Gündem
Gazze’ye yönelik vahşi savaşlı Lübnan’a taşıyan eli kanlı İsrail’in sonu gelecek! Barbar İsrail’in yıkılışı Türkiye’nin eliyle olacak!
Hizbullah yönetim kademesini ortadan kaldırmak için bir mahalleyi yerle bir eden siyonist İsrail, 300’ün üzerinde sivili de katletti. Açıklamada, “Hizbullah’ın Lideri Hasan Nasrullah’ı öldürdük. Nasrullah bir daha dünyayı terörize edemeyecek” şeklinde alçak ifadeler yer aldı. Nasrullah’ın katledilmesinin ardından açıklama yapan İran’ın dini Lideri Ali Hamaney, “Allah’ın izniyle Lübnan, düşmanı pişman edecek” dedi. Nasrullah’ın ölümü sonrası Hizbullah cephesi de “Liderimiz öldürüldü, İsrail ile savaşmaya devam edeceğiz” denildi.
Kudüs'ü kaybettiğimizde savaşı da kaybettik
akit’e son gelişmeleri değerlendiren Ankara Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Kır, “Başından beri Hamas İsrail ile savaşmıyor. Dünyanın en büyük güçleriyle savaşıyor. Bir kere bunu herkes bilsin. Sadece İsrail olsa bu kadar cüretkâr olamaz. İsrail, dünyanın sessiz kalması sayesinde karanlık soykırım planlarını bütün hızıyla uyguluyor. Herkes İsrail’in durdurulması gerektiğini söylüyor. Hep söylüyoruz. Ama artık söz bitti. Başından beri İsrail’in Gazze’de durmayacağını söyledik. Şimdi savaşı Lübnan’a taşıdılar. Hamas Lideri İsmail Heniyye’yi şehit etti. Ondan önce İran Cumhurbaşkanı Hasan Reisi düşürüldü. İnsanların harekete geçmesi için Türkiye’ye de mi girmesi gerekiyor? Bunların hedefi belli. Arz-ı mevud, yani vaat edilmiş topraklar hedefine ilerliyorlar. Bu durumdan sessiz kalan İslam ülkeleri sorumludur. Askeri tedbire başvuramıyorlar, ambargo, diplomatik baskı gibi seçeneklere bile başvurmuyorlar. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün sıranın kendilerine gelmeyeceğini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Kudüs İsrail’in başkenti ilan edildiği zaman siyonistler işi bitirdi. Eğer Müslümanlar Kudüs’e sahip çıksaydı bunlar olmazdı. Biz Kudüs’ü kaybettiğimiz gün savaşı kaybettik. Artık İsrail arz-ı mevud hedeflerine ulaşmakta her zamankinden daha pervasız olacaktır” diye konuştu.
İsrail'in yıkılışı Türkiye'nin eliyle olacak
Güvenlik Uzmanı Ersan Ergür de şu değerlendirmeyi yaptı: “İsrail’in Lübnan Hizbullahına yönelik gerçekleştirdiği saldırılar şiddetini artırarak devam ederken esasında içler acısı bir durumu gözler önüne seriyor. Osmanlı’nın dağılmasından sonra İslam ülkelerinin başlarına getirilen kukla idarecilerin ortaya koyduğu yönetim anlayışı, yalnızca o ülkeyi değil halkını da batıya, batılı emperyalist katillere ve İsrail’e teslim ettiğini göstermektedir. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye dahil tüm İslam ülkelerinde İslam, gelişmenin, sanayileşmenin önünde bir engel olarak görülmüş ve batılı devletler örnek alınmış. Bunun doğal sonucu olarak tüm istihbarat sistemleri, teknolojik yapılanmaları batılı devletler ve şirketlerce yapılmış, yoksullaşan ve İslami şuurdan yoksun bırakılan halk kolay satın alınır bir hale getirilerek başta İsrail istihbarat örgütü Mossad olmak üzere batılı istihbarat birimlerine bilgi aktaracak birer aparat haline getirilmişlerdir. Üstelik İslam ülkelerinin birbirinden uzaklaşarak mezhep farklılıklarını düşmanca bir anlayışa taşıyarak, ortak düşmanlara karşı mücadele anlayışını tesis edememişlerdir. Bu durum içimizi acıtsa da bunu konuşarak ittifakı teşvik edecek adımları atmak zorundayız. İsrail teknik ve teknolojik üstünlükten değil, maalesef içimizdeki sinsi hain istihbarat ağından dolayı Hamas ve Hizbullah yöneticilerinin karargahlarını, tek tek tespit etmekte ve acımadan insafsızca ortadan kaldırmaktadır. Bir savaş filmi çeker gibi davranan İsrail’i izlemekten başka bir şey elinden gelmeyen bölge İslam ülkeleri yarın sıranın kendilerine geleceğinin idrakinden uzak bir diplomasi sürdürmektedirler. Bugün 1967 tarihli Filistin Devleti sınırları diye bir sınırı yok eden İsrail bu gidişle yarın Lübnan’ı müteakiben Golan Tepeleri üzerinden Suriye’yi işgal edecek ve kudretli devlet olarak tarif edilen Türkiye sınırlarına PKK/PYD terör unsurları ile birlikte dayanacaktır. İran İsrail terör devletine danışıklı bir anlayış intibası vererek tehditler savururken, İsrail sahada planlarını uygulamakta ve İran’ın söylemlerinin yapmacık olduğunu göstermektedir. Artık İslam ülkeleri ittifak içinde harekete geçmek zorundadır. Bir an önce harekete geçmeyecek olursa bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışının sonucu olarak yarın aynı tehdit ve saldırılara kendileri tek tek maruz kalacaklardır. Hizbullah lideri Hasan Nasrullah’ın şehit edilmesi meselesi sahada İsrail’e karşı mücadele veren direniş mensuplarını yıldırmayacağı aşikârdır. Mute Savaşını bilmeyenimiz yoktur. Resulullah (SAV) 3 bin kişilik kuvvetin kumandanlığına sırasıyla Zeyd b. Hârise, Ca’fer b. Ebû Tâlib ve Abdullah b. Revâha’yı getirdi. Bunlardan biri şehid olduğu takdirde diğeri kumandayı ele alacaktı; hepsi şehid düşerse Müslümanlar kendi aralarından birini kumandan seçeceklerdi. En nihayetinde bu üç kumandan şehit olunca yerine Halid Bin Velid geçmiş idi ve bu savaşta Müslümanlar galip gelmişlerdi. Diyeceğim odur ki İsrail Müslümanların başındaki kumandanlarını öldürerek orduyu başsız bırakamaz. Mutlaka yerine geçecek bir aslan bulunur. Ve öyle bir an gelir ki o aslanlardan biri İsrail terör devletini yenerek tarihten siler. İnanıyorum ki o gün çok yakındır. Ve bu kesinlikle Türkiye eliyle olacaktır.”