Başından beri Esed’e tam destek veren CHP, 8 Aralık’ta devrilen rejimin yerine gelen yeni yönetime “Atatürk’ün yolundan gitmeleri” tavsiyesinde bulundu. “Atatürk’ün partisiyiz, kurucu partiyiz” diyerek, Türkiye’yi terörle bölmeye çalışan PKK terör örgütünün siyasi uzantısı DEM Parti ile ittifak yapan, PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin terör örgütü olduğuna dair “kendilerine bilgi ulaşmadığını” söyleyen, iktidar olmaları halinde rejime tazminat ödeyip, Türk ordusunu Suriye’den çekme vaadini mektupla bizzat Esed’e ileten CHP yönetimi, akıllara zarar bir “U” dönüşü yaparak, Suriye’deki yeni yönetime rejim tavsiyeleri vermeye kalktı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Suriye’deki yeni yönetime: “Laikliği ve demokrasiyi benimsemezseniz ülkeniz küresel güçlerin satranç tahtası olmaya devam eder. Atatürk’ü okuyun ve o ne yaptıysa aynısını yapın” tavsiyesinde bulundu.

AKLA ZİYAN SÖYLEMLER

Muharrem Erkek, CHP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde “Sınırımızda başkası olacağına PYD olsun. Bizim için hiçbir sakıncası yok bunun” demişti. Selin Sayek Böke de, “Suriye’de PYD yapılanmasını terör örgütü olarak mı, yoksa Kürtlerin temsilcisi olarak mı görüyorsunuz?” sorusuna, “Ne ben ne arkadaşlarım bir yapının terör örgütü olup olmadığına dair değerlendirme yapacak istihbari bilgiye veya kurumsal yapıya sahip değiliz” karşılığını vermişti. CHP Hatay Milletvekili Güzelmansur’un, Esed’in devrilmesinden sonra Alevilere karşı soykırım riski olduğunu iddia ederek, “Suriye’deki Alevilerin Türkiye’ye getirilmesi” çağrısı ise CHP’nin Suriye’ye bakışını bir kez daha ortaya koydu.

DEVRİLEN ZİHNİYETİN AYNISI

CHP’nin Suriye’ye yönelik çarpık yaklaşımını değerlendiren Gazeteci Yazar Mehmet Fırat da, şunları dile getirdi: “Kendisine Kemalist rejimin kurucu unsuru olarak gören CHP’nin, Nusayri Esed diktatörlüğü ile herhangi bir ihtilafının olmadığını görüyoruz, hatta 82(de gerçekleşen Hama katliamına dair en ufak bir tepkileri olmadığı gibi, Müslümanlara yapılan zulme de alkış tutmuşlardır. 2011 yılından beri Suriye’de yaşanan iç savaşa karşı da CHP’nin aynı tutumu sergilediğini görüyoruz. Söz konusu zulüm gören Müslümanlar ise orada CHP’nin zalimi desteklediği görülür. Kemalistlerin bu zulümden kaçan ve mülteci durumuna düşen Suriyeli kardeşlerimize karşı takındıkları tavır ise, Esed diktatöründen çok farklı değildi. Hatta kaçtığı gün bile Esed ile görüşmeyi telkin etmişlerdir. En önemlisi de burada ittifak halinde oldukları DEM/PKK unsurlarının Suriye şubesi olan PYD’nin bağımsız devlet olabilmesi için var güçleriyle mücadele etmektedirler. Türkiye’de bir asırdır beri kendi halkına her türlü zorbalığı meşru görenlerin Suriye’ye Kemalizmi sunmaları ise ayrı bir garabet ve akıl savrulmasıdır. Suriye’de heykeller yıkarken, bunların tek hizmetleri hâlâ heykelcilik. Hâlbuki buradan çıkarması gereken pek çok dersler vardır. Halka zorla deli gömleği giydirenler, Suriye’de devrilen zihniyetin aynısıdır. Yıkılmaya mahkûmdur.”

EN SON KONUŞACAK OLAN CHP

Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran da şunları söyledi: “İçimizdeki malum zihniyet, yıllarca zalim Esed’e güzellemeler düzdü. Bu güruhun, Suriye zindanlarında yapılan insanlık dışı işkenceleri gördüklerinde hiç vicdanı sızlamadı. Halep Kalesi’ne çekilen Türk Bayrağı’ndan rahatsız olan CHP zihniyeti, Kuzey Suriye’deki PKK paçavralarından ve ABD bayrağından hiç rahatsız olmadı. Özellikle son yaşanan olaylarına bakışları, yorumları, yaklaşımları, CHP zihniyetinin bu coğrafyanın ürünü olmadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Emperyal güçlerin taşeronu olan PKK/YPG’yi eleştiremeyenlerin, Suriye halkının bağrından çıkan 61 yıllık Baas zulmüne karşı hak, hukuk, adalet ve özgürlük mücadelesi veren Suriye Milli Ordusu’na yaklaşımları, Esed’in yaklaşımından hiç farklı değil. Suriye konusundaki öngörülerinin tamamı boşa çıktı. Bugün utanmadan kalkmışlar yeni Suriye yönetiminin şekillenmesi konusunda beylik laflar ediyorlar. Suriye Milli Ordusu ilerlediğinde ‘Bunların arkasında Türkiye var. Bunlar mezarlarına koşuyorlar. Hiçbir tanesi oradan sağ çıkmayacak’ diyenler, Şam kurtarıldıktan sonra bu defa da ABD ve İsrail’in planı dahilinde bu olayların yürütüldüğünü söylemeye başladılar. Yeni Suriye’nin inşası konusunda en son konuşacak, hatta hiç konuşmaması gereken tek yapı CHP ve ortağı DEM Parti’dir.”