Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Meclis Başkanı Zorlu Töre, Akit TV'de açıklamalarda bulundu. Başkan Töre, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yılı kutlamalarından Kıbrıs’ın siyasi gündemine, Türk devletlerinin KKTC’yi tanıma girişimlerinden Kapalı Maraş’a kadar birçok konuya değindi.

Başkan Töre'nin açıklamalarının satırbaşları:

Herkese hayırlı cumalar, hayırlı ibadetler diliyorum. Cenab-ı Allah kabul etsin.

Kıbrıs harekatına “20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı” diyorum ben. Çünkü kuru kuruya bir  harekat değil. Kıbrıs halkına güveni getiren, huzuru getiren bir harekattır. O güne gelene dek çok evreler yaşadık Kıbrıs Adası’nda. 1571’de Kıbrıs Adası Osmanlılar tarafından fethedildi. Biz o günden beri Kıbrıs’ta varız. 1878’de Osmanlı ordusu adadan çekilip yönetim İngilizlere bırakıldı ama biz orada kaldık. Çünkü geçici bir yönetim şekliydi İngiliz yönetimi. Ama İngilizler bunu istismar ederek kendi sömürgesi haline getirdi. Osmanlı adaya geri dönemedi. Artık Kıbrıs Türkleri, Türk milleti adına orada nöbet tuttu.

50’nci yıl kutlamalarına 5 Azerbaycanlı milletvekili de katıldı. Çok coşkulu ve heyecanlıydılar. Dile kolay, 50 yıl geçti ve Kıbrıs Türk halkı artık özgürdür,  bağımsızdır, güven içerisinde yaşamaktadır. Kıbrıs’ın kuzeyinde bir Türk cumhuriyeti vardır.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Kıbrıs halkına hitap etti ve müthiş mesajlar verdi. Artık federasyon sistemi kapanmıştır, artık iki devlet vardır, dedi. Tek devlet olacaksa o Türk devleti olacaktır. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması çağrısında da bulundu. Bu mesaj ilk kez verildi. Bu bizim için büyük bir olaydır.

Kendine medeni, çağdaş diyen süper güçler Rum tarafında destek veriyorlar. Şimdi de İsrail’e destek veriyorlar. Başta Amerika, İngiltere, Fransa gibi ülkeler. Bunlar maalesef emperyalist, sömürgeci ülkeler. ;Bunlar maalesef siyonizme destek veriyorlar ve bugün Gazze’de katliam maalesef devam ediyor. Bir alçaklık şeklinde devam ediyor. Bir de Netanyahu’yu kongrede ayakta alkışlıyorlar. Türkiye güçlü olmasa, Türk ordusu güçlü olmasa Kıbrıs’ta da bizim başımıza bunlar gelecekti.

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, herkesin kabul edebileceği bir isimdir. Biz Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için yapmış olduğu vurgulamaların tamamına katılıyoruz. Milli beka nedir, milli duruş nedir, milli bir haykırış nedir, ben onları sürekli takip eden bir kişiyim. Destek de veriyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin milli bütünlüğüne destek veren bir kişiyim.

AZERBAYCAN İLE İLİŞKİLER

Son zamanlarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Azerbaycan’a, Azerbaycan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne resmi heyetler gidip gelmeye başladı. Azerbaycan Milli Meclisi bir dostluk grubu oluşturdu. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dostluk grubu, Azerbaycan, Türkiye dostluk grubu, bunların hepsi bir olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret ettiler.

İşte en büyük milli bayramımız olan 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nda hem Türkiye hem de Azerbaycan dostluk gruplarından resmi olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu milli bayramına gelip katıldılar ve onlarda destek verdiler, heyecan duydular. Bunlar güzel şeyler.

Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, heyetler Azerbaycan’a gidip geliyorlar. Görüşmeler, ziyaretler var. Öyle ümit ediyorum yakın zamanda, belki de 2025 yılında bir tanınma da gündeme gelecektir diye düşünüyorum. Şuan hem diplomatik hem sivil düzeyde, toplum örgütleri düzeyinde çok fazla gidiş gelişler oluşmaya başladı Azerbaycan’a. İnşallah diğer Türk cumhuriyetlerinde de bu meydana gelir. Azerbaycan Kafkasya’da, diğer Türk cumhuriyetlerine açılan bir kapı gibidir. Azerbaycan şimdiden bu işin bayraktarlığını üstlenmiştir. Arkası gelecektir.

Pakistan da aynı şekilde çok yakın ilgi ve alaka göstermektedir. Onlara da çok teşekkür ediyoruz. Mutlaka geleceğimiz aydınlıktır.

(“Uluslar arası alanda Türk diasporası var mı” sorusu üzerine) Şuanda yeterli değildir. Ama bu git gide güç kazanacaktır. Türkiye, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çok daha ileri boyutta bir işbirliği, dayanışma içerisine girdiler. Diğer Türk cumhuriyetleri de bu toplantılara gelip katılıyor. Bütün Türk devletleri teşkilatları şuanda tek yumruk olabilmiş midir, noktasına geldiğimizde, zamana ihtiyacımız vardır. Yani Türk devletleri teşkilatlarının kurulması bile büyük bir heyecan yaratmıştır. Ülkümüzün gerçekleşmesi yolunda büyük bir adımdır.

KAPALI MARAŞ’TAKİ SON DURUM

Kapalı Maraş’ta 3 cadde açık. Taşınmaz Mal Komisyonu’na müracaat şeklinde bir karar alındı. Orada malı olduğunu iddia edenler başvursun diye. Orada bir mescit ibadete açıldı. Deniz sahilinin belirli bir kısmı açıldı. Yine aynı şekilde plajları açıldı. Millet Bahçesi yapıldı. Kamu yararına daha fazla binanın açılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile uzmanlar, orada nasıl bir adım atılacağını kararlaştırmalı.

Oradaki binaları satın almak isteyen çok sayıda Türk iş adamı var. Onlara da bu imkanların sağlanması gerekir bir an önce. Oranın sivil nüfusa da açılması gerekir.

TOPRAK SATIŞLARI

Sınırlı ölçüde bir satış söz konusu. Toprağı zaten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşına satıyorsa bir sorun yok. Ama orada bazı Yahudiler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olmuş, onlar da sınırsız toprak alma hakkına sahiptir. Başka ülkelerin vatandaşlarına daha sınırlı ölçüde satış yapılıyor. Bir daire alabilirler. Veya belirli bir arazi alma hakları vardır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ise ailenin her ferdine 3 daire hakkı vardır. Daha fazla arazi satın alınma hakkı veriliyor. Türkiye’den gelen bazı firmaların bazı şikayetleri vardır, onlar da değerlendirilmelidir.

TÜRKİYE BİZİM HER ŞEYİMİZ

(“KKTC halkının Türkiye’den beklentileri var mı” sorusu üzerine) Türkiye Cumhuriyeti bizim her şeyimizdir. Türkiye’siz zaten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmaz. Yani biz kendi ayaklarımız üzerinde dursak bile Kıbrıs’ta en azından güvenlik ve savunma bakımından Türkiye kesinlikle olmak zorundadır. Bizim için büyük olan Birleşmiş Milletler değil Türkiye’dir. Türkiye, Türk dünyasının büyük ağabeyidir. Azerbaycan da inşallah bizi tanıyacaktır.