Seçim kampanyası sırasında camilerde boy gösteren CHP ve DEM Partililerin takıyyesi belediyeleri ele geçirene kadar sürdü. 31 Mart yerel seçimlerinden önce belediyeleri kapmak için “Kent uzlaşısı” formülüyle kirli ittifak kuran CHP ve DEM Parti, şimdi de “İslam ve Kur’an düşmanlığında” uzlaştı.

Diyanet zerdüştlere dâvâ açtı

“Müslümanlık bizim dinimiz değildir” itirafında bulunan ve “Kürtler Zerdüştlükten geliyor” diyerek Müslüman Kürt halkının İslam’la arasını açmaya çalışan Kandil’e bağlı belediyeler seçim sonrası çirkin yüzünü bir kez daha gösterdi. Terör örgütü PKK’nın düz ovadaki uzantısı olan DEM Parti’ye bağlı Diyarbakır Kayapınar, Sur ve Bağlar Belediyeleri de kayyım tarafından tahsis edilen ve Kur’an kursu olarak kullanılan 12 binanın boşaltılması için müftülüklere yazı gönderdi. Yazıda müftülüklere 1 ay süre verildiği ifade edildi. Diyanet, İslam düşmanı PKK’nın talimatıyla kalkışılan skandal hamleye karşı harekete geçerek yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı. Böylece Marksist-Leninist ideolojiyle Kürtler arasında dinsizliği ve komünizmi yaymaya çalışan PKK ve siyasi uzantılarının bir hamlesi daha boşa çıkarıldı.

Tek parti diktası CHP şaşırtmadı

Türkiye’nin asırlık çıbanı İslam’la kavgası bitmeyen CHP’de tıpkı ateist ortağı DEM Kur’an kurslarına ve İslami STK’lara tahsis edilen yerlere el koymaya başladı. CHP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi Diyanet’in manevi destek için 5 senedir faaliyetlerini sürdürdüğü Bursa Şehirlerarası Otogarı’ndaki “Diyanet Mola” hizmetini kaldırma kararı aldı. Karar vatandaşların tepkisini çekerken, terminali esnafının “Diyanet’ime dokunma” kampanyası üzerine vatandaşlar cuma namazı için Terminal Camii’ne koşarak haksızlığa tepki gösterdi. İmamoğlu’nun İBB’si de Sultangazi, Güngören, Eyüpsultan, Bağcılar ve Bahçelievler’de belediyele ait taşınmazların tahsisleri iptalini istedi. İBB Meclisine sunulan ‘başkanlık ek teklifleri’ arasında çok sayıda tahsis kararının iptali yer aldı. Peşi sıra gelen hamleler Müslümanların üvey evlat muamelesi gördüğü uslanmaz CHP’nin tek parti karanlığını hatırlattı.

“Hesaplaşmaya devam edeceğiz”

Din düşmanlarının faaliyetleri hakkında akit’e değerlendirmede bulunan Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, şunları söyledi: “CHP ve DEM zihniyetlerinin şimdiye kadar din düşmanlığından başka sergiledikleri bir durumun söz konusu olmadığı görülüyor. Yerel yönetimlere geldiklerinde ilk iptal etmeye çalıştıkları, dini, manevi eğitimlerin verilmesine ilişkin protokoller olmuştur. CHP ve DEM zihniyeti burada da bizi yanıltmamıştır. Bizim mücadelemiz de, bunların aziz milletimizin mezhebine, meşrebine, dini inancına, milli değerlerine şaşı bakışından kaynaklanmaktadır. Yerel yönetimler halkın dini milli değerlerini ön planda tutarak çalışmalarını yapmaları lazım. Akıllarını başlarına almaya, milletin hassasiyetlerine uygun hareket etmeye, buna uygun çalışma üretmeye davet ediyorum. Biz de inşallah aziz milletimizin değerleriyle hesaplaşmaya çalışan zihniyetle hesaplaşmaya devam edeceğiz.”

“Sonuna kadar mücadele ederiz”

AK Parti Konya Milletvekili Latif Selvi de, şunları söyledi: “Bunlar talihsiz uygulama ve açıklamalar. Ne zaman dine dair bir konu söz konusu olsa ‘biz de Müslümanız, din belli kişilerin tekelinde değil. Biz de çocukluğumuzda namaz surelerini öğrendik, namaz kıldık’ derler. Seçimlerden önce milletin önünde ‘hakiki İslam’ın yaşanmasını isteyen biziz’ türünden beylik cümleler kurarlar. Ama pratiklerine baktığımız zaman dine dair hiçbir şeye tahammülleri olmadığını görüyoruz. Bu konuda CHP’lilerle DEM Partililerin aynı noktada buluşmuş olması da bizim için çok şaşırtıcı değil. Çünkü dinle ilgili düşünce ve söylemlerinde ortaklaştıklarını görüyorduk. Son gelişmelerle pratikte din karşıtı bir yaklaşım içine girdiklerini görüyoruz. Belediyelerin sahip olduğu imkanlar, şehremini olarak değerlendirilmelidir. Ama görüyoruz ki, milletin inancı, milletin değerleri onların zihinlerinde yıllardır pekiştire geldikleri, saplantı haline getirdikleri, dine karşı negatif refleks ortaya çıkıyor. Asla milletin inancıyla, değerleriyle, hissiyatıyla oynayan hiçbir hareketi görmezden gelmez, sonuna kadar mücadele ederiz. ‘Ben yaptım oldu’ şeklinde hareket etmelerine asla müsaade edemeyiz, mücadeleye devam ederiz.”