Gündem
Ekrem, kimlik bunalımında!
İstanbul’u ihmal eden, icraata yanaşmayan, yatırımdan kaçınan, reklâm ve şovu ise bırakmayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kabahatleri artıyor.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
16 milyonu kaderine terk eden İmamoğlu, Hadise’nin yarı çıplak sahne aldığı 29 Ekim kutlamaları esnasında CHP Genel Başkanı edası takınmaya devam etti. İBB Başkanı kimliğini bir kenara bırakan İmamoğlu, kutlamalara katılanlara “Eski dönem aktörlerinden kurtulmanın zamanı geldi. Bu zikzaklarla dolu dönemi artık geride bırakmalı, moloz yığınını ortadan kaldırmalıyız” diye seslendi.
Özel'den rol çaldı
Özgür Özel’den rol çalan İmamoğlu’na milyonlardan “Konumun, makamın mevkiin ne ki siyasi çıkışlarda bulunup duruyorsun” sorusu geldi. İstanbul’u İslâmsızlaştırmaya yönelen, İBB logosundan minareyi çıkaran, Süleymaniye’de bir grup sapkına yer tahsis eden İmamoğlu’nun 29 Ekim’de CHP Genel Başkanı tavrına bürünerek hükümeti hedef alması tepki uyandırdı. Siyasiler ve araştırmacılar, İmamoğlu’nun haddini aştığını dile getirdiler. Özel’in iradesini yok sayan İmamoğlu’nun aklının Ankara’da, bedeninin İstanbul’da olduğunu kaydettiler. İmamoğlu’na “Kendine gel, İBB Başkanı olduğunu aklından çıkarma” dediler.
CHP’nin hâli harap
AK Parti 27’nci Dönem Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, akit’e şu açıklamalarda bulundu:
“Ekrem İmamoğlu’nun Genel Başkan edası takınması doğal. Çünkü Özel’i bu konuma taşıyan o. İmamoğlu’nun Özel’den rol çalmasının temelinde bu var. İmamoğlu’nun Özel’i yok sayan eylemleri, söylemleri çok. Bunun yakın tarihte örnekler oldu. Hatırlanacağı gibi CHP’nin kurultayında bir polemik olmuştu. ABB Başkanı Mansur Yavaş, konuşamamaktan yakınmıştı. Orada İmamoğlu’nun ayakları bir karış havada idi. Özel, ezik durumdaydı. Yavaş’ın yanı başında sırıtıyordu. İmamoğlu’nda büyük bir kibir var. Onun kibri 16 milyonun parasıyla CHP’de Özel’i Genel Başkan koltuğuna oturtmasından ileri geliyor. İmamoğlu, yerini bilen biri değil. Haddini aşan biri. Horolop şorolop biri. Onun ülke aşkı, davası yok. Onun için önemli olan daha iyi makam elde etmek ve itibar görmek. Onun için mühim olan kuvvetine kuvvet katmak ve yakınlarını ihya etmek. İmamoğlu, ikbal mücadelesi veriyor. İstanbul’u umursamıyor. Yeni otobüs almak, yeni yollar ya da tüneller yapmak yerine CHP’yi idare etmeye yöneliyor. Yatırımlar yerine reklâmlar ve şovlarla halkın gönlüne girme cihetine gidiyor. İmamoğlu’nun aklı İstanbul’da değil, Ankara’da. Kendini CHP Genel Başkanı gibi görmesi bundan ileri geliyor. İmamoğlu, İstanbul’a karşı gönülsüz. Şehri dolaşmak, belediyenin programlarına katılmak onu sıkıyor. ‘Buradan hemen gitmeliyim’ diyor. Özel de İmamoğlu’nun Genel Başkan tavrına bürünmesinden tedirgin ama nafile. Çünkü Özel’in siyasi yönü güçlü değil. Özel, kendini Genel Başkan yapanlara teşekkür etme derdinde. İmamoğlu tarafından yönetildiği için bir şey yapamıyor. Yazık, CHP’nin hâli harap.”
Aklı fikri Ankara'da
Yazar Mustafa Albayrak da şunları ifade etti: “Öyle anlaşılıyor ki İmamoğlu için İstanbul faslı kapandı. 16 milyonun taleplerinin, şikâyetlerinin anlamı kalmadı. İmamoğlu, kariyerine önem veriyor. Aklını da Ankara’dan alamıyor. Bu nedenle Genel Başkan edasında. Erdoğan’a rakip olma hülyasında.
İmamoğlu’nun orada burada Genel Başkan tavrı takınması Özel’i tedirgin ediyor. Özel, İmamoğlu’nu ağrıyan bir diş olarak görüyor. İmamoğlu’nu devre dışı bırakmanın yöntemlerini arıyor ama gücü yetmiyor. Çünkü Kılıçdaroğlu tehdidi var. Özel’i korkutan İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu’yla el ele vererek CHP’ye hakim olması. Ekrem İmamoğlu’nun çekindiği ise karşı karşıya olduğu davalar. Bu davalarla İmamoğlu’nun siyasi hayatına devam edip edemeyeceği meçhul.”