SERDAR KILIÇ / İSTANBUL

Abd seçimlerini Donald Trump’ın kazanması ile İsrail’de sevinç hâkim. Keza geçtiğimiz dönem işgal edilen Golan tepelerini İsrail toprağı olarak tanıyan ve Büyükelçiliğini Kudüs’e çeken Donald Trump yeniden Beyaz Saray koltuğuna oturacak.

Son olarak İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak etmesinin zamanının geldiğini öne sürdü ve ilgili kurumlara ilhak planı için gerekli altyapı çalışmalarını başlatmaları talimatını verdiğini duyurdu.

Smotrich, liderliğini yaptığı aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi'nin grup toplantısında, 2025'in Batı Şeria'nın "ilhak edilmesi yılı" olacağını da iddia etti. Gelin Batı Şeria’nın direniş ve işgal tarihine yakından bakalım.

BATI ŞERİA NASIL İŞGAL EDİLDİ

Batı Şeria, Ürdün Nehri'nin batısında ve Kudüs'ün de doğusunda yer alan bir bölge olarak biliniyor. Filistin İstatistik Kurumu’na göre; bölgede yaklaşık 3,2 milyon Müslüman yaşıyor. Ancak bölgede çok sayıda işgalci Yahudi’de yasadışı bir biçimde Batı Şeria’da yaşıyor. İsrail işgal devletinin kurucuları 1947'de Batı Şeria'nın büyük bölümünün gelecekte kurulacak bir Filistin devletinin parçası olması konusunda anlaşmıştı, Ancak Arap ülkelerinin kendisine saldırısı üzerine İsrail bu planı askıya aldı.

Bir ateşkesin ardından Ürdün 1950 yılında Batı Şeria’ya girdi. İsrail güçleri 1967'deki Altı Gün Savaşı sırasında bölgeyi Ürdün'den geri alarak yeniden işgal etti. İsrail’in 1970'ler ve 1980'ler boyunca bölgede yerleşimler kurması Arap nüfusu arasında öfkeye neden oldu. Bu nedenle dünya başkentlerinde protestolar gerçekleştirildi. Filistinliler Batı Şeria’da 1987'den 1993'e ve 2000'den 2005'e kadar Batı Şeria'da intifada yani ayaklanmalar düzenledi. İsrail’in baskısı ile Ürdün 1988’de Batı Şeria üzerindeki hak iddiasından vazgeçtiğini duyurdu.

Ve takvimler 1993'ü gösteriyordu. Oslo Anlaşması ile beraber Batı Şeria’nın bir kısmı Filistin Yönetimi tarafından yönetilirken, geri kalan kısmı da doğrudan İsrail’in işgal yönetimi altında kaldı.

7 EKİM’DEN SONRA NELER OLDU?

7 Ekim ise bölgede bir milat oldu. İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'nın işgal altındaki bölgesinde yer alan en az dört Filistin şehrine eş zamanlı baskınlar yaptı. Cenin, Tulkarim, Nablus ve Tubas’ta çatışmalar yaşansa bile İsrail kısa sürede yeniden bölgede hakimiyet kazandı.

Filistinli kaynaklar İsrail askerlerinin Cenin'de hastaneleri bile vurduğunu ifade etti. Nablus’ta ise saldırının hedefi mülteci kampları oldu. Saldırılarda insansız hava araçları kullanılırken, İsrail iş makineleri ile yolları ve alt yapıyı yok etti.

BM İnsan Hakları Ofisi (OHCHR) İsrail işgal güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da “giderek artan askeri müdahalesini” her zamanki gibi kınamakla yetindi.

BATI ŞERİA İLHAK MI OLACAK?

Şimdi ise Batı Şeria için yeni bir işgal gözüküyor. ABD başkanı Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlaması ile birlikte Batı Şeria’nın ilhakı gündeme gelecek. 2025 yılında İsrail işgaline girmesi beklenen bölgedeki Müslüman nüfusun ise katledilmesinden korkuluyor.

Bölgede yeni bir direnişin fitilinin ateşlenip ateşlenmeyeceği ise bilinmiyor.