Dünyanın incisi İstanbul Boğazı’na lağım akıyor, Haliç tekrar eski CHP’li günlerinde olduğu gibi kokudan geçilmiyor. Metrobüs, metro, otobüs durakları gelmeyen araçlar yüzünden miting meydanlarını andırıyor. Neredeyse her gün otobüsler yanıyor, metrobüsler çarpışıyor. İstanbullu evden işe, işten eve gidebilmek için akla karayı seçiyor, saç baş yoluyor. Halk otobüs şoförleri 15 Ekim’de iş bırakmaya hazırlanıyor. Gelen fahiş zamlar yüzünden artık kimse Halk Ekmek almıyor. İstanbul iki dönemdir büyük bir keşmekeş ve başıbozukluk içinde kıvranıyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise işi gücü bırakıp algı çabasıyla mahkeme önlerinden yargıya ayar çekmeye kalkıyor. YSK üyelerine “ahmak” dediği iddiasıyla yargılandığı dava için, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne, “duruşmaya katılma” dilekçesi veren İmamoğlu; “Kamuoyunda ‘ahmak davası’ olarak bilinen bu dava, İstanbul’un seçilmiş başkanı olarak bana değil, aziz milletimizin iradesine yöneltilmiş açık bir darbe girişimidir” şovunu yaptı.

Asıl kendisi bu millete darbedir

Konuya ilişkin akit’e değerlendirmelerde bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, şunları söyledi: “İmamoğlu’nun kendisi bu millete darbedir asıl. İstanbul’un durumu ortada. Trafik felç. Hiçbir hizmet gerektiği gibi yapılmıyor. Geçen gün Başakşehir’den Bakırköy’deki TOGG servisine gittim, 10 dakikalık yolu 2.5 ancak alabildim. Adamın derdi İstanbulluya hizmet etmek değil ki, iki yere sinyal çakmak. Bir tanesi millete, ‘Ben size benziyorum, oruç tutuyorum, namaz kılıyorum, Eyüpsultan’da Yasin okuyorum’, diyor. Sonra gidip şarap içiyor şarapçılara ‘Bak size de benziyorum’ diyor. LGBT ile ilgili açıklamalar yapıyor, ‘Homoseksüeller bakın size de benziyorum’, Alevilerle ilgili açıklamalar yapıyor, ‘Ben size de benziyorum’ diyor. Toplumun bütün kesimlerine benzediğini bir taraftan ima ederek sinyal çakıyor. Bir de Avrupa’ya, ABD’ye sinyal çakıyor. İstanbul’dan ziyade ‘belli mahfillere oyna’ dediler tiyatroyu kuranlar. O da onu oynamaya çalışıyor. Ama şimdi işler sarpa sardı. Ankara’dan da Mansur Yavaş rakip çıktı. İkisi de sağolsun birbirinden kalitesiz, asla bu milletin hak etmeyeceği tipler. Özellikleri halka hizmet yapmadan hizmet yapıyormuş gibi görüntü vermek, algı yapmak. Şimdilik AK Parti’nin çeyrek asırlık hizmeti üzerinde tepinip duruyorlar bakalım ileride neler olacak!”

Tek amacı gündemde kalmak

AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Erdem de, şunları dile getirdi: “Hepimiz kanunlara, kurallara uymak zorundayız. Makam mevki sahibi insanlar ayrıcalıklı olamaz. Sorumlulukları var. Burada Sayın İmamoğlu gündemde kalmak için, gündemi değiştirmek için yargı sürecini kurcalıyor. Bunu da istismar ettiği kanaatindeyim. İstanbullu hizmet beklerken o doğacak bir cezadan mağduriyet oluşturmaya, istifade etmeye gayret ediyor. Kendisi belediye başkanı olarak yargıyı vesaireyi bırakacak, İstanbulluya hizmet için gününü mesaisini harcayacak. Israrla hizmetten kaçıyor gündemi değiştirmeye çalışıyor. Oradan da herhangi bir ceza çıkarsa mağduriyet edebiyatı yaparak siyaseten kullanmaya çalışacak. Bir belediye başkanının işi şehre, halkına hizmettir. Asli işlerini bir kenara bırakıp da suni gündemler oluşturarak kendisini parlatmaya çalışıyorsa yazık olur.”