MUHAMMET KUTLU  ANKARA

Esat rejimi ve PKK/PYD’ye karşı başlattıkları operasyonla Halep’ten Hama’ya, Tel Rıfat’tan Fırat’a kadar önemli yerleşim birimlerini kurtaran muhalif ittifakı içinde bulunan Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkanı Ziyad Hasan Türkmen, akit’e harekâta ilişkin merak edilen detayları anlattı.

Suriye’de 2011 yılından bugüne kadar yaşananları özetleyen Türkmen, “Suriye’de halk ayaklanması 2011 yılında başladı. Suriye’yi elli yıldan beri yöneten azgın Nusayri azınlık rejimi olan Esat rejimi elli yıldır insanları katlederek, zindanlara atarak iktidarlarını sürdürüyordu. 2011 yılında halk yaşam şartları çok kötüleştiği için iktidarı kendi tayin etmek için gösterilere başladı. Kendi rejimini kurmak istedi. Esat rejimi kanla bastırmaya çalışınca halk da silahlanmaya başladı. Rejim, halkla baş edemeyeceğini anlayınca İran’dan devrim muhafızlarını, Lübnan’dan Şii milisleri, Afganistan’dan, Pakistan’dan İran’ın Şii teröristlerini getirdi. 13 yıldan beri Müslüman halkı katlediyorlar. 13 yılda en az bir buçuk milyon insan ölü ya da kayıp. En az on milyon insan da evinden barkından edilerek sürüldü. Bir kısmı Türkiye’ye bir kısmı Avrupa’ya, bir kısmı Lübnan, Ürdün gibi ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Herkes çoluğunu çocuğunu, namusunu korumak için bunlardan kaçtı. Şimdi Müslümanlar ellerine geçen fırsatı değerlendirerek karşı atağa geçip topraklarını geri almaya başladı” dedi.

“Şimdi tarihi bir fırsat geçti muhalefetin eline” diyen Türkmen şöyle konuştu: “Esat rejimi ciddi manada ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Halep’i işgal eden Hizbullah ve devrim muhafızları ciddi moral çöküntüsü yaşıyor. Kendi aralarında sıkıntılar var. Rusya’nın Ukrayna’da yaşadığı ciddi kayıplar var. 13 yıldır hazırlanarak bekleyen muhalifler bu fırsatı değerlendirerek İdlib’den çıkıp harekâta giriştiler. Bu bölge çok dar bir bölge. Altı milyona yakın insanı kaldırmıyor. Karşı tarafın moral bozukluğu içinde olduğu bu dönemde Halep’i kurtardık. Hama’ya kadar ulaştık. Doğu’da Fırat’ın doğusuna kadar ulaşırken PKK/PYD’nin elindeki Tel Rıfat’ı da kurtardık.”

Kim bu muhalif güçler?

Herkesin merak ettiği “Kim bu muhalif askerler?” sorusunu cevaplayan Suriye Milli Türkmen Hareket Partisi Genel Başkanı Türkmen, “Halep’e giren askerlerin ilk yaptıkları evlerine, ailelerine, anne babalarına gitmek oldu. Anne babaları ağlayarak evlatlarını karşıladı. Herkes kendi şehrini kurtardı. Lübnanlıdan, Afganistanlıdan, İranlıdan, Pakistanlıdan, Iraklıdan kurtardı. İşgal edilmiş şehirlerini başka ülkelerden gelen militanlardan kurtaran insanlar bu askerler. Bakıyoruz sosyal medyada bu insanları farklı radikal gruplarla ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Fakat kim ne derse desin, Suriye halkı 13 yıl önce çıkmış olduğu yoldan geri dönmeyecek. Suriye’de özgürlük tesis edilene, azılı azınlığın azgınlıklarına ve katliamlarına son verene kadar bu mücadele devam edecektir. Sahada mücadele eden insanlar, devrim muhafızlarına, Esat’ın Nusayri kafalı katillerine, PKK/PYD’ye ve dışarıdan gelen Şii teröristlere karşı savaşıyorlar.

Suriye'deki müslümanlar Türkiye'deki gibi

“Muhaliflerin savaştıkları, aynı zamanda Türkiye’ye de düşman olan taraflar. Baba Esat’ın Türkiye’ye karşı nasıl PKK’yı eğittiğini, yıllar boyunca nasıl Türk askerlerini katlettiğini herkes biliyor. 1998 yılına kadar PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’a kamplar verip himaye eden Esat rejimiydi. Muhaliflerin mücadele ettiği Esat ve onun müttefikleri Türkiye’nin azılı düşmanlarıdır. Suriye muhalefeti bilindiği gibi Türkiye ile son derece olumlu ilişkileri olan insanlardan oluşuyor. Zaten muhalefet dediğimiz bu insanlar Suriye halkı” diye konuştu.

“Bazıları bazı terör örgütlerinin adını geçirerek Suriye halkını terörize etmeye, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar” tespitini yapan Türkmen şunları kaydetti: “Halbuki Suriye’deki Müslümanlık aynı İstanbul’daki, Antep’teki, Adana’daki gibi. Bizim insanımızın İslamıdır. Aynı kültürel havzaya mensup bu insanlar. Bu propagandayı yapanlar farklı farklı meşrepten insanlar. Bazıları sadece iktidara muhalefet olsun diye söylüyor. Herkesin kendine göre ideolojik saplantıları var. Ben herkesi milli meseleler söz konusu olduğunda, Türkiye’nin geleceği söz konusu olduğunda, Türkiye’nin sınırlarında dostlar mı düşmanlar mı olacak meselesi söz konusu olduğunda herkes saplantılarını bir kenara bırakıp Türkiye’nin geleceğini ve çıkarlarını düşünmeli. Muhalif güçleri eleştirenleri anlayamıyorum. Bunlar mültecilere karşı düşmanlık ediyorlardı. Geri gitsinler diyorlardı. Şimdi vatan toprakları kurtulunca Suriyeliler ülkelerine dönmeye başlayacak. Bunun için sevinmeleri lazım. Ama bakıyoruz, insanların vatanlarına dönmesini sağlayacak operasyona da karşı çıkıyorlar. Buradaki sıkıntıyı ben anlayamıyorum. Burada açık bir tezat var.”