HABER MERKEZİ

Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Siyonist İsrail, 61 yıldır zulüm fırtınası estiren Baas rejiminin düşmesinin ardından şimdi de gözünü Suriye’ye dikti. Golan Tepeleri üzerinden harekete geçerek Suriye’de 9 köyü daha işgal eden ve başkent Şam’a 20 kilometre kadar yaklaşan İsrail, havadan da saldırdı. Diktatör Esed’in düşmesinin ardından 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nı ihlal ederek tarihinin en büyük hava saldırısını gerçekleştiren İsrail, Suriye’ye ait askeri üsler, onlarca savaş uçağı, karadan-havaya füze sistemleri, silah üretim yerleri ve depolarının olduğu 300 noktayı hedef aldı. Siyonist İsrail’in Suriye’ye yönelik işgalinden memnun olan içimizdeki Baas artıkları, “İsrail tanklarını Şam’ın kalbinde görmeyi çok istiyoruz” derken, Akit’e konuşan uzmanlar, “Suriye’de bir an önce istikrar sağlanmalı, Türk devlet aklı devreye girmeli ve fırsatçı Siyonistlerin işgal girişimi durdurulmalı” görüşünde birleşti.

DURDURACAK GÜÇ TÜRKİYE’DE VAR

Filistinli Gazeteci ve Ortadoğu Uzmanı Hasan Tahravi, şu değerlendirmede bulundu: “İsrail eline fırsat geçti diye düşünüyor. 1967’den beri işgal ettiği Golan Tepeleri’nden daha ileri gitmeye çalışıyor. Bu saldırılar İsrail’in bölgede yayılmacı ve işgalci politikalarını tekrar gözler önüne seriyor. Suriye’yi çok zayıf, kendisi için hiçbir tehdit oluşturmayan bir ülke olarak bırakmak istiyor. Bu tehlike yalnız Suriye, Gazze, Filistin, Lübnan değil, bütün bölge ülkelerine yöneliktir. Bu nedenle Türkiye’nin İsrail’e karşı daha caydırıcı bir politika izlemesi gerekiyor. Muhalifler Esed rejimini devirerek ülkede hâkimiyeti sağlamış görünüyor ama bu kritik süreçte Türkiye’nin Suriye’nin yeni yönetiminin ve halkının yanında durarak İsrail’in işgalci ve yayılmacı politikalarına engel olması gerekiyor. Yoksa İsrail durmayacak. Yalnızca güçten anlayan terörist bir ülke olduğu için durdurmak lazım. Bu güç de Türkiye’de var.”

DEVLET AKLI DEVREYE GİRMELİ

Suriye’deki devrimin planlı bir hazırlığın neticesi olduğunu belirten Araştırmacı Yazar İsmail Nacar da, şunları kaydetti: “Bizdeki bazı güdümlü analistler, Suriye’deki rejinim değişikliğini, bazı yabancı istihbarat örgütlerinin desteği yanında Rusya ve İran’ın zafiyetiyle izah etmeye çalışıyorlar. Böylesi bir çarpıtmanın aksine, herkesi sarsan bu başarının temel faktörü, mazlum Suriye halkının birikmiş öfkesi olmak üzere Erdoğan’ın 10 yıllık sabır ve basiretli hazırlığı çerçevesindeki derin devleti aklıdır. Şimdi de İsrail’in Suriye’ye yönelik başlattığı işgal girişiminde devreye girmesi gerekiyor. Fırsatçı İsrail’in yayılmacılığının durdurulması için inisiyatif alınmalı. Muhaliflerin de güçlerini birleştirerek yaklaşan Siyonist işgale karşı topyekün harekete geçmeleri şart. İsrail, yeni kurulacak hükümetin kendilerine sorun çıkaracağını biliyor. Bu yüzden 1974 yılında imzalanan anlaşmaya rağmen böyle bir işgal operasyonu başlattı. Şu anda Suriye’de gücü eline alan bütün gruplar muvahhit insanlardır. Ufak tefek hataları olsa da İslami bir toplum, cemiyet iklimi istiyorlar. Devletin isminin de İslam cumhuriyeti olması gündemde. Dolayısıyla Esed ile yaşamaya alıştıkları için Müslümanların gayretiyle gerçekleşen bu devrim Siyonistleri korkutuyor. Bu yüzden henüz hükümet kurulmadan fırsatçılık yaparak böyle bir işgal girişimi başlattılar.”

DİKTATÖR GİTTİ KATİL İSRAİL GELDİ

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Karataş ise, şunları dile getirdi: “Yeni Suriye için bundan sonraki tehdit İsrail. Bu işgalci tavırları sürpriz olmadı. Esed’in düşmesi halinde dumanlı havadan istifade edip güvenlik bahanesiyle işgale başlayacağı beklenen bir gelişmeydi. Nerede duracağı belirsiz ve işgal ettiği toprakları bir daha vermeyecektir. Esed’den kalan öldürücü silahları vurmasının nedeni işgale direniş göstermek isteyen yeni iktidarı silahsız bırakmaktır. Hizbullah ve İran, İsrail’le karşı karşıya gelmekten çekiniyordu. Çünkü bu savaş kendilerinin değildi. Ancak Şii takiyyeciliğinin aksine Suriyeliler topraklarını savunmaktan çekinmeyeceklerdir. Tek sorun yeni Suriye yönetiminin henüz kurulmamış olmamasıdır. Ancak uzun vadede Suriye, İsrail için büyük bir baş ağrısı olacaktır. Dolayısıyla iç tehdidi yani Esed rejimini bertaraf eden yeni Suriye yönetimi bir an önce bu Siyonist İsrail kaynaklı dış tehdit için de tedbirini almalıdır.”