AKİT MENÜ

Okur Postası

'Eğitimde ecdadımızın uygulamalarına bakmalıyız'

Gazetemiz okurlarından Nizamettin Bekar 'Eğitimde ecdadımızın uygulamalarına bakmalıyız' başlıklı yazısını bizimle paylaştı. İşte o yazı;

Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi:

Bir öğretim yılına daha kavuştuk. Allah azze ve celle kazasız belasız başarılı bir dönem nasip eder inşallah. 2024-2025 eğitim öğretim yılı başladı.

Yaklaşık yirmi milyon öğrenci ders başı yaptı. Okullarımız ve öğretmenlerimiz eğitim öğretime hazır durumdadır.

Güzel dinimiz İslam okumak üzerinde çokça durur. Bakınız Peygamberimiz bir gün mescitte iki grupla karşılaşır. Bu gruplardan biri Kur’an-ı Kerim okumaktadır diğer grup ise İslami ilimlerin öğrenilmesi ile uğraşmaktadır. Peygamberimiz birinci gruba dönerek sizler güzel bir ibadet yapıyorsunuz fakat ben Öğretmen olarak gönderildim diyerek ikinci grubun arasına yani İslami ilimlerin öğrenilmesi ile uğraşanların arasına karışmıştır.

Eğitim sistemimizde sorun olduğu açıktır. Burada yapılması gereken ilk iş dedelerimiz, ninelerimiz, Selçuklular ve Osmanlılar kendi çocuklarını nasıl yetiştirmişler ona bakmamız lazım gelmektedir. Niye, çünkü dedelerimiz ve ninelerimiz bir dünya imparatorluğu kurmuşlardı. İlk önce onlara bakmamız lazım gelmektedir. Onlar hangi kademelerde hangi dersleri koymuşlar hangi müfredatı uygulamışlar bizler için kaynak olması lazım gelmektedir. Dedelerimize, ninelerimize, Selçuklulara ve Osmanlılara baktıktan sonra çağdaş eğitim modellerini araştırıp bu iki müfredatı harmanlamamız lazım gelmektedir. Bakınız öyle sıkıntılı bir dönemdeyiz ki eğitim müfredatı hemen hemen her Bakan değiştiğinde değişmektedir. Son olarak Sayın Bakanımız Sayın Yusuf Tekin, Türkiye Yüzyılı Mearif Modeli adı altında on yıllık bir çalışmanın ürünü kamuoyuna sunmuş durumdadır. Sayın Bakanımızın hüsnü zan ile hareket ettiğini ve eğitimimize bir neşter vurmaya çalıştığına şahit olduk. Allah azze ve celle razı olsun. Fakat buradaki sıkıntı, ecdada hiç bakılmamış olmasıdır. Sayın Bakan bu yeni müfredatı oluştururken ecdada bakarak bir çözüm bulmaya çalışsaydı daha iyi bir sonuç alınacağı muhakkaktı.

Görebildiğim kadarıyla eğitimde ecdad her daim es geçilmektedir. Kardeşim bu insanlar dünyayı tamı tamına bin sene yönetmişler. Elin keferesi Osmanlıyı didik didik ederken bizlerin Osmanlıyı es geçmemiz biraz olsun acizlik diye tarif etmek isterim. Osmanlıya bakmayacağız da elin keferesine mi bakacağız. Tamam elin keferesine de bakalım ama eğitimin gövdesini ecdada bakarak kurmamız torun olarak asli görevimiz olduğunu söylemek isterim.

Eğitimde hem ecdada bakmalı hem de çağdaş eğitimde Japonya gibi ülkelerin eğitimlerini didik didik etmeliyiz. Kabul ediyorum, çağdaş ülkelerin milli eğitiminin de bizler için kaynak olduğu doğrudur. Fakat deden olmadı mı eğitimin bir manası olmadığını düşünüyorum. Bakınız; Amerika’da, Avrupa’da Osmanlı arşivleri çalışmaları yapılırken bizler torunları olarak onlardan bîhaber olmamız bizlerin tarihine düşman olduğumuzu ifade etmektedir. Bu nasıl bir mantıksa bizler okullarımızdaki eğitimle dedelerimize ve ninelerimize düşman olmuş durumdayız. Öncelikle bunu kırıp ve ecdadımızla barışmamız ve ecdadımızın her alandaki hizmetlerinden torunu olarak faydalanmamız lazım gelmektedir.

Ben dedeme düşman ama elin keferesi Osmanlıyı her alanda didik didik etmekte olması bizler için bir zül olduğunu düşünmekteyim. Öncelikle bunu kırmamız lazım gelmektedir. Bizler dedesini ve ninesini tahkik etmeli ve onların hangi okul kademesinde hangi dersleri okutmuşlar ona bakmamız lazım gelmektedir. Dedemizin ve ninemizin okullarını eğitim tarihçileri ortaya koyup biz torunlarının önünü açmaları lazım gelmektedir. Biliyorum öğretmenlerimizi düşünmemiz ve onların hayatlarını kolaylaştırmamız lazım gelmektedir. Öğretmen derse girdiğinde nasıl geçineceğim diye düşünmemelidir. Ondan dolayı öğretmenlerin maaşlarını en az bir vekil kadar yapılması olur mu olur Avrupa’da öğretmenler en yüksek maaş alan meslekler arasında sayılmaktadır.

Bizler de Kur’an ve sünnet ölçeğinde bir araya gelip okuyup bilim yapmamız lazım gelmektedir. Bilim olmadan medeniyet inşa edemezsiniz.

Kamer suresi, ayet 17: “Biz Kur’anı anlaşılması için kolaylaştırdık.”

Yorumlara Git

Hristodulidis, yine haddini aştı: İki devletli çözümü hazmedemedi! Erdoğan’a küstah çağrı

Türkiye’de doktorların şartlarını beğenmedi Almanya’da dönercilik yapıyor

Chopin'e ait olan Piyano Sonatı ile uğurlanıyordu Özel Harekat polisleri duruma böyle el koydu. Şehit naaşını omuzlarına alarak tekbir sesleriyle ortalığı inletti.

Kırmızı bültenle aranıyorlardı! Enselendiler

Sokak röportajında vatandaşın verdiği cevap olay oldu “İmamoğlu kim ki dünya lideri Erdoğan’la kıyaslıyorsunuz?”