AKİT MENÜ

Medya

İsrail'e askerî müdahale mi geliyor? İslam dünyası ne yapacak? İşte detaylar

Halime Kökce, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını durdurmanın tek yolunun askeri müdahale olduğunu belirtti. Kökçe, diplomatik yolların İsrail'i durdurmada yetersiz kaldığını ifade ederek, İslam ülkelerinin askeri bir platform oluşturarak Filistin'e destek vermesi gerektiğini söyledi. İsrail'in işgalci politikalarına karşı topyekun bir mücadele çağrısı yapan Star yazarı Kökce, bu mücadelenin insanlık onuru adına zorunlu olduğunu vurguladı. Halime Kökce, şunları kaydetti:

Halime Kökce, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını durdurmanın tek yolunun askeri müdahale olduğunu belirtti. Kökçe, diplomatik yolların İsrail'i durdurmada yetersiz kaldığını ifade ederek, İslam ülkelerinin askeri bir platform oluşturarak Filistin'e destek vermesi gerektiğini söyledi. İsrail'in işgalci politikalarına karşı topyekun bir mücadele çağrısı yapan Star yazarı Kökce, bu mücadelenin insanlık onuru adına zorunlu olduğunu vurguladı. Halime Kökce, şunları kaydetti:

"Mahmut Abbas'ın TBMM'deki hitabını değerlendiren bir makalede okudum; Erdoğan'ın İsrail'le ticareti kesmediği konusunda sayısız haber yapan ve seçim öncesi bunun üzerinden İslami kesimi Erdoğan karşıtlığına tahrik eden bir yayın organında yayınlanmış bir makalede... Diyor ki "7 Ekim'den sonra Ankara'nın direk Hamas yanlısı bir tutum sergilemesi Türkiye'nin, diplomatik müzakere süreçlerinden uzaklaşmasına ve İsrail ile ilişkilerinin bozulmasına sebep oldu. Bu süreçte Türkiye El Fetih'ten uzaklaşıp daha fazla Hamas yanlısı bir pozisyon aldı. Hamas, kuruluştan itibaren iki devletli çözümü reddeden aynı zamanda ABD ve AB ülkeleri tarafından terör örgütü olarak kabul edilen bir harekettir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, defalarca Hamas'ı bir direniş hareketi ve siyasi hareket olarak gördüğünü söyledi."

Neresinden tutup neresini düzelteceksiniz?

İsrail'in çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 40 binden fazla insanı katlettiği, müzakereleri yürüten siyasi lider İsmail Haniye'yi suikastla şehit ettiği bir yerde İsrail'le ilişkileri iyi tutmaya çalışmak Türkiye'nin umurunda olabilir mi?

Madem İsrail'le ilişkileri iyi tutmak gibi bir endişeniz vardı, seçimden önce neden ha babam "İsrail'le Türkiye'nin ticareti devam ediyor, bu kabul edilemez" şeklinde yayınlar yaptınız?

Bunlar Mahmut Abbas'ın 2002'den bu yana kaç kere Türkiye'ye geldiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Abbas'la kaç kere görüştüğü, El Fetih ve Hamas arasındaki çatışmayı sona erdirmek için en çok çabalayan ülkenin Türkiye olduğundan da bihaberler. Ya da işlerine böyle geliyor.

Bu çevrelerin niyetlerinin Filistin değil, Filistin üzerinden Erdoğan karşıtlığı olduğu malum. Çok da şey etmemek lazım. Ama artık İsrail'i durdurmanın müzakerelerle olmayacağı ortaya çıkmıştır. Gazze'yi de Batı Şeria'laştırmak için yapılan süpürme ve soykırım harekatında gelinen nokta, bu işin sadece Gazzelilerin ölüme meydan okuyarak sergiledikleri direnmeyle neticelenemeyeceğini gösteriyor. Madem Mahmut Abbas'ın hayatı Gazze'de katledilen çocukların hayatından daha değerli değil topyekun bir mücadele başlamalıdır. Hamas'ı Filistin yönetiminden dışlamaya çalışmak yerine derhal siyasi birlik içinde hareket etme kararı alınmalı ve bu bütün dünyaya duyurulmalıdır.

Ve nasıl ki Ukrayna Rusya karşısında savunmadan çıkıp saldırıya geçmiş, savaşı Rusya topraklarına taşımıştır, İsrail'i durdurmanın tek yolunun da savaşı İsrail topraklarına taşımak olduğu gerçeğinden hareket edilerek yeni bir strateji geliştirilmelidir. İsrail toprakları dediğimiz yerler de zaten İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarıdır.

İslam ülkeleri gölgelerinden korktukları müddetçe sıra onlara da gelecektir. Buna Türkiye de dahildir.

Yoksa İsrail'in öldürdüğü çocukların intikamını almayı Allah'a mı bırakacak İslam dünyası.

Tabii önce sormak lazım var mı böle bir İslam dünyası?

Varsa şayet, İsrail'i Filistin'den çıkarmak ve ona unutamayacağı bir ders vermek zorunda. Filistin topraklarından menfaatimiz nedir diye düşünmeden, insanlık onuru adına, Müslüman olmanın izzetini yeniden ayağa kaldırmak için ve halkları nezdinde meşrulaşmak için İslam ülkeleri buna mecburdur.

Arap Ligi, İİT ülkeleri bir araya gelmeli. Vicdanı olan her ülkenin destek verdiği askeri bir platform kurulmalı. Mahmut Abbas yardım istesin. Madem Filistin BM üyesi 143 ülke tarafından tanınan bir devlettir, İslam ülkeleri olarak Filistin devletinin çağrısıyla pekala yardıma gidilebilir.

Her daim sınırları taciz edilen bir devlet olarak Lübnan yardım istesin.

Tahran'ın koynunda Haniye'yi bulup öldürebilen İsrail, 7 Ekim'in intikamını almak için Hamaslı yetkili bulup öldüremedi de yeni doğan bebeklerden, hamile kadınlardan, hastanelerdeki hastalardan, okullardaki öğrencilerden, mülteci kamplarına sığınan sivillerden mi intikam alıyor.

İsrail çok açık bir soykırım suçu işliyor.

İsrail'i durdurmak için askeri çözüm dışında bir seçenek kaldı mı? Kaldıysa bir tane daha masum çocuk ölmeden hemen o seçenek devreye sokulmalıdır. Yok, işe yaramıyorsa, gereği yapılsın.

Bu vahşeti işleyenler, başlarına gelebileceklerin fragmanını görmeden geri adım atmayacaklar belli ki.

Ukrayna'yı Rusya topraklarına sokarak Rusya pazarlığa mecbur edilebiliyorsa aynı yöntem İsrail'de de uygulanabilir. Aksi takdirde tarih bunun hesabını sorar.

Allah zaten soracak."

 

 

 

Yorumlara Git

İsrail’in vaadettiği serveti elinin tersiyle itti: Kanlı para istemem!

Bazı fakülte ve enstitülere kapatma kararı Resmi Gazete'de

Hukuk tarihinde bir ilk! Resmen başladı: Kirayı o belirleyecek…

Bayraktar TB2 o ülkeye yardımına koştu!

Yaralı taşıyan ambulansa yol vermeyen kamyon sürücüsüne şaka gibi ceza! Çileden çıkmamak elde değil