Gündem
CHP, akit tv’yi sindiremedi
Köhnemiş laik dikta özlemiyle yanıp tutuşan örümcek kafalı siyaset anlayışı, CHP’li RTÜK Üyesi İlhan Taşçı’nın akit TV’yi RTÜK’e şikâyet etmesiyle bir defa daha kendisini gösterdi.
ÇINAR DEMİR ANKARA
CHP’nin köhnemiş laik dikta özlemiyle yanıp tutuşan örümcek kafalı siyaset anlayışı, CHP’li RTÜK Üyesi İlhan Taşçı’nın akit TV’yi RTÜK’e şikâyet etmesiyle bir kez daha kendisini gösterdi. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’ten, Zafer Partisi’nin faşist Genel Başkanı Ümit Özdağ’a kadar her görüşten ve her anlayıştan isme ekranını açarak ülkemizde çok sesliliğin ve demokratik kültürün yerleşmesine katkı sunan akit TV’nin özgür ekranı, Ebu Hanzala olarak tanınan Halis Bayancuk’a da söz hakkı verince CHP’li İlhan Taşçı’ya fazla geldi. Halis Bayancuk, akit TV’de yayınlanan “Kırmızı Masa” isimli programda Muharrem Coşkun’un gündeme dair sorularına açık yüreklilikle cevap verirken, RTÜK üyesi Taşcı, konuşulanları “rejime tehdit” yaklaşımıyla derleyerek hazırladığı dilekçeyle RTÜK’e inceleme başvurusunda bulundu.
“Milli Güvenlik Konseyi” bildirisi gibi dilekçe
Taşçı’nın, 12 Eylül cuntasının kurduğu “Milli Güvenlik Konseyi” bildirilerini aratmayan dilekçesinde şu ifadeler yer aldı. “IŞİD ve El Kadide gibi terör örgütlerinde yönetici olmakla yargılanarak 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına rağmen kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle tahliye edilen ve IŞİD’in Türkiye emiri olmakla suçlanan bir ismin laikliği hedef aldığı, oy verenlere kafir dediği, demokrasiyi şirk saydığı görülmektedir. Bahsi geçen medya hizmet sağlayıcı kuruluşun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olamaz.’ Hükmüne aykırı içerik taşıdığı görülmektedir. Demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerinin, insan haklarının güvencesi olan laiklik ilkesi hiçbir şekilde zedelenmemelidir. Laiklik, din ve vicdan özgürlüğü ile özgür düşüncenin temelidir. Yayın içeriğinin bu ilkeler ışığında değerlendirilerek ilgili Üst Kurul uzmanları tarafından raporlaştırılması ve ilk Üst Kurul toplantısında gündeme alınmasını arz ederim” şeklindeki ifadeleri, CHP’nin saplanıp kaldığı çağ dışı bağnazlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Kendi kanallarında PKK ve LGBT propagandasına ses çıkarmazlar
Gazeteci Yazar Mehmet Fırat da şunları dile getirdi: “Her gün toplumun temel değerlerini fesada uğratmak için yayınlar yapılıyor. Pek çok dizide İslam’a direkt saldırı yapılıyor! Bu yayınları denetlemekle görevli RTÜK’ün içinde hak ve halk düşmanı CHP’li üyeler var ki sormayın gitsin. Bu ahlaksızlıklar onların umurunda değil. Bu rezilliklerden gayet memnunlar. Her türlü ajan faaliyetlerinin içinde ve destekçisi konumundalar. Bunlardan biri en son akit TV’yi hedef aldı. CHP’li RTÜK üyesi İlhan Taşçı da bunlardan biri. Eşcinselliğin, fuhşun, içkinin, gayri meşru hayatın özendirilmesine ses çıkarmayan, bu ahlaksızlıklardan rahatsız olmayan bu üye, Türkiye’de içtimai hayatta Müslümanları ilgilendiren bir konu hakkında akit TV’de yayınlanan bir programdan rahatsız olmuş ve ne kadar fondaş besleme medya varsa, akit’in üstüne saldırtmış! Türkiye gerçeklerinden, gündemden ne kadar uzak olduklarını buradan görün. Kendi kanallarında PKK propagandası yapılsa ses çıkarmazlar. LGBT özendirilse ses çıkarmazlar. Siyonist katiller konuşsa ses çıkarmazlar, bilakis teşvik ederler. RTÜK bu mantalitede üyelerin bulunması zaten İslam ve Ümmet saldırı altındayken tümüyle sıkıntılı bir durum.”
Atatürk üzerinden Türkiye’nin her değerine saldırıyorlar
Akit’e değerlendirmede bulunan Gazeteci Yazar Emin Pazarcı, “CHP’de garip bir zihniyet oluştu. Atatürk denilince işlerine gelirse mangalda kül bırakmıyorlar. Ama Atatürk’ün bütün değerleri üzerinde tepiniyorlar, istismar ediyorlar, tahrip ediyorlar ve hatta hakaret ediyorlar. Böyle garip bir kitleyle karşı karşıyayız. Atatürk’ün altı okunun son dönemde “Milliyetçilik” umdesini kaldırdıklarını görüyoruz. Atatürk’ün altı oku beş oka indirilmiş durumda. Bakıyoruz, ‘Atatürk’ün askeri olsanız ne olur, itleri olsanız ne olur’ diyenlerle kol kola yürüyorlar.
Seyit Rıza’lara övgüler düzenlerle yan yanalar. Kalkıyorlar ‘Kent Uzlaşısı’ yaptıkları DEM Parti’nin Tunceli Eş Başkanı ‘Dersim işgal altındadır’ deyip Atatürk’e küfür ediyor, ama buna da tepki göstermiyorlar. Atatürk diyorlar ama Atatürk’le hiçbir ilgisi olmayan konular üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her türlü değerine saldırıyorlar. RTÜK Üyesi İlhan Taşçı’nın başvurusunu da bu şekilde değerlendirmek lazım” görüşünü dile getirdi.