İSLAM
30 Ekim 2024: Günün Âyet ve Hadisi
Sizler için hazırladığımız 'Günün Âyet ve Hadisi' ile 'Günün Sözü' ve 'Kıssadan Hisse'yi sizlerin istifadelerinize (30 Ekim 2024) sunuyoruz...
VAHYİN DİLİNDEN
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْاِسْلَامِ دينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِى الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرينَ
Kim İslâm'dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır. AL-İ İMRAN 85
ALLAH RASULÜ'NDEN ﷺ (Sallelahu Aleyhi ve Sellem)
عن أَبِي رُقيَّةَ تَميمِ بنِ أَوْس الدَّارِيِّ رضي اللَّه عنه أَنَّ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قَالَ: « الدِّينُ النَّصِيحَةُ » قُلْنَا : لِمَنْ ؟ قَالَ « للَّه وَلِكِتَابِهِ ولِرسُولِهِ وَلأَئمَّةِ المُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ » رواه مُسْلم
Ebû Rukayye Temîm İbni Evs ed-Dârî radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem :“Din nasihattır” buyurdu. Biz kendisine: – Kime karşı nasihattır? Diye sorduk. Peygamber Efendimiz: - “Allah’a, Kitabına, Resûlüne, Müslümanların yöneticilerine ve tüm müslümanlara karşı nasihattır (samimi olmaktır).” buyurdu. Müslim, Îmân 95. Ayrıca bk. Buhârî, Îmân 42; Ebû Dâvûd, Edeb 59; Tirmizî, Birr 17; Nesâî, Bey’at 31, 41
GÜNÜN SÖZÜ
KISSADAN HİSSE
İstersen Yağa Ban İstersen Bala Ban
Yahya Efendi Dergahını yaptırdığı zaman o civarda Ortaköy Rumlarından başka kimseler yoktu. Bir gün bir Rum Çoban, davar güderken koyunlarından iki tanesi dergâhın bahçesine girmiş. Koyunlarını çıkarmak maksadıyla dergahın bahçesine giren çoban, bir dervişin:
- Ne arıyordun? sorusuyla irkilerek:
-Koyunlarımı arıyordum, demiş.
Çobanı gören Yahya Efendi, Rum Çobanı dergaha içeri aldırmış, o na:
-Gel bakalım gel… Koyunlarını mı istersin, kendini mi? Yoksa ikisini birden mi, ne dersin? diyerek, çobanı rahat bir yere oturtarak:
-Yağ, bal ve ekmek getirin demesiyle, hemen anında sofra kuyrulmuş, isteneler gelmiş, sofra kurulunca Yahya Efendi, Rum Çobana:
-Hayde bakalım, bismillâh buyur, işte sana tereyağı, mumlu bal ve taze nan, ister ise yağa ban, ister isen bala ban, demiş.
Bu tatlı ortamdan sonra, çoban koyunlarına değil de kendine talib olmuş, o gün, orada, o vesileyle Müslüman olduğu için adı Balaban kalmış.