Gündem
Kandil'in kuklaları
Cumhur İttifakı’nın yıllardır Türkiye’nin ayağına pranga olan Kürt sorununu çözme iradesini göstermesiyle, Kandil’in kuklaları hareketlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kandil’deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur” sözleriyle belirlediği sınır, Kandil’in rotasını çizdiği CHP ve DEM’i gerdi. İBB’yi almak için “kent uzlaşısı” adı altında Kandil’in adaylarını CHP logosuyla seçime sokan Özgür Özel, “terörden” gözaltına alınan Esenyurt Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Özer’in terör elebaşısı ile yaptığı görüşmeyi açıklamak yerine DEM ile birlikte sokakları karıştırmak için harekete geçti.
Amaçları fitne yaymak
Konuya ilişkin Akit’e konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ise, bakın neler söylüyor: “Esenyurt’a bu adamın niye belediye başkanı yapıldığını bilmiyor muyuz? Bu adamın CHP’nin savunduğu hangi ilkelerle alakası var? Hep söylüyoruz, CHP ve DEM Parti aynıdır. Ruh ikizidir. Eğer bu millet bunları Kürt hareketinin siyasi temsilcisi görüyorsa bir şey anlatmaya gerek yok. CHP’yi de Cumhuriyet’in kurucusu sanıyorsa yine söyleyecek bir şey yok. Milli Mücadele’yi veren Meclis ve Osmanlı mebusları katledilerek sürülerek yerlerine yapılan atamalarla oluşturulan bir sistem Cumhuriyet. PKK bu memlekette 40 bin insan öldürdü. CHP, sadece Dersim olaylarında 50 bin kişi öldürdü. PKK/DEM Kürt katili bir örgüttür, CHP hem Kürt hem Türk katili bir örgüttür. CHP’nin yapmak istediği şey, İsrail arzı mevud hedeflerine adım adım ilerlerken, bu projeyi milletin fark etmemesi amacıyla Türkiye’yi içeriden karıştırarak kendi içine dönmesi için fitne yaymaktan başka bir şey değildir.”
Kandan beslenen hesap vermeli
Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkan Yardımcısı Avukat Hadi Dündar da, şunları kaydetti: “Savcılık gizli yapılır. Soruşturmalar 10 yıl sürmez, şahısla yapılan araştırmalarda son 10 yılda terörle içli dışlı olduğu gerçeğini öne koymaktadırlar, ancak son 2 yıldaki eylemleri sonucunda ceza alacaktır. Kayyum atanmış olması tutuklamasından kaynaklanmamaktadır. Makam odasında terör örgütü propagandası yapan kitapçıklar, dergiler bulunması üzerinedir. Terör örgütü üyelerine yapılan baskınlar sabaha doğru yapılır ve ani baskınlarla yapılır, bir kişinin belediye başkanı olması profesör olması bu gerçeği değiştirmez. CHP, DEM’e gebe olduğundan onlar sokakları karıştıracak. Kandil’in kuklası haline gelen CHP de buna destek vermek zorunda kalacak. Özer’in terörle bir bağlantısı var ise ortaya çıkacak. Terörü bitirelim derken teröre tolerans göstereceğiz demedik. Kan ve kaostan beslenen kim varsa hesabını vermelidir.”
İkisi de Kandil'in kuklası
Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü (BAAE) Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu da şunları dile getirdi: “CHP bu milletin değerlerine ezelden ebede hiçbir zaman taraf olmamıştır. Kılıçdaroğlu, en yakın adamıyken Baykal’a kazık atıp kaset komplosuyla CHP’nin başına geçti. Şimdiki de ayak oyunuyla başa geçti. O dönemdeki ismi SHP olan partiyle bu memlekette ilk defa PKK’lıların Meclise sokulmasını sağlayan parti değil mi? CHP Merkezi’nde PKK’lılar Türk Bayrağı’nı kaldırarak bu millete kabadayılık yapmamışlar mıydı? Şimdiki Genel Başkan Özgür Özel’e baktığımızda ise yaptıklarının sadece oyun ve oynaştan ibaret olduğunu görüyoruz. Göreve geldiğinden beri yaptıkları saçına vaks sürmek. Güneydoğu’ya giderken başka bir ülkeye gidiyormuş gibi davranışlar sergiliyordu. Aynı tutumu Meral Akşener’de görmüştük. CHP de DEM de Kandil’in kuklasıdır. Bunlardan memlekete her türlü zarar beklenir. Ona göre hazırlıklı olmak lazım. Bugün PKK’lıları sokarlar. Devletimiz PKK’yı bitirdikten sonra başka isimle yine bir terör örgütü kurdurur, onu da Meclis’e taşırlar. Yeter ki Müslüman Türk milletinin değerlerine aykırı bir yapılanma olsun. Keşke ülkede hakiki bir muhalefet olsa. Hak namına, hakikat namına yapılan yanlışlara yapıcı tepki gösterse, yol gösterse. İktidarın, ülkemizin ve Cumhurbaşkanımızın böyle bir muhalefete ihtiyacı var. Bugün ülkenin en büyük sorunu ülkedeki muhalefetin çapsızlığı ve çözüm yolları önerememesidir.”
CHP’ye ‘Terörle arana mesafe koy’ der durumuna geldik!
AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım’dan ilginç tespit. Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Ahmet Özer’in tutuklanması ve Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmasına değinen Yıldırım, şunları dile getirdi: “Şu an tedbiren görevden alındı, belediye başkanlık görevi devam ediyor. Eğer belediye başkanlığı görevi tamamen bitmiş olsaydı belediye meclis üyeleri arasından yeni bir belediye başkanı seçilirdi. Özer’in geçmişi biliniyordu. DEM Parti’ye ‘Terörle arana mesafe koy’ diyoruz, şimdi CHP’ye ‘Terörle arana mesafe koy’ der durumuna geldik. CHP’ye gönül veren insanlar için de çok üzücü bir durum. Türkiye’nin kurucu partisi olduğunu söyleyen bir parti için gerçekten çok üzücü. CHP’li arkadaşların düşünmeleri lazım. Bir araya gelip ‘Biz ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz?’ diye sormaları lazım. Her şey oy değil. Oy üzerinden hesap yapmak, bizi uçurumun kenarına getirebilir.”
Dertleri sokağı karıştırmak
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in terör üyeliğinden tutuklanmasının ardından CHP, skandal bir mitinge imza attı. Mansur Yavaş, Tanju Özcan, Burcu Köksal gibi milliyetçi ve ulusalcı olarak bilinen isimlerin yer almadığı mitingde rezaletler peş peşe geldi. Karar protesto edilirken CHP’lilerden çok DEM’lilerin sesleri yükseldi. 695 PKK’lıyla görüşen Özer lehine sloganlar atılırken, DEM Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Sizin iradenize kayyum atandı. Bir siyasi darbe daha gerçekleşti. Bu darbeyi yapan otoriter rejimi kabul etmiyoruz” sözleriyle ortalığı galeyana getirmeye çalıştı. Ekrem İmamoğlu da, “Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar. Bu kötülükle mücadeleyi büyüteceğiz. Bunları evlerine göndereceğiz” piarını yaptı.
Son olarak sahneye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de şunları söyledi: “Ahmet Özer bir akademisyen, profesör. Bir kanaat önderi, bilim insanı, kamu görevlisi. Esenyurt’ta aday belirlenirken elbette bir siyasi parti o kentin sosyolojisini, seçmenlerinin tercihini dikkate alarak en doğru ismi belirlemek durumundadır. Görüşerek, ölçerek, biçerek Özer’i aday yaptık. Şimdi buradan ona, Silivri’ye bir dayanışma alkışı yolluyoruz. Ne yakınının ölümünde açılan taziye telefonu ne de 10 yıl önceki telefon görüşmesi terörle ilişkilendirilemez.” CHP’nin mitingine Kandil’in siyasi kolu DEM ve marjinal sol yapılanmalar damga vurdu. İktidara hakaret yağdırılan mitinge Temel Karamollaoğlu’nun SP’si, Ahmet Davutoğlu’nun GP’si, Ali Babacan’ın DEVA’sından katılım oldu.
DEM’DEN “Kürt olduğu için tutuklandı’ iftirası
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Esenyurt Belediye Başkanının “PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan tutuklanmasına ilişkin yine bildik ifadeler kullandı. İşte Doğan’ın o açıklaması: “Bu irade gasbı kötülüktür, yıkımdır, talandır. Halk iradesini yok sayma, demokrasiye olan güveni tamamen ortadan kaldırmak, yok etmektir. Özer, kent uzlaşısıyla, tüm farklılıkların adayı olarak belediye başkanı seçildi. Kürt olduğu için tutuklandı. Türkiye’nin en büyük ilinin en büyük ilçesine kayyum atayacaksınız ve o belediye başkanını Kürtlüğüyle suçlayıp tutuklayacaksınız. Bu kabul edilemez bir şey. Bu ülkede gerçek bir kucaklaşmaya, toplumsal uzlaşı ve barışa ihtiyaç duyan herkes bu uygulamadan geri dönülmesini talep ediyor. Özer’in gözaltına alınma süreci da yanlış. Yargı siyasetin bir aracı haline getirildi. Toplumsal barış, kucaklaşma, uzlaşı, diyalog, böyle sağlanamaz. Aday olarak başvurduğunda bir sorun bulunmayan Özer’in tutuklanma ilişkin yargı süreci tamamen siyasidir.”