AKİT MENÜ

Medya

Suriye ile normalleşme ne aşamada? O isim, "Esed'in bu isteği kabul edilemez" diyerek karşı çıktı

Emin Pazarcı, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi gerektiğini yazdı. Rusya'nın bu süreci desteklediğini ancak ABD'nin karşı çıktığını belirten Pazarcı, Türkiye'nin sığınmacı yükünü hafifletmek için normalleşmeyi istediğini vurguladı. Emin Pazarcı, Akşam gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:

Emin Pazarcı, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi gerektiğini yazdı. Rusya'nın bu süreci desteklediğini ancak ABD'nin karşı çıktığını belirten Pazarcı, Türkiye'nin sığınmacı yükünü hafifletmek için normalleşmeyi istediğini vurguladı. Emin Pazarcı, Akşam gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:

"Bazı görüşmeler yapılıyor, adımlar atılıyor. Artık Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi gerektiği yönünde yorumlar yapılıyor...

Doğru, Rusya istiyor.

Amerika istemiyor.

Türkiye bu konuya olumlu bakıyor.

Suriye'nin ise bunu isteyip istemediği tartışılır.

"Neden böyle" sorusu üzerine çok değerlendirme yapılabilir. Ama konuya çok basit olarak yaklaşılırsa, ilk bakışta görünen manzara şu: Rusya istiyor, ama kendi güdümünde olması şartıyla. ABD'nin karşı çıkmasının temel sebebi de işin içinde Rusya'nın bulunması. Amerika'nın bölge ile ilgili kendi hesapları var. Türkiye'nin sırtında büyük bir sığınmacılar yükü bulunuyor. Normalleşmeyi ve Suriyeli sığınmacıların kendi ülkelerine dönmelerini istemesinden daha doğal bir şey olamaz. Suriye ise kendi topraklarına hâkim olamayan bir ülke. İradesi yok, başkalarının ağzına bakıyor. Bu arada ülkedeki İran etkisini de yabana atmamak lazım.

Böyle zor bir denklemin içindeyiz işte!

Herkesin kendi menfaatlerini öne aldığı, gelişmeleri kendi çıkarlarına göre yönlendirmeye çalıştığı bir alanda normalleşme nasıl sağlanacak?

***

Öncelikle şunun altını çizmek lazım:

ABD'nin yaptıkları ve bölgede sırtını dayadığı terör örgütleri ortada! Müttefiklik söylemlerinin arkasına sığınarak altımızı oymaya çalışıyor. Rusya da NATO üyesi olan Türkiye'yi karşısına almak istemiyor. Ama önünü açmak da işine gelmez. Sonuçta Türkiye bir NATO üyesi! Dikkatli davranmak zorunda olduğunu biliyor. Zaten onu yapıyor. Şunu da eklemek gerekli ki, hem ABD, hem de Rusya'nın Suriye ile sınırları yok. İkisinin de orada bulunma amaçları belli: Bölgeyi kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmek!

Ama Türkiye farklı...

Kamuoyunun çok hassas olduğu Suriyeli sığınmacılar konusu bizi etkiliyor. Ekonomik sıkıntıyı biz çekiyoruz. Oradaki otorite boşluğundan yararlanıp yuvalanan terör örgütleri bizi vuruyor. O bölgede olabilecek gelişmeler bizim bekamızı ilgilendiriyor.

Tamam, normalleşme olsun. Ama "Ne pahasına olursa olsun" değil. Çünkü böyle bir zihniyetin yol açacağı gelişmelerin bedeli çok daha ağır olur!

***

Beşar Esat, Türkiye ile masaya oturması için ilk olarak askerimizi çekmemiz gerektiğini söylüyor.

Böyle bir şey olamaz. Türkiye'nin oradan askerini çekmesi, yeniden başa denmek anlamına gelir. Büyük bedeller ödeyip gerilettiğimiz terör örgütlerinin yeniden sınırımıza yığılmalarını sağlar. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerini imkânsız hale getirir.

Yok ki Esat'ın o bölgeleri koruyacak bir gücü. Zaten öyle olsaydı, askerimizin Suriye'de ne işi vardı?

Olmaz, bu kabul edilemez. Böyle olursa eğer, "Normalleştik" derken, anormal olanı davet ederiz. Böyle bir gelişme, sınırlarımıza yığılma ile sonuçlanır ve yeni bir göç dalgasına yol açar.

Bir fantezi değildir normalleşme. Normal ve akılcı olanı yapmaktır. Bölgedeki yapı değişmezse eğer, Türkiye'nin değişmesi de beklenemez.

ABD orada duracak, İran at koşturacak, Rusya dilediğini yapacak, Türkiye çekilecek, öyle mi? Olmaz, normalleşme için önce Suriye'nin normale dönmesi gerekir.

Sonrasına bakar ve durumu değerlendirir elbette Türkiye."

 

 

 

Yorumlara Git

Starlink uyduları dronları tespit etti! Hayalet uçakları da tespit edebilecek mi?

Hamas'tan HÜDAPAR'a dikkat çeken mektup

Pötibör bisküvinin doğum gününe kutlama!

NATO’dan Avrupa’ya kritik uyarı! “Türkiye olmadan olmaz”

İdam sorusu Devlet Bahçeli'yi çileden çıkarttı: Böyle sapık ve yanlış sorularla...