HABER MERKEZİ

Ankara Çukurambar’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in kirli eylemleri WhatsApp yazışmaları açığa çıktı. Büyük yankı uyandıran yazışmalar, CHP ve aparatları tarafından iki kız babası pirüpak bir akademisyen olarak sunulan Ateş’in kabadayı görevi gördüğüne işaret etti.

Yazışmalar ele verdi

Ateş’in birini dövdürdüğü, birini takip ettirdiği, birinin evine tetikçi yolladığını kanıtlayan WhatsApp mesajları kan dondurdu. Ateş’in küfürler de içeren mesajlarında “Daha yeni birinin kafasını, gözünü kırdırdım”; “Evine gittiler pizzacı ayağına. ‘Bir bacısı var’ dediler. “Bacısı ‘Gelmiyor eve’ demiş”; “Kardeş ister orduyla gezsin önemli değil, eve gitmiyor p.ç. “Dokuz babanın tek evladı, 40 evi vardır onun” ifadelerini kullandığı görüldü. Akabinde eşi Ayşe Ateş’ten “Sinan için ‘Bazı gazetecileri dövdürdü’ diyorlar. Evet, birilerini dövdürdü” açıklamaları geldi. Ayşe Ateş’in açıklamaları ve WhatsApp mesajları sanıkların ifadeleriyle örtüştü. Sanıklardan Doğukan Çep’in ve Eray Özyağcı’nın Ateş’le alacak verecek konusunda anlaşmazlıkları olduğunu öne sürmüştü.

Rant kavgası sonucu mu öldü?

akit’e konuşan Milli Beka Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Hasan İlter, şunları söyledi: “WhatsApp mesajları benim için şaşırtıcı değil. Ben, bu işi yakından takip ediyorum. Ateş’in siyasi cinayete kurban gitmediğini net olarak biliyorum, alacak verecek veya rant kavgası sonucu ölmüştür. Ülkü Ocakları Genel Başkanı, birini dövdürmez ya da takip ettirmez. Ateş, topu topu 11 ay başkanlık koltuğunda oturdu. O makamı kendi amaçları, menfaatleri için kullandı, yakışmayacak tavırlar takındı. Başkan olma şekli de tartışılır. Ateş, Ülkücü değil de kripto idi. Yanlışa düştüğü için görevden alındı. Karşımızda iki çocuk babası bir doçentin siyasi cinayete kurban gitmesi gibi bir durum yok. Birileri çıkıp, Ateş’in Bahçeli’nin emriyle öldürüldüğü havasını yayma peşinde. CHP ve türevlerinin Ateş’in ölümüyle ilgili savlarını görüyor, duyuyoruz. Bu savları kale almıyoruz çünkü CHP sabıkalıdır. CHP, 3 bin 500 Ülkücünün katliamından sorumludur. CHP ve türevleri, Ateş olayını kullanarak Cumhur İttifakı’nda gedik açmaya çalışıyor ama nafile. İç bedhahların niyetleri belli. Onlar, Ateş cinayetini siyasileştirme peşinde ama başarılı olamayacak.”

Gerçeğin peşinde değiller

Ülkücü camianın önde gelen isimlerinden Adnan Baran da şunları kaydetti: “Merhumu birebir tanırdım. Ölüm nedeni siyasi değil, alacak verecek ihtilafı. Şu an timsah gözyaşları dökenlerin hayatta iken merhumu mafya ilan etmekten geri kalmadıklarını da biliyorum. Bunlar akla hayale gelmeyecek laflar ediyordu. FETÖ iltisaklı sitelerin olayı kaşıyıp MHP ve Cumhur İttifakı’na operasyona giriştiklerine müşahede ediyoruz. Siyasi amaç güdülüyor, ne hikmetse olayın nedenine inilmiyor. CHP ve aparatları da aynı hatayı yapıyor. Bunlar, gerçeğin peşinde değil, olayın kahramanlarının yanlışlarını görmezden geliyor. Bunlara asla itibar edilmemeli. FETÖ iltisaklı sitelere de inanılmamalı.Gezi’de amacın ağaç olmadığı gibi burada da amaç Ateş değil. Karşımızda Sinan Ateş cinayetini abartarak ekmek yemeyi hedefleyenler var. Ama buradan bunlara ekmek çıkmaz. Bunlar, boş yere kürek çekiyor. Yani 1980’den evvel Ülkücüleri katleden Marksistleri himaye eden CHP’nin Sinan Ateş cinayetine duyarlılığı manidar değil mi? PKK’lıların öldürdüğü Fırat Çakıroğlu hakkında tek kelâm etmeyen CHP’nin Ateş için yas tutması komik değil mi? Burada gaye belli. Gaye, olayları ters yüz ederek Cumhur İttifakı’na operasyon çekmek. Temkinli olmak, oyuna gelmemek gerek. Ayşe Ateş de ihtiyatı elden bırakmamalı. Ayşe Ateş, Ülkücü düşmanları yerine adalete güvenmeli.”