Gündem
Türkiye kartları yeniden karıyor
İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin 8 Ekim 2023’ten 20 Mayıs 2024’e kadar işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen bu suçlardan İsrail Başbakanı Netanyahu eski Savunma Bakanı Gallant hakkında yakalama kararı çıkarmasıyla uluslararası alanda iyice köşeye sıkıştı. Filistinli Gazeteciler Bisan Edwan ve Hasan Tahravi, akit’e yaptıkları değerlendirmede, İslam dünyasının lider ülkesi konumundaki Türkiye’nin, 7 Ekim 2023’ten bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürüttüğü kararlı diplomasinin sonuç vermeye başladığını belirtti.
İsrail köşeye sıkışıyor
Bölgedeki son gelişmeleri akit’e değerlendiren Filistinli Gazeteci Bisan Edwan, “Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı, Gazze’deki insanlık dramının sonlandırılmasına yönelik umutları artırmıştır. 1948 yılında kurulduğundan bu yana, Uluslararası Mülteciler Komitesinin (UNCCP) başlıca amacı, BM Genel Kurulu’nun 194 numaralı kararına dayalı olarak Filistinli mültecilerin haklarını güvence altına almaktı. Bu karar, mültecilerin geri dönüşü ve tazminat hakkını vurgulayan, yasal bir temele sahip bir belgedir. Ancak, ABD ve İsrail’in müdahaleleri, komitenin etkisini zayıflatarak, mültecilerin haklarının yıllarca göz ardı edilmesine neden olmuştur.Türkiye, Uluslararası Mülteciler Komitesinin kurucu bir üyesi olup, Filistin davasına tarihsel olarak büyük bir destek vermektedir. Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzeydeki diplomatik gücü, komitenin yeniden etkinleştirilmesi için büyük bir potansiyel sunmaktadır. Türkiye, Birleşmiş Milletler’deki güçlü diplomatik konumunu kullanarak, Komitenin rolünü yeniden canlandıracak bir karar tasarısı sunabilir. Bu tasarı, komitenin yetkilerini genişleterek, güncel sorunlarla başa çıkmasını sağlayacak şekilde uyarlanabilir. Türkiye, Katar ve Malezya gibi destekleyici ülkelerle koordinasyon kurarak, Filistinli mültecilerin haklarını savunacak bir uluslararası ittifak oluşturabilir. Böyle bir ittifak, mültecilerin haklarının korunmasında güçlü bir siyasi ve hukuki savunma hattı oluşturacaktır. Uluslararası Mülteciler Komitesinin yeniden faaliyete geçmesi, sadece diplomatik bir adım değil, aynı zamanda küresel ölçekteki Filistinli mültecilerin haklarının korunması açısından stratejik bir hamledir. Türkiye, sahip olduğu güçlü diplomatik, hukuki ve medya kapasitesiyle bu süreci yönlendirebilir” dedi.
Türkiye uluslararası camiayı harekete geçirmeli
Filistinli Gazeteci Hasan Tahravi de, İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’deki nüfusun yüzde 96’sının, yani 2 milyondan fazla insanın sağlıklı gıda ve suya erişimden yoksun olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin, soykırımın başından bu yana Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bütün uluslararası platformlarda İsrail’e karşı tam bir mücadele yürüttüğüne dikkat çeken Tahravi, “Türkiye ayrıca bir yılı aşkın sürede Gazze’ye 86 000 tondan fazla insani yardım sağladı. Ayrıca insani yardımların Gazze’ye ulaşması için diplomatik çabalarını da sürdürüyor. İslam dünyasının lideri konumundaki Türkiye’nin Filistinli mazlumlara destek olmak amacıyla gösterdiği çabalar halkımız nezdinde büyük minnet ve şükranla karşılanıyor. Bizler inanıyoruz ki, Türkiye’nin yoğun çabaları, diğer İslam ülkelerinin de artık İsrail’e karşı harekete geçmesini sağlayacaktır. Gazze’de durum çok kritik. Kışın bastırmasıyla büyük çoğunluğu ince çadırlarda, derme çatma barakalarda hayata tutunmaya çalışan Gazzeli mazlumlar, gıda ve ısınma imkânlarından da yoksun olması nedeniyle salgın hastalıkların daha da etkisine girecektir. Bu nedenle Türkiye’nin bu insani durumu bütün platformlarda dile getirerek saldırıların sonlandırılması ve başta gıda ve tıbbi malzemeler olmak üzere acil insani yardımların bölgeye ulaştırılması için uluslararası camiayı harekete geçirmesini bekliyoruz” diye konuştu.