Cevdet Erdöl, vesayet özlemi ve orduya sızan unsurların tehlikesine dikkat çekti. Akşam gazetesi yazarı Erdöl, milli iradeye saygılı olmayan unsurların Türk Silahlı Kuvvetleri'nden temizlenmesi gerektiğini ifade etti. "Korsan yemin töreni" gibi eylemlerin geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük tehlikelere yol açabileceğini vurgulayan Erdöl, şunları kaydetti:

"Türkiye'de, bütün toplum ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e saygı duymaktadır. Ancak ne yazık ki, tarihimizde pek çok darbe ve müdahale Atatürk'ün adı kullanılarak meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Bu durum, Atatürk'ün mirasına yapılan büyük bir saygısızlık olduğu gibi, aynı zamanda büyük liderin adını suistimal edenlerin gerçek niyetlerini de gözler önüne sermektedir. 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında TRT'de yapılan korsan bildiri de buna bir örnektir. Bu bildiride, Atatürk'ün adını kullanarak meşruiyet arayışına giren darbeciler, aslında milli iradeye ve demokrasiye kasteden bir ihanet hareketinin parçasıydılar.

Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu'nda düzenlenen Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde yaşanan ve kamuoyunda geniş yankı bulan bazı görüntüler de bu tehlikeli zihniyetin bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Mezun olan teğmenlerin korsan bir gösteriye imza atarak hep bir ağızdan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyerek slogan atmaları, masum bir sadakat ifadesi olarak değerlendirilemez. Aksine, bu eylem büyük bir başıbozukluk göstergesidir. Zira bu tür söylemler, geçmişte ülkemizi vesayet odaklarının tahakkümü altına almak için kullanılan sloganların birer kopyası, birer yansımasıdır. Tarihimizde ordunun milli iradeye rağmen hareket eden unsurların etkisinde kalmasının karşılığını pek çok kere ağır bedeller vererek ödedik. Bugün ise aynı tehlikenin yeniden nüksetmesine asla izin verilmemelidir.

Bu tür vesayet özlemi taşıyan ve ideolojik saplantılarla hareket eden bireylerin, TSK'nın saflarında yeri olmamalıdır. Bu nedenle, bu korsan gösteriyi organize eden, katılan ve bu tür söylemlerle orduyu kirletenlerin milletin ordusundan derhal temizlenmesi elzemdir.

Ayrıca, bu kişilerin ivedilikle yargı önünde hesap vermeleri sağlanmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, yalnızca milletine sadık, Anayasaya bağlılık yemini eden, milli iradeye saygılı askerlerden oluşmalıdır. Geleceğimizin teminatı olan ordumuzun saflarında böylesi tehlikeli unsurların barınmasına asla müsaade edilmemeli; gerekli tüm tedbirler alınarak, milli iradenin ve milletimizin güvenliği korunmalıdır. Vesayet özlemi taşıyan her türlü girişim, bu milletin bağrında asla karşılık bulamayacaktır.

İrdelenmesi gereken esas konu, bu olayın münferit (bireysel) olarak mı yoksa toplu olarak mı gerçekleştiğidir. Askerlikte toplu eylemler emir komuta dışında yapılıyorsa "isyan" olarak değerlendirilir. Bu durumda, bu gençlerin kim tarafından ve hangi gerekçeyle bu eyleme sevk edildiklerinin tespiti hayati derecede önemlidir.

Bu eylem mutlaka çok yönlü olarak araştırılmalı ve ayrık otları tespit edilerek ayıklanlanmalıdır. Unutmayalım ki, ayıklama yapılmazsa ayaklanma gelecek demektir. Çünkü, Ülkemizdeki istisnasız tüm darbelerin alt yapı taşları bu şekilde döşenmiştir.

Atatürk'ün gerçek mirası, bağımsız, demokratik ve güçlü bir Türkiye'dir ve bu miras, hiçbir darbe veya vesayet özlemi taşıyan grup tarafından kirletilemeyecek kadar değerlidir."