AKİT MENÜ

Sağlık

Türkiye Bilimler Akademisi, KKTC’de plastik sorununa büyüteç tuttu!

Türkiye Bilimler Akademisi'nin, KKTC’de düzenledikleri çalıştayında, mikroplastikler, endokrin bozucuların neden olduğu riskler ve bu risklerin tarım, deniz, iklim ve canlı sağlığı üzerindeki etkileri ele alındı. Çalışmalarını sürdüren uzmanlar Türkiye'nin önceliklerini dikkate alarak dünyadaki güncel gelişmeleri takip etti.

2024-07-06 16:01:07

Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu, KKTC’de düzenledikleri “Mikroplastikler, Endokrin Bozucular ve Çevresel Etkileri Çalıştayı”nda masaya yatırılan mikroplastikler ve endokrin bozucuların neden olduğu riskler ve bu risklerin tarım, deniz, iklim ve canlı sağlığı üzerindeki etkileri çerçevesindeki detayları TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın ve Prof. Dr. Mete Tayanç editörlüğünde yayımlandı.

Mikroplastikler, Endokrin Bozucular ve Çevresel Etkileri adlı eser, dünyada son dönemde hızla artan çevre sorunlarına, bu problemlerin nedenlerine, oluşturduğu olumsuz etkilere ve çözüm önerilerine odaklanıyor ve farklı bilim disiplinlerden uzmanların katkı ve değerlendirmelerini kapsıyor.

Mikrokirleticiler, plastikler ve endokrin bozucular hakkındaki mevcut durumun yanı sıra kirleticilerin taşınım süreçlerinin değerlendirmesi, çevre ve sağlık üzerindeki etkileri ile çözüme yönelik olarak sürdürülebilir stratejiler ve politikalar hakkında önerilerde bulunup karar vericilere yol gösteriliyor.

Kirleticilere karşı önlem almak bir seçenek değil zorunluluk.

TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu’nun Akademinin tüm çalışma grupları gibi Türkiye’nin önceliklerini dikkate alarak dünyadaki güncel gelişmeleri takip ettiğini ve çevre tahribatın azaltılması için uygun yönetim stratejileri geliştirilmesine yönelik konularda bilimsel toplantılar düzenlediğini hatırlatan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker çalıştayın ve dolayısıyla ortaya konan eserin oldukça hassas bir konuya multidisipliner yaklaşımla parmak bastığını ifade etti.

Konunun Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın kriterlerinde, uluslararası ilişkilerde, devlet politikalarında, karşılıklı ticari anlaşmalarda, hayatın her alanında dikkat edilmesi gereken kuralları içerdiğini vurguladı ve bu kurallara uymanın zorunluluk olduğunun altını çizdi. Şeker şöyle konuştu “Çeşitli çevre felaketleriyle karşı karşıya kaldığımız ve sürdürülebilir çözümlere ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde hem imalat sektörümüzü hem de toplumu doğrudan ilgilendiren çevre ile alakalı konuları odağına alan çalıştayın odağında bulunan plastik atıkların çevrede parçalanmasıyla oluşan mikroplastikler ve çeşitli endüstriyel ve günlük kullanım ürünlerinde bulunan endokrin bozucular, karasal ve sucul ekosistemleri etkiliyor. Biyoçeşitliliği tehdit ediyor ve besin zinciri yoluyla insana kadar ulaşabiliyor.

Etkinliğin yapıldığı Kıbrıs adası da plastik kirliliği ile mikrokirleticilerin ciddi etkisine maruz kalıyor. Mikrokirleticilerin ciddi bir sorun haline gelmesi, çevreye ve topluma zarar vermesi, sürdürülebilir yönetim yaklaşımlarına ihtiyaç duyulmasına yol açıyor. Mikroplastik ve endokrin bozucu kirliliğine yönelik sürdürülebilir bir yönetim yaklaşımı kapsamında öncelikle problemin temel kaynaklarının belirlenmesi, atık plastik oluşumunun azaltılması ve etkili atık yönetimi stratejilerinin geliştirilmesi gerekiyor. Plastik atık oluşumunu azaltmanın önemli bir yolu geri dönüşüm ve biyolojik olarak parçalanabilen alternatiflerin kullanılması. İlave olarak tek kullanımlık plastiklere olan bağımlılığın azaltılması teşvik edilmeli, hatta bir adım daha öteye gidilerek bu tip plastik ürünlerin üretimi ve kullanımına yönelik mevzuatta ilgili düzenlemelerin yapılması çok önemli. Bu nedenle hem plastik öğelerin hem de dâhil edilen katkı maddeleri ve kimyasalların çevresel ve biyolojik sistemleri etkileme mekanizmalarının daha iyi çalışılarak anlaşılması gerekiyor.” dedi.

Endokrin vücudumuzdaki iç salgı bezlerinin genel adıdır. Bu sistem, hormonlar aracılığıyla vücut fonksiyonlarını düzenler ve kontrol eder. Endokrin bezleri kan dolaşımına doğrudan hormon salgılayarak çalışır ve böylece büyüme, metabolizma, cinsel gelişim gibi birçok hayati işlevi yönetir Endokrinoloji ise endokrin sistemi inceleyen bilim dalıdır. Endokrinologlar hormonların üretimi, işlevi ve bozukluklarına odaklanır. Diyabet, tiroid hastalıkları, menopoz, infertilite, hipertansiyon ve obezite gibi birçok durumun tedavisinde önemli rol oynar. Peki endokrin neye bakar? İşte bilmeniz gerekenler:

Hormon Nedir?

Hormon vücudumuzdaki endokrin bezler tarafından üretilen ve kan yoluyla vücuttaki çeşitli doku ve organlara taşınan kimyasal bileşiklerdir. Bu bileşikler metabolizmadan büyümeye, cinsel gelişmeden enerji üretimine kadar birçok farklı fizyolojik süreci düzenlemekte görevlidir. Her hormon, belirli bir ya da birkaç hedef doku üzerinde etkili olmakta ve bu dokuların işlevini kontrol eder. Hormonların düzgün bir şekilde çalışmaması durumunda ise çeşitli sağlık problemleri ortaya çıkabilir.

Endokrin Nedir?

“Endokrin sistem nedir?” sorusu merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir: Endokrin sistem, vücuttaki büyüme, metabolizma ve üreme gibi birçok önemli işlevi düzenleyen hormonları salgılayan bezlerden oluşur. Bu sistemdeki her bez belirli bir ya da daha fazla sayıda hormonu üretir ve salgılar. Hormonlar kan dolaşımına girer ve hedef organlara ulaşır. Reaksiyonları tetikler ya da durdurarak vücudun çeşitli fonksiyonlarını kontrol eder. Endokrin sistemi oluşturan başlıca bezler arasında hipotalamus, hipofiz bezi, tiroid bezi, paratiroid bezleri, adrenal (böbreküstü) bezler, pankreas, overler (kadınlarda) ve testisler (erkeklerde) bulunur. Dolayısıyla endokrinoloji bu endokrin sistemini ve onun hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır. Endokrin sistemi ile ilişkili hastalıklar genellikle hormon dengesizliklerinden kaynaklanır ve diyabet, tiroit hastalıkları ve menopoz gibi durumları içerebilir.

Endokrin sistem altında değerlendirilen endokrin bezleri ise şöyledir:

Hipofiz Bezi: Hipofiz bezi insan beyninin alt kısmında yer alan ve pek çok hayati hormonun üretiminden sorumlu olan küçük bir endokrin bezidir. Hipotalamus tarafından kontrol edilen hipofiz bezi vücudun büyüme hızını, metabolik işlevlerini ve cinsel gelişimini düzenlemeye yardımcı olur. Ayrıca adrenal bezleri, tiroid bezi ve gonadları (ovaryumlar ve testisler) gibi diğer endokrin bezlerin aktivitelerini de yönetir. Dolayısıyla hipofiz bezinin sağlıklı çalışması, genel sağlık ve iyi haller için son derece önemlidir.
Böbrek Üstü Bezleri: Böbrek üstü bezleri adından da anlaşılacağı gibi böbreklerin hemen üstünde yer alan endokrin sisteminin önemli bir parçası olan küçük yapıdır. Bu bezler her iki böbreğin tepe noktasında bulunur ve şekil olarak piramit veya şapka görünümündedir. Böbrek üstü bezleri vücudumuzda çok çeşitli hormonların üretiminden sorumludur. Bunlar arasında kortizol, aldosteron ve adrenalin gibi yaşamsal hormonlar bulunur. Kortizol vücudun stresle başa çıkmasına yardımcı olurken aldosteron kan basıncını ve su dengesini düzenlemeye yardımcı olur. Adrenalin ise acil durumlarda vücudun savaş ya da kaç yanıtını destekler. Bu hormonların dengesizliği çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin aşırı kortizol üretimi Cushing sendromuna neden olabilirken yetersiz aldosteron üretimi Addison hastalığına neden olabilir.
Tiroid Bezi: Tiroid bezi boynun ön kısmında yer alan kelebek şeklinde bir endokrin bezidir. Metabolizmanın düzenlenmesinden sorumlu olan tiroid hormonlarını üretir ve salgılar. Tiroid bezi büyüme ve gelişme süreçlerini kontrol ederken aynı zamanda vücut enerjisinin nasıl kullanıldığını ve ne kadar sıcaklık üretileceğini de belirler. Bu bezin işlevi olmadan vücudun diğer sistemleri düzgün çalışamaz. Tiroid bezinin aşırı veya yetersiz çalışması durumunda ise çeşitli sağlık sorunları meydana gelebilir.
Yumurtalık ve Testis: Yumurtalık kadın üreme sisteminin bir parçasıdır ve kadının vücudunda iki adet bulunur. Bu organlar her ay bir adet olgun yumurta hücresi (oosit) salgılar. Yumurtalıklar ayrıca östrojen ve progesteron gibi kadın cinsiyet hormonlarını da üretir. Bu hormonlar menstrüasyon döngüsünü düzenleme ve gebeliği destekleme görevine sahiptir. Testisler ise erkek üreme sisteminin ana organlarıdır ve genellikle erkeğin vücudunda iki adet bulunur. Testisler sperm adı verilen erkek üreme hücrelerini ve testosteron adlı erkek cinsiyet hormonunu üretir. Sperm hücreleri erkeğin genetik materyalinin yarısını taşır ve döllenme esnasında dişi yumurta hücresiyle birleşir. Testosteron hormonu ise erkeklik özelliklerinin gelişmesi ve cinsel isteğin düzenlenmesinde önemli rol oynar.
Pankreas: Pankreas sindirim sisteminin önemli bir parçası olan ve aynı zamanda insülin gibi hayati hormonları salgılayan bir organdır. Karın boşluğunda, mide ve omurga arasında yer alır. Pankreas sindirim sürecinde gerekli olan enzimleri üretir ve salgılar. Bu enzimler karbonhidratların, proteinlerin ve yağların sindirilmesine yardımcı olur. Ayrıca pankreas glukagon ve insülin dahil olmak üzere kan şekerini düzenleyen hormonları da salgılar. Bu özellikleri ile pankreas hem endokrin (hormon salgılayan) hem de ekzokrin (sindirim enzimleri salgılayan) fonksiyonlara sahip nadir organlardan biridir.
Çocuk Endokrin Nedir?
Çocuk endokrin bölümü çocuklarda görülen hormonal bozuklukları teşhis ve tedavi eden bir tıp dalıdır. Endokrin sistem vücudun çeşitli bölgelerinde bulunan endokrin bezlerinden oluşur. Bu bezler büyüme ve gelişme, metabolizma hızı, cinsel gelişim ve sinir sistemi işlevleri gibi bir dizi süreci düzenleyen hormonlar üretir. Çocuk endokrinologları tiroid sorunları, diyabet, erken veya geç puberte, büyüme sorunları ve adrenal veya hipofiz bozuklukları dahil olmak üzere bu süreçlerle ilgili sorunları yönetir.

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Nedir?

Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları vücudun endokrin sistemi ve metabolizması ile ilgili bozuklukları inceleyen tıbbi bir dalıdır. Endokrin sistem vücudun çeşitli fonksiyonlarını düzenlemek için hormonlar üreten ve salgılayan bir dizi bezden oluşur. Bu bezler arasında hipofiz bezi, tiroid, pankreas, adrenal bezler ve gonadlar bulunur. Metabolizma ise vücudun yiyecekleri enerjiye dönüştürme sürecidir. Aynı zamanda bu enerjinin hücreler tarafından nasıl kullanıldığını da ifade eder. Metabolizma hastalıkları genellikle vücutta enerji üretimi ve kullanımı ile ilgili sorunlardan kaynaklanır.

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Birimi Hangi Hastalıklara Bakar?
“Endokrin bölümü nedir? Hangi hastalıklara bakar?” sorusu da sıklıkla merak edilir. Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları birimi vücudun hormonal sistemini ve metabolizmasını düzenleyen organların hastalıklarına bakar. “Endokrin cerrahi neye bakar?” sorusunun yanıtı aşağıdaki gibidir:

Adrenal bezleri ile ilgili rahatsızlıklar
Aşırı tüylenme
Büyüme hormonu eksikliği veya fazlalığı
Diyabet (Tip 1 ve Tip 2)
Hipertansiyon
Hipofiz bezi hastalıkları
Hipotiroidi ve hipertiroidi gibi tiroid hastalıkları
Kısırlık
Kolesterol yüksekliği ve trigliserid bozuklukları
Lipid metabolizması bozuklukları
Menopoz ve andropoz dönemine bağlı hormonsal değişimler
Obezite
Osteoporoz ve diğer kemik hastalıkları
Polikistik Over Sendromu (PKOS)

Yorumlara Git

Diyarbakır Anneleri’nden tokat gibi kapak! Terör yandaşlarından “çocuklu Selo” güzellemesi

Türkiye için büyük tehlike artık ortada! Hindistan parayı ödemedi, Mısır için düğmeye basıldı

Çin, Türkiye'nin başına bela oldu! Fabrikalar bir bir kapanıyor

Dışarı çıkarken iki kere düşünün! Komşu 2 il için kuvvetli yağış uyarısı

İran'dan yine içi boş tehdit: İsrail'in katliamı cezasız kalmayacak