Gündem
DEM-CHP belediyelerinin her yaptığı zarar! Zararı veren bedelini ödesin
“Kent uzlaşısı”yla ittifak yapan CHP ve DEM, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından ele geçirdiği belediyelerde zaman kaybetmeden işçi kıyımı başlattı. İşten atılanların yerine kendi yandaşlarını dolduran kanun kural tanımaz belediyeler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca milyonlarca lira cezaya çarptırıldı.
Cezaları ve tazminatları bu işlemleri yapanlar karşılamalı
İşten atılan işçiler için büyük mücadele yürüten Hizmet-İş Sendikası’nın Genel Başkanvekili İdris Ersoy, Akit’e yaptığı açıklamada, “Biz örgütlü olduğumuz belediyelerde haksız ve hukuksuz işten çıkarmalar karşısında mücadelemizi sürdürüyoruz. İşçilerimizin haklarını geri almalarını, işe iadelerini sağlamaya çalışıyoruz. Ancak keyfi işten çıkarmalar yüzünden verilen cezalar ve tazminatlar kamuyu çok ciddi zarara uğratıyor. Biz haksız yere işten çıkarılan işçilerden dolayı oluşan zararın belediyelerin kasasından değil de bu uygulamayı yapan yöneticilerin cebinden tahsil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kanun yapıcılara da bu yönde yasal düzenleme yapılması çağrısında bulunuyoruz. Haksız hukuksuz işten çıkarmalar, toplu iş sözleşmelerinden doğan hakların, ücretlerin verilmemesi konusunda bakanlığın verdiği cezalar, mahkemelerin verdiği tazminat kararları bu işlemleri yapanların cebinden karşılanmalı. Böyle bir uygulamaya gidilirse belediye yöneticileri de haksız yere işten çıkarmalara tevessül edemeyecektir” ifadelerini kullandı.
Binlerce işçi işten çıkarıldı binlercesi de sürgün edildi!
Ersoy şöyle devam etti: “31 Mart yerel seçimlerinden sonra özellikle Güneydoğu’da DEM’li belediyeler ve diğer muhalefet partilerinin eline geçen belediyelerde maalesef işten çıkarmalar ve sürgünlerle karşı karşıya kaldık. Sadece Diyarbakır’da 329 kişi işten çıkarıldı, bin 600 arkadaşımız da sürgün edildi. Aslında bu sürgünlerin amacı da işçilerin işten ayrılmaları içindi. Diyarbakır’da yüz arkadaşımız için dava açtık. Davalar şu anda devam ediyor. Yine Van’da ve İpekyolu’nda 771 arkadaşımız işten çıkarıldı. 500 arkadaşımız da sürgün edildi. Toplam 400 arkadaşımız için dava açtık. 20 arkadaşımızın davası kazanıldı, diğer davalar da devam ediyor. Kendi yandaşlarına, partililerine alan açmak için arkadaşlarımızı işten attılar. Yine Türkiye genelinde 31 Mart’tan sonra 6 bin 121 arkadaşımız işten çıkarıldı. 3 bin 298 arkadaşımız da sürgün edildi. Bu sadece bizim örgütlü olduğumuz yerlerdeki rakamlar. Diğer yerlerde de benzer işten çıkarmalar var. Sadece işten çıkarmalar ve sürgünler yaşanmıyor. Toplu iş sözleşmelerinin uygulanmasında da sıkıntılar yaşıyoruz. Toplu sözleşmelerde kazanılan ücretler uygulanmıyor. İşçilerin kazanımları düşürülmeye çalışılıyor. Hakları ödenmiyor, ücretler aşağıya çekilmek isteniyor. Birçok belediyenin önünde genel merkezimizin katkılarıyla çadırlar kurarak haksız uygulamaları protesto ediyoruz. Bu uygulamaları yapan belediye başkanları, bu işyerleri kendilerinin olsa cezai şartlar, kıdem tazminatları gibi ödemeleri göze alamazlar. Biz oluşan zararın aslında belediyelerden değil de bu uygulamayı yapanlardan tahsil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Yaptıkları usulsüzlüklerin hesabını soracağız!
AK Parti Konya Milletvekili Latif Selvi ise şu görüşleri dile getirdi: “Muhalefet partileri seçimlerden önce kimseyi işten çıkarmayacaklarını, ekmeğiyle oynamayacağını söylüyorlardı. Çalışanların hakları, emek mücadelesinin önemi üzerine cümleler kuruyorlardı. Ama gördük ki, yandaş olmayan, kendilerinden olmayan kimseye bir yudum suyu bile çok görüyorlar. Bir kusuru, suçu olmadan vazifesini yapan insanları kapının önüne koyuyorlar. Boşalan yerlere de yine kendi örgüt yapılarına uygun kişileri belediyelere dolduruyorlar. DEM’li ve CHP’li bütün belediyelerde bunlar yapılıyor. Bunlarla mücadelemiz devam edecek. Arkadaşların hukuk mücadelesine desteğimiz tamdır. Kamu kaynaklarını tarumar eden bu yaklaşımı kabul etmemiz mümkün değil. Bunların bertaraf edilmesi için hükümet olarak kanunlar ve mevzuat içerisinde mücadele eden arkadaşlarımızın destekçisiyiz. Kanunlar çerçevesinde bunları denetlemeye devam edeceğiz. Yaptıkları usulsüzlüklerin ve keyfiliğin de hesabını soracağız.”