AKİT MENÜ

Gündem

Neden başsağlığı dilemedi?

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Diyarbakır'da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran'ın soruşturması hakkında konuştu. Olayın çok hızlı bir şekilde aydınlatılacağını dile getiren Yerlikaya, Narin'in ailesine neden başsağlığı dilemediğini de açıkladı.

Narin'in öldürülmesi hakkındaki dava Türkiye'nin gündeminden düşmüyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kabine Toplantı'nın ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmaya ilişkin konuşan Bakan Yerlikaya, "İnşallah bir daha insanlığımızdan utanacağımız tablo ile karşı karşıya gelmeyiz. İçişleri Bakanlığının görevi, suçu önlemek; ama önleyemiyorsa suç işlendiyse yakalayıp adalete teslim etmek. Gelinen noktada artık konu tamamen adliyenin" dedi.

NARİN'İN DAVASINDA GÖZALTI SAYISI ARTACAK MI?

Bakan Yerlikaya, Kabine Toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Yerlikaya, Diyarbakır'da Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada gelinen aşamaya ilişkin, "Şu anda 4 savcı kollukla beraber bu işi yürütüyor. Hep beraber ne olacağını göreceğiz" dedi. Yerlikaya, "Gözaltı sayısı artabilir mi?" sorusuna, "Savcılara verilen ifadeler doğrultusunda neler ortaya çıkarsa süreç devam eder. Detayı Adalet Bakanımız paylaşır. Tamamen onun görev alanı" cevabını verdi.

Yerlikaya, cinayet nedenine ilişkin soru üzerine, "Çok hızlı bir şekilde bu olayın aydınlatılacağını düşünüyorum. 85 milyon bu olaydan son derece üzüntü duyuyor. Herkesin istediği bir an önce bu olayın aydınlığa kavuşması ve adaletin tecelli etmesi. Sayın Cumhurbaşkanımız da Narin kızımızı öldüren kimse mahkemelerde yargılanıp, hak ettiği cezaları almasının takipçisi olacağını söyledi" ifadelerini kullandı.

AİLEYE NEDEN BAŞ SAĞLIĞI DİLEMEDİ?

Yerlikaya, "Sosyal medya paylaşımında aileye başsağlığı dilemediniz, ona binaen bir şüphe mi var?" sorusuna ise "Narin kızımızın cansız bedeninin bulunduğunu kamuoyu ile paylaştım. Allah'tan rahmet diledim. Mekanı cennet olsun istedim. 'Başımız sağ olsun' dedim. Oldukça açık, daha fazla bir şey demeye gerek yok. Yani herkesin okuduğu zaman anladığı, hissettiği bir durum. Tekrar anlatmaya gerek var mı? İnşallah bir daha insanlığımızdan utanacağımız tablo ile karşı karşıya gelmeyiz. Burada basın da çok önemli bir görev üstlendi. Görevini yaptı. Son sözü artık hakimler söyleyecek, savcılar söyleyecek. Ben her zaman göreve geldiğimden beri biliyorsunuz şunu söylüyorum; biz tespit edilen suçu aydınlatıp suçluyu götürüp adalete teslim ediyoruz. Benim görevim bu. İçişleri Bakanlığının görevi, suçu önlemek; ama önleyemiyorsa suç işlendiyse yakalayıp adalete teslim etmek. Gelinen noktada artık konu tamamen adliyenin" diye konuştu.

İlişkili haber:

Yorumlara Git

Türkiye'ye savaş açmışlardı! Saatler içerisinde savaş gemisini suya indirecekler

Kadını kocası vurdu kocayı da kadının babası! Aksiyon film gibi bir olay

19 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi

19 Eylül 1890: Diyarbakırlı Said Paşa'nın vefatı (Mardin Mutasarrıfı)

Kılıçdaroğlu inkar etti, Ümit Özdağ o belgeleri paylaştı!