MUHAMMET KUTLU  ANKARA

Son yerel seçimlerde yakaladığı rüzgar ve gizli DEM ittifakıyla yüzde 38 oy oranına ulaşan CHP, 1977 yerel seçimlerinden beri ilk kez birinci parti oldu. Ancak seçmenin verdiği şansı iyi kullanamayan Genel Başkan Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ABB Başkanı Mansur Yavaş ve eski devrik genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu arasında amansız bir taht mücadelesi başladı. Ana muhalefet partisi olarak Türkiye’nin sorunlarına karşı politikalar geliştirmek yerine kendi içinde iktidar mücadelesiyle kaynayan CHP, halkın tanıdığı şansı kısa bir sürede heba etti.

Oyu 38'den 25'e düştü

Aradan geçen 7 aylık dönemde CHP’li belediyeler çöp, çamur, pis koku ve heykelle anılırken, konserlere giden yüz milyonlarca lira halkın büyük tepkisini çekti. İşçilere ise hak ettikleri ücretler verilmeyince çok sayıda belediyede grev dalgaları yaşandı. Halk yeniden CHP klasiği olan çöp dağlarıyla yüz yüze kaldı. DEM Partiyle “Kent Uzlaşısı”na giden CHP’nin ilk kez bir belediyesine terörden kayyım atandı. Yetmedi akabinde DEM’li kayyımzedelere de sahip çıkması CHP’nin oylarını yüzde 25’e geriletti.

CHP’nin yedi ay içinde halkı hüsrana uğratıp, oylarını yeniden yüzde 25’e düşürmesini akit’e yorumlayan SAD Araştırma Başkanı Araştırmacı Sadullah Özcan ise, şunları söyledi:

“CHP 31 Mart 2024’te yakaladığı yerel yönetimlerdeki başarısını avantaja çeviremedi. Yanlış strateji CHP’deki değişim algısını yok etti. Siyasi yelpazeden farklı kanatları bünyesine alabilen CHP, aynı başarıyı seçimlerden sonra gösteremedi.

Boş tartışmalar bitirdi

Bu kapsamda, CHP’nin eski alışkanlıkları tekrar nüksetti. Bu nedenle heykel, su parası ve borç sarmalı söylemleri ve sonraki aşamada milyonluk konser algıları CHP’nin yerel yönetimlerde hizmet edemeyeceği imajını oluşturdu. İlk altı ayda bu imajı oluşturan CHP’nin bundan sonraki grafiği tamamen düşüş olur. Siyasetteki arayış açısından umut vaat eden CHP’nin büyük hüsran ile karşı karşıya kalacağı görülmektedir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı adaylıkları ile ilgili iddialar ve yarışların CHP’yi daha da içinden çıkılmaz sorunlara sokacağını tahmin ediyorum. Açıkça CHP yerel yönetimlerde ilk yedi ayda bekleneni veremedi. Bu nedenle de kamuoyunda birinci parti gözükmesine rağmen son aylarda ortaya çıkan manzara, seçmende ‘bu partiden bir şey olmaz’ algısını oluşturdu. Bu da partiyi eski oy oranına döndürdü” değerlendirmesinde bulundu.

Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran da, şunları dile getirdi: “31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti seçmeninin bir kısmının kendilerine göre bazı gerekçelerden dolayı sandığa gitmemeleri, CHP’nin birçok yerde beklentilerin üzerinde belediye başkanlıkları kazanmasına sebep oldu. CHP kurulduğu günden itibaren halkın dertleriyle dertlenmediği için 7 aylık bir sürede yaptıklarıyla halkın tepkisine neden oldu. Heykel, yandaşlarına konser gibi işlerle milletin dertlerine derman olmaktan uzak kaldılar. Ayrıca seçimlerde başta DEM olmak üzere birçok legal illegal örgütlerle ortak listeler oluşturdukları için onlara diyet borcunu ödemeleri öncelikleri arasındaydı. Esenyurt’ta patlak veren hadise, CHP’yi de karıştırdı. Kendi içinde birliği ve beraberliği sağlayamayan bu partinin, ülkenin problemleriyle baş etmesi mümkün görünmüyor.

Bremen mızıkacıları gibi

“CHP’de, Bremen mızıkacıları gibi her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Bilindiği gibi CHP belediyelerindeki yolsuzluklar ayyuka çıktı. Başta İstanbul ve İzmir olmak üzere CHP’li birçok il ve ilçe belediyelerinde çöp dağları oluştu. Halkın sağlığı tehlikeye atıldı. Yerel yönetimlerde ne kadar basiretsiz ve beceriksiz olduklarını ortaya koydular. Bu partinin bırakın Türkiye’yi yönetmeyi, kazandıkları belediyeleri ne hale getirdiklerini hep birlikte gördük. O yüzden CHP gibi özürlü bir yapıya Allah iktidar yüzü göstermesin diyoruz.”