Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında dile getirdiği “Terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini ve örgütün lağv edildiğini haykırsın. Herkes ittifak halindeyse değil elimizi, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın” teklifi Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Türkiye’nin geleceğinde teröre yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Topyekûn millet olarak, hep beraber terörün olmadığı Türkiye’yi inşa edelim istiyoruz” diyerek Bahçeli’nin çağrısına destek verdi.

PKK: bu bir özel savaş taktiği

MHP Liderinin tarihi çağrısı gündemi bir anda etkisi altına alırken, Kandil ve ABD’ye bağımlı mandacı siyasiler panikledi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Bahçeli’nin Öcalan’a yaptığı çağrıya, “Onurlu bir barış için inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olacaksa tecrit kaldırılmalı. Kürt sorununun çözümünde pusula demokratik müzakeredir. Onurlu barıştır” sözleriyle karşılık verirken, KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal teklifi “ciddiyetsiz” olarak nitelendirerek, “Bu çağrıları büyük bir teşekkürle ve memnuniyetle karşılamak tek kelimeyle gaflettir” dedi. Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki elebaşlarından Helin Ümit de, “Bir özel savaş oyunuyla karşı karşıyayız. Devlet Bahçeli’nin bu girişiminden hayır beklemek gaflet olur” açıklamasını yaptı.

Özdağ: Allah kahretsin

Amerikancı siyasilerden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise “Allah böyle siyaseti kahretsin. Bir bebek katili terörist, İstiklal Harbi vermiş gazi TBMM’de DEM grubunda konuşacak. İnanır gibi değil” şeklinde tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de “Ben de el yükseltiyorum, Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum” diye konuyu sulandırmaya çalışırken; DEM partinin oylarıyla seçilen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Bu ülkede huzurun ve barışın hakim olması en büyük dileğimizdir. Ama bunun yolu terörist başının Gazi Meclisimiz çatısı altında konuşturulması asla değildir. Millet de tarih de bunu affetmez” ifadeleriyle Batı’ya selam çaktı.

Olağanüstü şartlar olağanüstü çözümler gerektirir

Bahçeli’nin çağrısını bütün yönleriyle akit için analiz eden Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş, “Olağanüstü şartlar olağanüstü çözümleri gerektirir. Sınırlarımız içinde terör örgütünün bertaraf edildiğini biliyoruz. Ancak emperyalist güçler tarafından sınırlarımızın ötesinde Irak ve Suriye’de bir terör devletçiği kurulması hedefleniyor. Bu devletçiğin kurulmasında gerek İsrail’in, gerekse ABD’nin hedefleri örtüşüyor. Yaklaşan bu tehdit bertaraf edilmediği takdirde sınırlarımızın içine de sirayet etmesi muhtemel. Bu yaklaşan tehdit, devletimizin bekası için ciddi bir sorun teşkil ediyor. Devletimiz de en yetkili ağızlardan bu tehdidin ne kadar yakınımızda olduğunu vurguluyor. Hatta Meclis’te bu tehditle alakalı gizli bir oturum da yapıldı. İşte bu noktada anahtar kelime ‘içerinin tahkim edilmesi’dir. İçeriyi tahkim etmek, siyaset ve kamuoyunun da bir noktada birleştirilmesiyle mümkün olacaktır. Ayrıca burada aslında bir samimiyet testi de söz konusudur. Terör örgütünün siyasi uzantısı olan DEM, ya Türkiye partisi olmayı tercih edecek ya da terör örgütünün sözcülüğüne devam edecek. Aynı şekilde bu çağrı terör örgütünde kimlerin sözünün geçtiğini de net olarak ortaya koyacak. Bir yandan İmralı’daki Öcalan, diğer yandan Edirne’deki Selahattin Demirtaş ve Kandil’deki örgütün elebaşlarının ne kadar örgüt üzerinde etkili olacakları da ortaya çıkacak” dedi.

Terör baronları nakavt oldu

Güvenlik Uzmanı Mustafa Hacımustafaoğulları ise şu değerlendirmede bulundu: “Kürtler ve Türkler bu coğrafyada bin yıldır beraber. Aramızda derin bağlar ve akrabalıklar söz konusu. Ancak bölge üzerinde operasyonlar yapmak isteyen dış güçler ve istihbarat örgütleri kendi çıkarları doğrultusunda Kürt halkının içindeki bazı kesimleri etkileyerek terör belasını başımıza sardı. Türkiye bölgenin en güçlü devletlerinden birisi olarak, bu sorunu kökünden halletme yeteneğine sahiptir. Ancak bölgemizde meydana gelen son gelişmeler ABD’nin ve haçlı sürüsünün Ortadoğu coğrafyasında Türkiye’yi de etkileyecek şekilde oynadıkları derin oyunların bozulması da çok önemlidir. Irak ve Suriye üzerinde yapılan ameliyatların Anadolu coğrafyasında da yapılmak istendiği bütün dünyanın malumudur. Bu derin oyunlar karşısında Türk devletinin toplum tüm kesimleriyle birlik beraberlik zeminini oluşturma yönünde atmış olduğu bu adım, çok çok önemlidir. Öcalan’a yönelik PKK’ya silah bıraktırılmasına ilişkin bu çağrının MHP Lideri Bahçeli tarafından yapılması da önemlidir. Kandil’deki terör baronları ve bazı siyasi uzantıları çağrı karşısında anında nakavt oldu, kimyaları bozuldu. Ben, Türkiye’nin her türlü riski alarak ortaya koyduğu tutumun, doğru algılanacağını ve terör baronlarının etkisizleştirilerek hedeflenen iç barışın sağlanacağına inanıyorum.”