AKİT MENÜ

Gündem

Fesat sözleşmesi bitti kadın cinayetleri azaldı

İstanbul Sözleşmesi, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesi, Türkiye’nin çekilmesine rağmen hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Kadın cinayetleri de sözleşme yanlıları tarafından bu İstanbul Sözleşmesi ile ilişkilendiriliyor. Feminist ve batı kafasındaki çevreler tarafından kadın ölümlerinin İstanbul Sözleşmesi ile düşeceği iddia ediliyordu. Ancak istatistikler, sözleşmeden ayrıldıktan sonra kadın cinayetlerindeki düşüşü gözler önüne seriyor.

Tam adıyla “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan İstanbul Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan, 45 ülke ve AB tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesi, Türkiye’nin çekilmesine rağmen hâlâ tartışılmaya devam ediliyor.

Sözleşme hesapları tutmadı

Kadın cinayetleri de yanlıları tarafından bu çekilmeyle ilişkilendiriliyor. Türkiye, 11 Mayıs 2011’de Sözleşmeyi ilk imzalayan ve 24 Kasım 2011’de parlamentosunda onaylayan ülke olmuştu. Ancak aileyi dinamitleyen maddeleri yüzünden toplumda büyük tepki çektiğinden 20 Mart 2021’de Resmî Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye bakımından bozulmasına karar verildi. Feminist ve Batı kafasındaki çevreler tarafından kadın ölümlerinin bu sözleşme ile düşeceği iddia ediliyordu. Ancak istatistiklere bakıldığında 2011 yılında 121 olan kadın cinayeti sayısı, 2012’de 210’a, 2023’te 237’ye, 2014’te 294’e, 215 yılında 303’e, 2016’da 328’e, 2017’de 409’a, 2018’de 440, 2019’da 474’e yükseldiği görülüyor.

İyileşmeye körler

2020’de 300 olan kadın cinayeti sayısı, Türkiye’nin sözleşmeden ayrıldığı 2021’de ise 280’e düştü. Türkiye’nin Sözleşme’den ayrılması sonrasında, 2022 yılında 334, 2023 yılında 315 kadın cinayete kurban gitti. İstatistikler, Türk aile yapısını bozan ve ailelerin dağılmasına neden olan sözleşmeden ayrıldıktan sonra kadın cinayetlerinde istikrarlı bir düşüşü gösteriyor. Ancak feminist ve bozguncu kafalar bu düşüşü görmezden gelerek, “kadın cinayeti” diye bağırmaya devam ediyor. CHP ise iktidara geldiklerinin 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi’ne dönmeyi vaad ediyor.

Konuya ilişkin akit’e değerlendirmelerde Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Kurucusu İlhan Ergincan ise, şunları söyledi: “Aile düşmanlarının ‘İstanbul Sözleşmesi kadını korur, çıkılırsa kadın cinayetleri artacak’ çığırtkanlığı ile dillendirilen söylemin gerçeği yansıtmadığı kadın cinayetlerinin azalması ile ortaya çıkmıştır. Diğer yandan yine Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verileri, Türkiye’deki kadına şiddet verilerinin dünya ülkelerinin oldukça gerisinde olduğunu yansıtmaktadır.

Aileyi yedirmeyeceğiz!

“Fesat sözleşmenin kaldırılmasını hazmedemeyen CHP, Deva Parti, İyi Parti, Gelecek Partisi, PKK ve uzantısı olan DEM Parti, marjinal sol örgütler, LGBT ve feminist örgütler sürekli ‘kadın cinayetleri arttı’ yalanı ile manipülasyon yapmaktadırlar. Aile yapımızın korunmasından rahatsız olan bu kesimin iktidara geldiğinde ilk işlerinin sözleşmeyi geri getirmek olacağını vaat etmeleri aileyi bitirmek istediklerini apaçık ortaya koymaktadır. Sözleşmenin kadını korumadığı, aileyi tahrip ettiği ortada iken ‘geri getireceğiz’ diyen CHP ve yancıları şunu çok iyi bilsin aileyi koruma mücadelemizde buna asla ama asla izin vermeyeceğiz.”

Yorumlara Git

İsrail’in vaadettiği serveti elinin tersiyle itti: Kanlı para istemem!

Bazı fakülte ve enstitülere kapatma kararı Resmi Gazete'de

Hukuk tarihinde bir ilk! Resmen başladı: Kirayı o belirleyecek…

Bayraktar TB2 o ülkeye yardımına koştu!

Yaralı taşıyan ambulansa yol vermeyen kamyon sürücüsüne şaka gibi ceza! Çileden çıkmamak elde değil