Terör devleti İsrail’in Lübnan’daki sinsi saldırısı ile terör örgütü FETÖ’nün Türkiye’reki hain faaliyetlerinin benzeşmesi ikisinin de kimlere hizmet ettiğinin ipuçlarını veriyor. 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi sonrasında FETÖ’nün devlet kurumlarından temizlenmesiyle birlikte Türkiye özellikle ileri teknoloji gerektiren alanlarda şahlanışa geçti. Kendi İHA’larını, SİHA’larını, savaş uçaklarını, helikopterlerini, füzelerini, hava savunma sistemlerini, savaş gemilerini tankını, topunu geliştirip üretmeye başladı. Her türlü ileri teknoloji ürünü araç gereci üreten Türkiye süratle FETÖ’nün kaybettirdiği zamanı telafi etti.

FETÖ istihbarat örgütü

Konuya ilişkin Akit’e değerlendirmede bulunan Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, şunları söyledi: “Aslında bu bir istihbarat, bir fırsat operasyonu. Ama elektronik bir sistem üzerine yapıldığı için siber operasyon olarak değerlendiriliyor. Unutmayın ki bu tür operasyonları gerçekleştirmek için her zaman içeriden adamlara ihtiyacınız var. Bu manada Türkiye’deki FETÖ’yü yalnızca bir darbe girişimi yapan bir yapılanma yerine bir istihbarat örgütü olarak değerlendirmenin doğru olduğunu söylüyoruz. Yapılanma şekli, teknikleri, kullandıkları yöntemler, engellemeye çalıştıkları projeler, sızmaya çalıştıkları yerler olarak baktığınızda bir paket olarak ele almak lazım. Ancak o zaman yaptıkları anlaşılabilir.”

Milli teknoloji

Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş de, şunları söyledi: “Hizbullah tedbir amaçlı olarak çağrı cihazlarına yönelmiş. Ancak dışarıdan sipariş ettikleri için İsrail’in kucağına düşmüşler. İsrail üretim aşamasında cihazların içine patlayıcı yerleştirerek uzaktan müdahaleyle patlattı. Dolayısıyla ülkelerin kendi yazılım ve teknolojilerini geliştirmeleri ve siber güvenliklerini sağlamaları gerektiği bir kez daha ortaya çıktı. Türkiye’de bu alandaki çalışmalar uzun yıllar FETÖ’nün TÜBİTAK, ASELSAN gibi kritik kurumlara sızması nedeniyle akamete uğramıştı. Hatta ASELSAN’da önemli projelerde çalışan mühendisler şüpheli şekilde hayatlarını kaybetmişti. Ancak devlet kurumlarının 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonraki süreçte FETÖ’den temizlenmesiyle ülkemiz özellikle savunma sanayi alanında büyük aşama kaydetti. Artık kendi İHA’larımızı, SİHA’larımızı, yeni nesil savaş uçaklarımızı, helikopterlerimizi, füzelerimizi, hava savunma sistemlerimizi geliştirip üretiyoruz. Hükümetimiz, yerli ve milli teknolojinin geliştirilmesine büyük önem veriyor ve bu alanda her gün yeni projelere imza atılıyor. Siber güvenlik alanında da dünyanın önde gelen ülkeleri arasında bulunuyoruz.”