Çocuklara İslami bilincin aşılanmasına bütün hücreleriyle karşı çıkan solak çevreler, yine harekete geçti. Liselerdeki Türk Dili ve Edebiyatı ders kitaplarında İslamî kavramlar kullanılması karşısında resmen kırmızı görmüş boğaya dönen haber.sol.org.tr yazarı Rıfat Okçabol, İslam'a ve Müslümanlara olan kinini gözler önüne serdi. "Öğrencilerin İslami anlayışa, söyleme ve yaşama hazırlandığını" ifade eden Okçabol, "Zoruna mı gitti koçum" dedirten yazısında özetle şu herzeleri yumurtladı:

"Liselerdeki Türk Dili ve Edebiyatı ders kitaplarında, yaygın olarak “maarif” gibi halk tarafından artık kullanılmayan sözcüklere ağırlık veriliyor. Yeni ders kitaplarında, daha önceki ders kitaplarında yer verilen Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Fakir Baykurt gibi edebiyatçılarla Köroğlu, Dadaloğlu ve Pir Sultan Abdal gibi halk şairlerinden söz edilmiyor. Gerici yazarların ağzından gerçekleri saptıran yorumlar kullanılıyor. Örneğin faşizm karşıtı eserleriyle ve komünist kimliğiyle bilinen Picasso, İslamcı bir kılıfla öğrencilere tanıtılıyor. Edebiyat ders kitaplarında, örneğin “… Allah’ı inkar eden modern insan tabiatı düşman bilerek onunla savaşmış, bu savaş alkışlanmış, kazanılan zaferler modern insana bir firavun gururu vermiştir” ifadesinin de bulunduğu Mustafa Kutlu’nun yazılarına da yer veriliyor.  

Türkçe ders kitabında da, günlük işlerde başarılı olmak için “dua” etmenin önemi ile insanların tutum ve davranışlarını değerlendirirken dini kuralların önemine vurgu yapılıyor. (...) 5’inci sınıflara seçmeli ders olan Görgü Kuralları ve Nezaket dersi kitabında da, sükut, hürmet ve rikkat gibi eski sözcüklerin kullanılması dikkat çekiyor. Evrensel ahlak yerine İslami ahlak öne çıkarılıyor, ayetlere yer veriliyor. (...)

Sonuç olarak bu ders kitaplarıyla (...) öğrenciler İslami anlayışa, söyleme ve yaşama hazırlanıyor. Hemen her konu dinle ilişkilendiriliyor ve insanlığa yararlı her şey yalnız İslam dünyasında olmuş algısı yaratılmak isteniyor. Kitaplar bu içerikleriyle açıkça Anayasa ile ve de Milli Eğitim Temel Kanunu’nun temel ilkeleriyle çelişiyor. Bu nedenle dava açıldığında Danıştay’ın bu ders kitaplarını yürürlükten kaldırması gerekiyor. Bu arada laiklikle, bilimsellikle ve çağdaşlıkla bağdaşmayan, üstelik öğrencinin özgürleşmesini engelleyen böylesi ders kitapları yazanları da, bu kitapları ders kitabı olarak kabul edenleri de kınamak gerekiyor."