Melih Altınok, İsmail Heniyye suikastının ardından İran'ın güvenlik zaafını eleştirdi. Altınok, Heniyye'nin Tahran'da suikasta uğramasının ardından İran'ın yeterli bilgiyi paylaşmamasına eleştiri getirdi. İsrail'in Beyrut'taki saldırısının ardından Lübnan Hizbullahı'nın gösterdiği tepkiyi örnek gösteren Altınok, İran'ın aynı tepkiyi verememesini sorguladı. Altınok, İran'ın bölgedeki operasyonlara açık hâlini ve ABD-İsrail ittifakının etkisini vurguladığı Sabah gazetesindeki yazısında şunları kaydetti: 

“İran neden Haniye suikastının hemen ardından görüntüleri dünyayla paylaşmadı? Mollalar, Tahran'ın göbeğinde gerçekleşen saldırının ardından net bilgileri dünyaya duyurmak için neyi beklediler?

Bu suikasttan bir gün önce İsrail'in Beyrut'taki saldırısını anında olay yerinden görüntülerle dünyaya duyuran Lübnan Hizbullahı gibi ortalığı ayağa kaldıramazlar mıydı mesela?

Böylece, Haniye'nin kalacağı odaya yerleştirilen bombayla öldürüldüğüne kadar varan iddialarla muhatap olmazlardı. Hamas liderinin neden yaşadığı Doha'da değil de daha sıkı bir protokolle korunması beklenen Tahran ziyaretinde suikasta uğradığı sorusu tartışılmazdı.

Evet, Haniye'yi İsrail'in öldürdüğü gerçeği tartışmasız. Ama İran'a yönelik en ufak eleştiride hassaslaşıp "ABD dururken neden Tahran'a vuruyorsunuz?" diye sinirlenenler kusura bakmasınlar. ABD-İsrail ittifakının dünyanın birinci problemi olması, İran'ın coğrafyamızda bölgesel aktörlerin ortadan kaldırıldığı bir Bermuda şeytan üçgeninin merkezi hâline geldiği gerçeğini değiştirmiyor.

Her türlü operasyona açık hâliyle İran, bölgeye en az "büyük şeytan" kadar zarar veriyor.

Türkiye'nin bu krizde komşularına rağmen bağımsız bir politika geliştirmesi hayati önem taşıyor.”