AKİT MENÜ

Medya

Bizim muhalif güruh da LGBT gibi konulardan ziyade "yolumuzu bulalım" derdinde

Salih Tuna, Sabah gazetesindeki köşe yazısında, Elon Musk'ın Trump'a, Netflix'in kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı Reed Hastings'in ise Kamala Harris'e destek verdiğini belirtti. Tuna, hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin Netanyahu'nun arkasında olduğunu vurguladığı yazısında, iki parti arasındaki farkın sadece tarz ve üslup olduğunu ifade etti. Tuna, Siyonizm bakımından Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki farkın minimal olduğunu belirtti. İşte Salih Tuna'nın yazısı:

Salih Tuna, Sabah gazetesindeki köşe yazısında, Elon Musk'ın Trump'a, Netflix'in kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı Reed Hastings'in ise Kamala Harris'e destek verdiğini belirtti. Tuna, hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin Netanyahu'nun arkasında olduğunu vurguladığı yazısında, iki parti arasındaki farkın sadece tarz ve üslup olduğunu ifade etti. Tuna, Siyonizm bakımından Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki farkın minimal olduğunu belirtti. İşte Salih Tuna'nın yazısı:

"Elon Musk maddi manevi tüm gücüyle Cumhuriyetçilerin adayı Trump'ın arkasında. Netflix'in kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı Reed Hastings de Demokratların (kuvvetle muhtemel) adayı Kamala Harris'in arkasında.

Demokratlar ve Cumhuriyetçiler de İsrail'in soykırımcı şefi Netanyahu'nun arkasında.

Sizin anlayacağınız, onca soykırıma ve Uluslararası Adalet Divanı'nın ilgili kararlarına rağmen büyük resimde "anlamlı" değişiklik yok.

Zaten aralarında sadece "tarz ve üslup" farkı var.

Liberal Siyonistler Demokrat Parti'yi, radikal Siyonistler de Cumhuriyetçi Parti'yi destekliyorlar.

Gelgelelim...

Siyonizm bakımından, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasındaki fark, İsrail'deki liberal Siyonistler ile radikal Siyonistler arasındaki farktan bile az.

***

Fark dediğim, tarz ve üslup farkı zaten. Mesela, liberal Siyonistler, estetiğe tutkundurlar. Radikal Siyonistler estetik kaygısı gütmezler; çocukları hiçbir estetik veya düzen gözetmeden katlederler.

Liberal Siyonistler, biçimsiz uçmaktansa hiçbir yeri bombalamamayı tercih eden Hitler'in pilotları kadar estetiğe düşkündürler. Tıpkı Bertolt Brecht'in ("İki Mültecinin Konuşmaları"nda anlattığı) düzensiz işkence yapmaktansa, hiç işkence yapmamayı tercih edecek kadar düzen tutkunu olan "işkenceci polisi" gibidirler.

Liberal Siyonistler, Filistinlileri belirli aralıklarla bombalarlardı. Birkaç hafta katliam yapar sonra ara verirler, daha sonra tekrar başlarlardı. Şimdiki gibi 9 ay fasılasız katliam yaparak dünya kamuoyunun tepkisini çekmezlerdi.

aşırı hızlı değil, tedrici bir şekilde (işgalci Yahudileri) yerleştirirlerdi.

Söylemleri de daha "soft" olurdu. O kadar ki, katliamlarını, Norman Finkelstein'ın sıklıkla hatırlattığı gibi "mowing the lawn" ("çimleri biçmek") tesmiye ederlerdi. Çimlere elbette Filistinli çocukların parçalanmış cesetleri dâhildi.

Bir de ilerisini hesap eder, plansız programsız hareket etmezlerdi. Bundan sebep Netanyahu hükümetini, "soykırım" sonrası ("the day after") için bir planı olmamakla itham ediyorlar.

Hülasa, Filistinlilerin plansız programsız şekilde soykırımdan geçirilmesini çok yanlış buluyorlar.

***

İmdi, yazımızın başına dönelim ve Kamala Harris'e 7 milyon dolarlık bağışta bulunan Hastings'in şu manidar açıklaması üzerinde biraz duralım: "Güçlü bir Demokrat liderin Trump'ı yenebilmesi ve bizi güvende tutabilmesi için Biden'ın kenara çekilmesi gerekiyor..."

Anlaşılan o ki, Demokrat Partili zengin Yahudiler gibi liberalizm, LGBT, "demokrasi", kürtaj gibi konularda "güvence" istiyor.

Trump da mahut bu konularda daha yumuşak bir çizgiye kaydı. Randıman da aldı. Hayatı boyunca Demokrat Parti'yi destekleyen Bill Ackman gibi zengin Yahudiler, Trump'a kaydı.

Hastings'in mezkûr ifadesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yenilmesi için Kılıçdaroğlu'nun kenara çekilmesini isteyen bizim o çok ilkeli muhaliflerimizin çağrılarına ne çok benziyor değil mi?

Fakat dertler biraz farklı.

Bizim muhalif güruh LGBT gibi konulardan ziyade (amiyane tabirle) "yolumuzu bulalım" derdinde.

Yoksa bağımsızlıkçıyım, Atatürkçüyüm ve hatta sosyalistim diyerek Mansur Yavaş'ı veya İmamoğlu'nu tercih etmelerinin izahı olmaz."

 

Yorumlara Git

Adıyaman'daki deprem konutlarında Türk bayrağını yere attılar: Evlerini geri alın, yazıklar olsun

Türkiye yeni güne dev operasyonla uyandı! Tam 23 ilde yapıldı

Siber güvenlik için Türkiye harekete geçti! Konu Ekim ayında mecliste

Türkiye'ye gündeme oturacak savunma sanayi teklifi

Robot Sophia CHP’ye pahalıya patladı