Akşam gazetesi yazarı Hikmet Genç, Microsoft'a ait bir şirketin programındaki hata nedeniyle yaşanan kaosu köşesine taşıdı. Genç, iletişim, bankacılık ve havalimanlarında yaşanan sorunları anlattı. Şirketin hatayı düzelttiğini, ancak etkilerinin devam ettiğini belirten Genç, siber savaşların başladığını ve dijital dönüşümün güvenlik boyutunun önemini vurguladı. Hikmet Genç, şunları kaydetti:

"Araçta seyir halindeyken radyodan duydum haberi.

"Microsoft'a ait bir şirketin programındaki bir hata yüzünden kaos yaşanıyor" diyerek verdiler haberi.

İletişim, bankacılık, havalimanları, sağlık sektörü vesaire.., tüm dünyada sıkıntılar yaşanıyordu.

Başta gelişmiş batı ülkelerinde olmak üzere havalimanlarında büyük sıkıntılar yaşanmış, uçuşlar iptal edilmiş, bankacılıkta, devlet dairelerinde işlemler durmuştu.

Neyse ki fazla uzun sürmedi, şirket hatayı düzeltti. Siber saldırı olmadığı söylendi.

Ama etkisi devam ediyor.

Herkesin ortak düşüncesi şu;

Acaba bu yaşananlar dijital kıymetin ayak sesleri miydi?

Bir deneme miydi?

Birinci Siber Dünya Savaşı mı başlayacaktı?

Dünyanın çoğunun mahkum olduğu bir şirketin basit bir hatasıyla bu kadar kaos oluşabiliyorsa, daha büyük bir hata veya dijital saldırılarla neler olabilirdi?

Mesela uydu haberleşme sistemleri tüm programlara girecek/sızacak bir yazılımla hacklense, durdurulsa, işlemez hale gelse, her ne ise.., neler olur?

Daha da ileri bir saldırıda dünyadaki tüm bilgisayarlardan server'lardan tüm verilerin silindiğini düşünün.

Yeryüzünde her şey durur. Yüzlerce yıl geriye gideriz. Açlık başlar. İnsanoğlu şehirlerde yaşayamayacak hale gelir.

Tabii biz endüstri 5.0 nesil değiliz.

Biz 50 yaş üstü nesiliz!

Dijital kıyamet, siber savaş.., vesaire bizim için Matrix ve Terminatör!

Yani mevzuya teknik düzeyde vakıf değilim.

Lakin işin uzmanlarını dinledikçe olayın çok ciddi olduğunu anlamak da zor değil.

Dünyanın geleceğini tehdit eden ve en korkulan senaryolardan biri.

Belki biraz bilimkurgu fantezisi gibi anlatılıyordu ama siber savaşlar gerçekten başlıyor gibi.

"Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu" çatısı altında faaliyet gösteren 'Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi'nin ne kadar önemli olduğu bir daha ortaya çıktı.

Erdoğan açılışını yapmıştı.

Kendi uydusunu yapan, uzay ajansını kuran dünya çapında savunma teknolojisi üreten Türkiye, tüm bu çalışmalar sayesinde siber güvenlikte de dünyada önemli bir konuma geldi.

"Dijital dönüşümün güvenlik boyutu en az ülkelerin fiziki savunması kadar önemli" diyordu İmam Hatipli Erdoğan. Ve bütün bu çalışmaları başlatan da kendisi. İyi ki var...

Yobaz gerici CHP olsaydı, şimdi 'Heykel Endüstri 3.5'u (yazıyla; üç buçuk) konuşuyor olacaktık!

Bir de çocuğa erken yaşta Kur'an-ı Kerim okumasını öğretmenin neden 'orta çağ zihniyeti' olduğunu anlatıp dururlardı!

Değil mi 2.0 Özgür eş başkan?!"