelerini kullandılar.

Başarıyı hazmedemiyorlar

Akit’e konuşan gazeteci-yazar Ferhat Murat, şu değerlendirmelerde bulundu: “Karşımızda ülkemizin savunmada, enerjide ve terörle mücadelede elde ettiği başarılarıyla övünmeyen bir güruh var. Bu güruh, hâliyle ülkemizin FATF gri listesinden çıkarılmasına memnun olmaz. Kendini de sorgular mı, bilinmez. Kararın akabinde ekonomiyi karalama kampanyalarına yönelenleri iyi tanıyoruz. Karalama kampanyaları devam edecek. Milletin parasıyla millete küfredenleri görüyoruz. Erdoğan karşıtlığının Türkiye karşıtlığına dönüştüğünü anlıyoruz. Joe Biden tarafından 2018 seçimlerinde ‘Muhalefetin ardında durmalıyız’ çıkışı boşu yapılmadı. İngiliz The Economist tarafından ‘Oy ver, Erdoğan’ı gönder’ başlığı boşuna atılmadı. Çünkü Cumhur İttifakı küresel aklın hayata geçirmeyi amaçladığı projeler için bir engel. Tabii bu aklın içeride de yönlendirdiği mekanizma var. Yaşananlar bunun tezahürü. 6’lı, 7’li koalisyonu unutmak mümkün değil, güdümünde olan medyayı da. FATF kararından neden memnun olunmaz? Burada bir art niyet var. Yazık ki bu art niyet devam edecek. “

Mankurtlar tedavi edilmeli

Gazeteci-yazar Can Kemal Özer de şunları söyledi: “Ülkenin menfaatine olan bir karara sevinmemek ne demektir? Ülkenin FATF gri listesinden çıkarılmasından memnuniyet duymamak ne demektir? Bunu izah etmek mümkün değil. Zannediyorum ki ülkenin lehine olan bir karara üzülen zihniyet, bir tek Türkiye’de var. Çok anormal, tuhaf bir hâl. Psikiyatristler, devreye girmeliler. CHP’nin yöneticilerinden biri, ‘En iyi olanı da yapsa iktidarı alkışlamayız’ demedi mi? Bu zihniyette olan birini tedavi etmek gerek. Şu kati ki toplumun bir bölümünde Erdoğan fobisi var. Bu da onları Türkiye’nin başarılarını görmemeye ya da küçümsemeye itiyor. Erdoğan karşıtlarının paylaşımları, haberleri, yorumları akla ziyan. Yazık. Karşımızda ithal, zihnen de bedenen de bu topraklara ait olmayan bir zihniyet var. Hatırlanacağı gibi ABD’de Donald Trump Başkan iken, Nancy Pelosi adlı bir karşıtı vardı. Pelosi’ye başka bir ülkede Trump’la ilgili fikirlerini sordular. Pelosi, “Trump’ı ancak kendi ülkemde yenerim’ dedi. Bizimkiler, Pelosi gibi yapıyorlar mı? Yapmıyorlar. Erdoğan’ı başka ülkelerde başkalarına şikâyet ediyorlar. Bunları tedavi etmeyeceğiz de ne yapacağız? Gazze’de, Arakan’da yapılan zulümlere sessiz kalanları tedavi etmeyeceğiz de ne yapacağız?”