Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dünyaya uyarı
MÜSİAD Ticaret Fuarı'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası toplumu "Göç konusu sadece geçiş güzergahındaki ülkeler için değil, tüm dünya için günümüzün en hassas meselelerinden birisidir. Bütünlüklü bir anlayışla okumak, buna göre doğru, kalıcı ve uzun vadeli politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz" sözleriyle uyardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜYAP Fuar Merkezi'nde Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Uluslararası MÜSİAD Ticaret Fuarı'nda konuştu.
24 sektörden 300'ü aşkın katılımcı firmayı buluşturan görüşmelerinde hedef 1 milyar dolarlık hacme ulaşmaktır. İnşallah bu rakamın üzerine çıkıldığına inanıyorum. Artık bir MÜSİAD klasiği haline dönüşen bu başarılı organizasyon dolayısıyla derneğimizin yöneticilerini tek tek kutluyorum.
GÖÇ KONUSU ÇOK HASSAS BİR MESELE
Uluslararası İş Forumu'nun insani ve iktisadi boyutuyla göç teması altında tertiplenmesi ayrıca takdire şayandır. Göç konusu sadece bizim gibi geçiş güzergahındaki ülkeler içinde değil, gelişmiş, gelişmekte olan fark etmeksizin tüm dünya için günümüzün en hassas meselelerinden biridir. Türkiye açısından göç çok daha eski bir kavramdır. Coğrafi konumuz, beşeri ve kültürel bağlarımız sebebiyle tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olmuş bir ülkeyiz. Kırım'dan, Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan yoğun göçler aldık. Son 2 asırda başı dara düşen, sürgüne uğrayan soydaşlarımızı muhabbetle bağrımıza bastık. Müslümanlarla birlikte gün oldu musevi ve hristiyanlara da kapımızı açtık. Suriye'deki iç savaştan kaçan komşularımıza da sahip çıkan biz olduk. 1960'lardan başlayarak yüz binlerce insanımız Sirkeci tren istasyonunda davulla zurnayla uğurlanarak gurbet trenlerine bindi, Almanya daha sonra Belçika, İsviçre ve Avrupa'nın diğer ülkelerine rızıklarını kazanmak için gitti. Bugün Suriye'den 3,5 milyon civarında yerlerinden edilmiş insanlara ev sahipliği yapıyoruz. Avrupa'nın farklı ülkelerinde 6 milyonu aşkın kardeşimiz yaşadıkları ülkenin ekonomisine önemli katkılar sunuyor. Göç ve göçmenlik olgusuna aşina bir milletiz. Hem uzun yollar farklı kaynaklardan göç almışız hem de vatandaşlarımızı göçmen olarak farklı ülkelere göndermişiz. Bu tecrübe milletimizin farklı kesimlerini meşgul eden göç meselesini daha sağlıklı zeminde değerlendirmemize imkan sağlıyor.
GÖNÜLLÜ DÖNÜŞLER HIZLANACAK
Kayıt dışılığın sıfırlanmasına yönelik kararlı politikalarımızdan geri adım atmayacağız. Geçici koruma altındaki kardeşlerimizin doğdukları topraklara güvenli, onurlu geri dönüşlerini teşvik ediyoruz. Suriye'de huzur ve güven ortamı güçlendikçe gönüllü dönenlerin sayısı artacaktır. Kör bir husumetin tuzağına düşmeyeceğiz. Avrupa'sından Amerika'sına herkesin ciddi katma değer sağladığı göç, göçmen konusuna kategorik olarak karşı çıkamayız. Nefret söylemlerine, faşizme, ırkçı vandallığa provokasyonlara eyvallah diyemeyiz. Türkiye bu hususta doğru, insani olanı, üretimi, sanayisi, ticareti, turizmi için en isabetli olanı yapmak durumundadır. MÜSİAD'ımızın göç, göçmen konusuna bu geniş perspektiften bakmasını çok değerli bulduğumu hasseten ifade etmek istiyorum. Diğer kuruluşlarımızın da göç olgusunu ırkçı, lümpen söylemlere mahkum etmek yerine bütüncül yaklaşımla ele almasını temenni ediyorum.
Son 22 yılda istikrar ve güven zemininde umutların nasıl büyüdüğüne, engellerin nasıl aşıldığına Türkiye'nin nasıl köklü bir değişim yaşadığına şahitlik ettik.
Daha fazla para kazanmak, kar elde etmek için milletin lokmasına uzanan elleri kırmakta en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz.
Milletin refahı, huzuru, geçim sıkıntısı yaşamaması bizim en büyük önceliğimizdir. Bu konuda hiçbir zaman taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz.
Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor.
Varsa yoksa cumhurbaşkanı adayı kim olacak, partinin genel başkanlık koltuğuna kim oturacak. Bundan başka dertleri yok. Biz ise Türkiye'nin Yüzyılını inşa etme derdindeyiz.
Türk ekonomisi fırtınalı sulardan artık serin sulara doğru yol almaktadır
Dünyada ve bölgemizde fevkalade bir hadise olmazsa Allah'ın izniyle bundan sonra rüzgara karşı değil, rüzgarı arkamıza alarak yürüyeceğiz.