ÖZEL HABER 

Biri kırmızı bültenle aranan PKK sözde yöneticisi olmak üzere toplamda 695 terörist ile defalarca görüşen, hesabında ‘hatırlayamadığı’ milyonlarca dolarlık para girişi olan, dağdaki teröristlere ‘değerli evlatlar’ şeklinde hitap eden ve “Kürtlerin devlet kurma hakkı vardır” açıklamasında bulunan CHP’li Esenyurt Belediyesi eski Başkanı Ahmet Özer’in rezaletleri bitmek bilmiyor. Terör örgütü PKK/KCK üyeliğinden tutuklanan CHP’li Özer’in akademik hayatına yönelik yapılan bir itiraf gündeme bomba gibi düştü.

Sosyal medya platformu Ekşi Sözlük’te “kesinlikle dengesizim” kullancı adıyla itirafta bulunan ve CHP’li Ahmet Özer’in bir dönem öğrencisi olan vatandaş ve ilk defa hükümetin doğru bir Karar verdiğini ifade eden vatandaş, Özer’e yönelik ibretlik açıklamalarda bulundu.

Göreve gelir gelmez Esenyurt belediyesini yakın akrabalarıyla doldurarak yandaş çiftliğine çeviren Özer’in geçmişte sınıf arkadaşını taciz ettiğini ve kapsamlı bir incelemeye tabi tutulmasını belirten vatandaş şunları söyledi:

BU ADAMI NASIL SEÇTİLER?

Şu an yazacaklarımdan dolayı muhtemelen linçleneceğim, hatta aranızda bunu bir algı operasyonu olarak değerlendirecek olanlar da vardır diye tahmin ediyorum. Ahmet Özer’in eski öğrencilerinden biriyim; siyasi görüşüm kesinlikle hükümetle aynı yönde değil. Ancak, Ahmet Özer dediğimiz kişi, gerek tutumu gerekse görüşü ile suçlamaların tam olarak da işaret ettiği yönde biriydi. Hatta, belki de ilk defa hükümetin doğru bir karar verdiğini düşünüyor ve geç kalınmış bir karar olduğu kanısındayım. Eğer yalnızca adliyeden alınan sabıka belgesine ve siyasi duruşuna değil de daha kapsamlı bir incelemeye tabi tutulmuş olsaydı, bulunduğu konuma getirilmezdi diye düşünüyorum. Kendisinin belediye başkanı olduğunu çok geç öğrenmiştim; öğrendiğimde, “bu adamı nasıl seçmişler?” diye düşünmekten kendimi alamadım.”

GERÇEK BİR AKADEMİSYEN DEĞİL

İmamoğlu’na da maalesef katılamıyorum; kendisi diploma açısından akademisyen görünse de katıldığı radyo programlarından, çıktığı televizyon programlarına kadar her alanda, hatta derslerde bile sürekli aynı şeyleri anlatırdı. Gerçek bir akademisyen profilini ortaya koyamadı. Hatta, derse hevesli görünen birkaç öğrenciye belirli kitaplar verip, altını çizdiği cümleleri Word belgesine çevirip kendisine vermelerini isterdi. Kitaplardan aldığı cümleleri birleştirip, kendi eserlerini böyle oluşturdu. Bunu dahi kendi başına yapmazdı. kendini geliştirememişti; diksiyon ve hitabet konusunda da güçlü değildi. belediye başkanı olarak seçtiğimiz kişinin, bölgeyi en iyi şekilde temsil edecek yetkili kişi olduğunu düşününce, kendisinin bu konuda yetersiz olduğu görülüyordu.

ÖGRENCİLERİ TACİZ ETMİŞ

“Sosyal açıdan da değerlendirecek olursam, kendisi gibi doğu kökenli ve Kürtçe konuşarak büyümüş arkadaşlarımızın Türkçeleriyle alay eder, onları tüm sınıfın önünde rencide ederdi. Ne yazık ki daha kötüsüne de tanık oldum; kız öğrencilere karşı fazlasıyla rahat bir tutumu vardı, sınırlarını aşardı. Hatta, o dönemki çok yakın bir arkadaşımı taciz etmişti. Ancak arkadaşım korkusundan, anlatmaktan çekindiği ve “dersten kalırım” endişesi taşıdığı için bu durumu kimseye söyleyemedi. kız öğrencilere sorduğunuzda, onun tavırlarından rahatsız olduklarını ifade edeceklerinden eminim; en azından benim dönemimdeki öğrenciler bu durumdaydı. Bir haber sayfasında kendisi için "HDP'nin CHP'ye montesi" ifadesini gördüğümde, buna da katılmadan edemedim. Cumhuriyetçi, Atatürkçü bir kişi değildi; çıkarları doğrultusunda ilerleyip bu noktaya gelmiş olması bizim ayıbımız. Özetle, Ahmet Özer’in hem sosyal hem de siyasal açıdan bu sonuçları fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum.”

UMARIM İMAMOĞLU ARKASINDA DURMAZ

“Umarım İmamoğlu da arkasında durmaktan vazgeçer; zira her şey ortaya çıktığında bir "kandırıldık" vakası daha yaşamak istemeyiz. Normal şartlarda demokratik bir seçimle bu mevkiye gelen birine kayyum atanması adaletli değil; bu durumu desteklemeyenlerin de bu yüzden mücadele ettiğini biliyorum. Ancak, bu sefer durumun öyle olmadığını, belgelerin tamamı incelendiğinde birçok kişinin, hatta imamoğlu ve çevresinin bile savundukları için pişman olacağına eminim. En azından demokratik bir ülke için mücadele eden arkadaşlarım, bunları bilmenizi isterim.”