Sebahattin Ayan  İstanbul

Türk aile yapısının ruh kökünü hedef alan ve Allah’ın lanetlediği eşcinsel sapkınlığı meşrulaştırmaya çalışan sapkın akımlara ‘dur’ demek için harekete geçen İslami STK’lar ve şuurlu aileler dün anlamlı bir buluşmaya imza attı. Aileyi, çocukları ve gelecek nesilleri LGBTİ dayatmasına karşı korumak için sahaya inen 400 sivil toplum kuruluşu ile duyarlı vatandaşlar, Saraçhane’de “Büyük Aile Buluşması”nı gerçekleştirdi. Güvenlik kontrolünden geçtikten sonra parka alınan katılımcıların, “Sosyo kültürel teröre dur de”, “Aile sorunun değil, çözümün adresi”, “Cinsiyet değiştirme yoktur, cinsiyet iptali vardır”, “Ailemize anayasal koruma istiyoruz”, “Kulak ver bu ses aile hedefte”, “Aile hedefte başını çevirme”, “Sanat dünyasında LGBT propagandasına dur de” yazılı dövizler taşıdıkları görüldü. On binlerin katıldığı buluşmada, “Çocuklarımız, Ailemiz, İnsanlık için LGBT Propagandası Yasaklanmalıdır” ve “LGBT dayatmasına son verilmesini, propagandasının da yasaklanmasını istiyoruz” sloganları atıldı.

Olimpiyat uyandırdı

Burada konuşan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları dile getirdi: “Böyle şuuru bir topluluğu tebrik ederek başlamak istiyorum. Uyuyan kalabalıkları uyandırmak için birkaç kişinin sesini yükseltmesi yeter. Küresel olarak insanlık uyutuluyor. Spor, medya, sinema, sosyal medya kullanarak uyutuluyordu. Bu uykuyu bozan çok önemli bir olay oldu. Haziran 2024’te Fransa’da olimpiyat açılışındaki o görüntüler. Açılış törenindeki cinsiyetsizlik propagandasının aslında küresel bir proje olduğu ve küresel çeteler tarafından organize edildiği, nasıl organize bir kötülükle insanlık karşı karşıya kaldığını gördük. O halde bu küresel kötülüğe karşı bizim ses çıkarmamız gerekiyor. Küresel olarak zihinlerimiz işgal altındadır. Dursun bu küresel hayasızca akın diyoruz.”

LGBTİ’ye izin vermeyin

Ali Nuri Türkoğlu da, şunları söyledi: “Biz çocuklarımızı, neslimizi, insanlığın geleceğini kurtarmak korumak için teyakkuza geçmiş büyük bir aileyiz. Diyoruz ki siz ne yaparsanız yapın hiçbir kutsal kitapta yer almayan, ateist olsanız tesadüfen var olduğumuzu düşünseniz bile doğaya uymayan pis bir fiili işliyorsunuz. Bizim çocuklarımızdan uzak durun. Türkiye özelinde ise 1914’te bu imparatorluğa kıyan Türkiye’nin manevi bir kale olduğunu bilen lobini hedefindeyiz.” Macaristanlı aktivist Reka Szilagyi ise, şöyle konuştu: “2 yıl önce son derece sıradan bir günde birisi bana LGBT propagandası hakkında görüşlerimi ve klasik ailenin nasıl bir şey olduğunu sordu. O zamanlar bir gayrimüslim olarak bugün düşündüğümün aynısını düşünüyordum. Aile Allah tarafından kadın anne, erkek baba olarak yaratılmıştır. Başka bir düzenleme olamaz. Allah onu mükemmel yarattı. Tüm bunlara rağmen bize doğal olmayanı kabul ettirmek için uğraşıyorlar. Sevgili kardeşlerim LGBT’nin ailemize ve insanların hayatlarına bulaşmasına izin vermeyelim. Çocuklarımızı, dinimizi, Türkiye’yi ve tüm dünyayı bundan korumak için hep beraber mücadele edelim.”

Mankurt istiyorlar

Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür de şunları dile getirdi: “Halkımız LGBT propaganda ve örgütlenmesini yasaklayan bir kanun çıkarılmasını bekliyor. Bu yaz Paris olimpiyatlarında LGBT bütün hayasızlığıyla sergilendi de bu gerçeği görmek istemeyenlerin gözüne sokulmuş. Dursun bu hayasızca akın diyoruz. Emperyalist güç odakları yeni bir dünya deseni oluşturmaya gayret ediyorlar. Mankurt, köle insanlar toplulukları oluşturarak aile ve örgüt bilinci olan insanları yok edecekler.” Yurt Dışındaki Filistinliler Halk Kongresi Türkiye Temsilcisi Muin Naim de, şunları dile getirdi: “Sevgili Filistin dostları, ailelerimiz için, çocuklarımız için ve toplumumuzun değerleri için iki eliniz kanda da olsa gelin dediniz bizim de her tarafımız kanda olsa geldik. Çünkü buradaki savaş Filistin’deki savaştan farksızdır. Gazze’den sizlere selam getirdim. Gazze’de de kadın hakları adı altında ahlaksızlığı çocuk hakları adı altında terbiyesizliği yaymaya çalıştılar. Ancak bu oyunun farkında olan Filistinli kahramanlar buna karşı dirayetli ve temkinli olup pis planlarını suya düşürdüler.”

Kanun gerekiyor

Avukat Cüneyt Altıparmak da, şunları kaydetti: “Aileye nasıl sahip çıkacağız? Birçok şey aklımıza gelebilir. Buradan çıktığımız ortada somut bir netice yoksa hukuki olarak bizim bu düşüncemizin mevzuat metinlerinde karşılığı olmuyorsa veya karşılık bulmuyorsa yaptığımız çalışmalar neredeyse boş gider. O yüzden buradan yüksek sesle bağırmamız ve sesimizi karar vericilere iletmemiz gerekiyor. Eğer bu dayatmaya karşı çıkılması gerekiyorsa bununla ilgili bütün mevzuat çalışmalarının yapılması gerekiyor.” Buluşmanın ardından İstanbul Üniversitesi önüne yürüyen platform üyeleri burada yaptıkları basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “LGBT örgütlerinin ülkemizdeki tüm faaliyetlerine son verilmesi, medya- akademi- iş dünyası- sanat- spor- eğitim aracılığıyla sürdürülen propaganda ve dayatmaların engellenmesi, gelecek nesillerin sağlıklı yarınlarının yasal güvence altına alınması ve aileyi destekleyecek adımların atılması devletimizden beklentimizdir.”