MUHAMMET KUTLU  ANKARA

Önceki gün hizmet ettiği ABD’de ölen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, Türkiye’nin birliğine, dirliğine, maneviyatına verdiği zararın yanı sıra “himmet” adı altında ülkemizden toplayıp yurt dışına kaçırdığı yüzlerce milyar dolarlık hırsızlık ve haraç parasıyla da hatırlanacak. Özellikle güçlü olduğu 13-14 yıl boyunca her ay bütün illerden “himmet” diye topladığı paraları dolara çevirip ABD’ye kaçıran ihanet ve terör örgütü, muazzam bir kaynağa hükmediyordu.
Örgüt yöneticileri bu paralar için birbirlerini ortadan kaldırmaya kadar varacak mücadeleye girişirken, kucağına oturdukları ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkelerin de paraların kontrolünü ele almaya hazırlandıkları değerlendiriliyor.

FETÖ, terör örgütleri gibi kumanda edilen bir yapıdır

Gazeteci Yazar Serdar Arseven konuya ilişkin Akit’e yaptığı analizde, “FETÖ terör örgütünün himmet adı altında ve diğer şekillerde topladığı paraları ne yapacağına tabii ki kendisi karar vermeyecek. Çünkü FETÖ, diğer terör örgütleri gibi kumanda edilen bir yapıdır. FETÖ elebaşından sonra yönetim şeklinin ne olacağı, kimin ne kadar yetkili olacağı, paranın ne şekilde ve nasıl kullanılacağı konusunda da CIA yetkili olacaktır. Tıpkı PKK terör örgütü gibi. PKK’nın, SDG’nin, PYD’nin, YPG’nin ne yapacağına tamamen onları kurgulayan CIA, Mossad karar vermektedir. FETÖ için de durum budur. Türkiye’den çalınan milyarlarca doların Türkiye’ye geri getirilmesi gibi bir durum söz konusu olmayacak.

Çünkü o paralar toplandı ve götürüldü. Aynı şekilde Türkiye’den yurt dışına çekilen tefeci paraları, faiz paraları da var. Onlar da bizim halkımızın boğazından, devletimize ödenen vergilerden tefecilere ödenmek zorunda kalınan paralar. CIA aparatı FETÖ üzerinden giden paralar da geri gelmeyecektir. Burada himmet olarak kaptırılan paralar var. Onlar söğüşlendikleriyle kalacaklar. Tabii bu paraları sevk etmenin, CIA adına yönetmenin de bir bedeli var. Arap devletlerinin başında halkı temsil etmeyen krallar var ya, onlar da ABD, İsrail adına oraları yönetmenin bedeli olarak lüks yaşantılar yaşıyorlar. Ücret mukabili hizmet verdikleri için terör örgütü yöneticileri de CIA tarafından ödüllendiriliyor. Durum tamamen budur. Biz ne kadar paraları Cevdet Türkyolu mu, Mustafa Özcan mı yönetecek diye sorsak da bu paraların yönetimi tamamen CIA tarafından yapılır.”

Paralar yine Türkiye'ye karşı kullanılacaktır

Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran da, “Güçlü bir Türkiye’nin varlığı küresel çetenin sonunu hazırlayacaktır. İşte bu sebeple Türkiye’yi içe kapatmak, madden ve manen güçlenmesini engellemek için içeride kurdukları legal ve illegal örgütlerle Türkiye’ye adı konmamış bir savaş açtılar. Başta FETÖ terör örgütü ve PKK olmak üzere, son 30-40 yılda bu ülkeye trilyonlarca dolar zarar verdiler. FETÖ terör örgütünün son 40 yılda gerek işadamlarından, gerek ihalelerden, gerekse ‘himmet’ adı altında toplanan paraların yaklaşık bir trilyon dolar olduğu söylenmektedir. .

Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki, ne FETÖ ne de PKK ne de bunların uzantıları kendi hür iradeleriyle hareket eden yapılar değildir. Bunlar Türkiye düşmanı küresel güçlerin piyonlarıdır. Her kim bu örgütlere şu ya da bu şekilde destek olmuşsa küresel güçlere uşaklık yaptığını bilmelidir. FETÖ elebaşı, gebermiş. Biz kendisini vatan haini ve din düşmanı olarak biliriz. Hakkımızı helal etmiyor, ‘ateşi bol olsun’ diyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN BU YAPIYI NASIL MANÜPLE EDECEĞİNİ GÖRECEĞİZ”

Gazeteci Yazar Mehmet Fırat da şunları kaydetti: “FETÖ neden kötü diye sorduğumuzda aklımıza geliveren bir sürü sebebi sıralayabiliriz. Fakat bu sebeplerin bir kısmı siyasi sebepler, bir kısmı ekonomik sebepler, bir kısmı adam kayırma ve kadrolaşma sebepleri, bir kısmı Anadolu’nun en parlak çocuklarının devşirilmesi sebepleri olarak sıralanabilir. Fakat FETÖ’nün en büyük ihaneti Amentümüze dair yaptığı, Ehli Sünnet itikadına dair yaptığı ihanettir ki bunun telafisi yoktur. Bir Amerikan projesi olan Yeşil Kuşak projesi dahilinde, zararsız, asimile olmuş, hadım edilmiş ucube bir İslam anlayışını hakim kılmak adına büyütülen ve uluslararası bir konuma getirilen bu yapı, bu şekliyle başta CIA olmak üzere Batı istihbarat örgütlerinin en kullanışlı aparatı haline getirilmiştir. Bu sayede başta Anadolu olmak üzere pek çok İslam beldesinde bu zihniyete uygun bir şekilde adam yetiştirilmek gayesiyle zeki, parlak çocuklar yetiştirilmiş ve devşirilmiştir. Osmanlı zamanındaki Enderun mekteplerini birebir kopya eden yapı sayesinde gönüllü Amerikan ajanları yetiştirilmiştir. Ha keza ülkenin maddi servetleri de bu yapı sayesinde tek elde toplanmaya çalışılmış, kendilerinden olmayan herkes bu yapıya mecbur bırakılarak servetlerine servet katmışlardır. Gerek dış güçlerin sağladığı imkânlar gerekse yerelde kendilerine sunulan imkânlar vesilesiyle büyük maddi imkânları elde eden bu yapı, elebaşının gebermesiyle büyük bir açmaza da girecektir. Bu yapı kaça bölünecek? Bu kadar büyük imkânları kim nasıl kullanacak, başta CIA olmak üzere istihbarat örgütleri bu yapıyı nasıl manüple edecek? Zamanla göreceğiz. Bunu söylerken en alt tabakada yer alan kesimi en büyük sıkıntıyı da çeken kesim olarak belirtmek gerek. Üst tabaka ihanetin pençesinde iken, ticaret tabakası işin kaymağını yiyor, alt tabaka ise her türlü sıkıntıyı çekiyor. 15 Temmuz sonrası Fetoş sağken yaşanan pek çok problem, şimdi saklanamaz bir hale gelmiş durumda. Elbet bu açmazı çözecek olan da irade sahibi bir devlettir”